Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’la röportaj
için buluşuyoruz. Aniden ayağa kalkıp, “Size iki sokak göstereyim” diyor.
Turnacıbaşı Sokak’ı ve modacıların konumlandığı
Serdar-ı Ekrem Sokak’ı görmeye gitmek ikimize de pahallıya
patlıyor! Çünkü Beyoğlu Belediyesi’ne geri dönmemiz dört
saatimizi alıyor. Demircan herkesle selamlaşıyor, esnafın davetini kırmayıp
dükkanları ziyaret ediyor. İki genç kızın işlettiği nostaljik fotoğraf
stüdyosundan çıkıyoruz, çini sanatçısı Günhan Dayıoğlu’nun
ısrarı üzerine atölyesine giriyoruz. Sanatçı başkana, ekmek almaya giderken müze
gezer hale geldiğini söyleyip teşekkür ediyor, bir de ricasını iletiyor: “30
yıldır bu evde oturuyorum, Emek Sineması’nı aslına uygun yapın lütfen başkanım,
konforu da olsun tabii.”
Belediye binasına yaklaşmışken bu kez çocuklar sarıyor etrafımızı. Demircan,
markete girip onlara kek alıyor. Bitemiyor turumuz, bu kez de belediyenin
karşısındaki butiğin sahibi kadın, başkanı içeri davet ediyor. Demircan, eşi
Ferda Hanım için kıyafet bakarken bana da fikrimi soruyor.
‘Sokakları sektörlere göre kurguladım’
Nihayet makamına dönüp röportaja başladığımda başkana ilk olarak ‘El Cezire
Türk’ olarak yayına geçecek Arapların ünlü televizyon kanalıyla ilgili sorumu
yöneltiyorum. “Geçtiğimiz günlerde Albayraklar grubunun televizyonu TV Net’i
satın alan El Cezire, Türkçe yayın yapacak kanalı için Sütlüce’de bina beğenmiş,
doğru mu? Beyoğlu’nun cazibe merkezi olduğunu anlatan Demircan şu cevabı
veriyor:
“Tabii bunu binayı arayanların açıklaması gerekir. Türkiye küresel oyuncu
olarak ortaya çıktıkça Beyoğlu da öne çıkıyor. Bunların içinde uluslararası ünlü
televizyon kanalı da var, enerji şirketi de. Herkes Beyoğlu’nda olmak istiyor,
gelip benden de yardım istiyorlar, yardım ediyorum. İş kolları geliştiriyoruz,
semti böyle kurguluyoruz. Serdar’ı Ekrem moda sokağı oldu, Turnacıbaşı’na
antikacılar ilgi gösteriyor. Talimhane oteller bölgesi. Büyük işler peşinde
değilim! Beyoğlu halkı için varım, halkın yaşadığı sokakları adam etme
derdindeyim.”
10 cep sineması
Emek Sineması ve tartışılan Demirören AVM’nin hali ne olacak başkan?
Emek tabii ki aslına uygun yapılacak. Oradaki konu, “Salon biraz yukarıda mı
olsun, aşağıda mı olsun?” tartışmasıdır. Emekli Sandığı’ndan alan firmanın
projesinde sinema 800 koltuğuyla korunuyor, ilave 10 tane de cep sineması
yapılıyordu. Seyirci artık konfor istiyor. Proje Anıtlar Kurulu’ndan
yeniden revize olmuş haliyle geçerse Beyoğlu ciddi bir sinema kompleksine
kavuşmuş olacak. Herkes artık İstinye Park’ta, Kanyon’da sinemaya gidiyor.
Realitelere gözü kapatmadan Beyoğlu’na konforu getirmeliyiz. Demirören’in AVM’si
yapılıyor, Anadolu Pasajı yenilendi. Serkil Doryan binası ve Afrika Han’ın
restorasyonu yapılacak. Bu dört kilit bina yenilendiğinde Taksim ile
Galatasaray arasındaki izbelik ortadan kalkacak. Son 4 yılda 4 bin 500 bina
restore edildi, vatandaşlar evlerine 500 milyon dolar harcadı.
Beyoğlu Belediyesi’nin bütçesi nedir?
İstanbul’un belki de en az gelirli belediyelerinden birisiyiz. Çok tarihi
bina var, bunlar her türlü harç ve vergiden muaftır. Beyoğlu imar bölgesi de
değil. Son yıllarda bütçe hep 50-60 milyon TL arasında oldu. 22 bin
yataklı turizm kapasitesi, 2 bin tane yeme içme mekanı var. İstanbul’un
cirosunun büyük bölümü burada oluyor.
Sosyal market devrimi
Demircan, Kasımpaşa’nın Kızılay Meydanı’nda açtığı ‘sosyal market’i gururla
anlatıyor:
“Bu marketten yararlanması için 3 bin 500 aileye kart dağıttık. Kart
sahipleri bugüne kadar 195 bin TL’lik alışveriş yaptı. 100’ün üzerinde
hayırsever kurum ve kişi markete bağışta bulundu. 500 çeşit ürünün olduğu 350
metrekarelik bu sosyal marketten yalnız ilçede yaşayan ihtiyaç sahipleri
yararlanabiliyor. 200 - 300 TL’lik kontürün yüklü olduğu bu kartlarla giyimden
gıdaya, yakacaktan kırtasiyeye her türlü ihtiyaçlarını ücretsiz karşılıyorlar.
İhtiyaç sahiplerinin bütün bilgileri bu kartta yer alıyor.”
“Tophane için özellikle konuşmadım, münferitti”
Demircan, Tophane’de yaşananlar mahalle baskısı mıydı? Sessiz kaldınız bu
konuda sanki sorumu ise şöyle yanıtlıyor:
“Farklı kimlikler yüzyıllardır burada barış içinde yaşıyor. O münferit bir
olaydı. Çok büyümesini ve Beyoğlu’nun imajına bir toz kondurmasını istemediğim
için çok konuşulmasını da arzu etmedim açıkçası. Bölge grupların sanat üzerinde
rekabete geçtiği bir bölgedir. Beyoğlu dışlamaz...”
|