Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Başekonomisti
Dr. Fatih Birol, petrol kaynaklarının hızla tükendiğini
belirterek dünyanın, önümüzdeki beş yılda enerji alanında küresel ekonomideki
canlamayı felç edebilecek felaket bir sıkışmaya doğru ilerlediği uyarısını
yaptı. Fatih Birol, İngiliz The Independent gazetesi ile
yaptığı söyleşide hızlı tükenen petrol kaynakları konusunda ciddi bir uyarıda
bulundu. “Felaket açıkların, ekonomik canlanmayı tehdit ettiğini” vurgulayan
Birol, dünyanın en büyük petrol alanlarında üretimin zirveye ulaştığını,
dünyanın, küresel ekonomideki canlanmayı felç edebilecek bir felakete doğru
ilerlediğini savundu.
Bazı hükümetler habersiz
Kamuoyu ve birçok hükümetin, petrol kayaklarının tahmin edildiğinden çok daha
hızlı tükendiğinden habersiz gibi göründüğünü belirten Birol, dünya petrol
üretiminin 10 yıl içerisinde en üst düzeyine ulaşacağını, bunun da hükümetlerin
çoğunun tahminlerinden en az 10 yıl erken olduğunu kaydetti. Birol, dünyada
800’ü aşkın petrol alanında yapılan ilk ayrıntılı değerlendirmelerin, en büyük
alanların çoğunda üretimin çoktan zirveye ulaştığını, petrol üretiminde düşüş
oranının da iki yıl önce hesaplanan orana göre iki misliye yakın hızlı olduğunu
da söyledi. Buna ek olarak kronik bir yatırımsızlık sorununun bulunduğunu da
ifade eden Birol, bu durumun önümüzdeki 5 yılda, küresel resesyondan çıkma
umudunu tehlikeye atacak bir ‘petrol sıkışması’na neden olacağı uyarısını
yaptı.
‘Petrolsüz kalacağız, buna hazırlanalım’
Fatih Birol, petrolle ilgili muhtemel gelişmeleri şöyle özetledi:
“Bir gün petrolsüz kalacağız. Petrol bizi terk etmeden biz petrolü terk
etmeliyiz, kendimizi hazırlamalıyız. Ekonomilerimiz ve sosyal sistemimiz petrole
dayandığı için bunu değiştirmek çok zaman ve çok para alacak. Eğer piyasada bir
daralmayı görürsek bu sokaktaki insana çok daha yüksek fiyatlar olarak
yansıyacak. Kesinlikle ekonomiyi etkileyecek. Birçok kişi, birkaç yıl içinde bir
canlanma olacağını düşünüyor. Yüksek petrol fiyatlarının bunu engelleme riski
var. Petrol talebinin artmaması halinde bile mevcut üretim düzeyini korumak için
‘4 Suudi Arabistan’, 2030’a kadar meydana gelmesi beklenen talep artışını
karşılamak için ‘6 Suudi Arabistan’a eşit petrol kaynaklarının bulunması
gerekecek. Bu jeoloji, yatırımlar ve jeopolitika açılarından büyük bir meydan
okuma.”
|