İnsanlar para kazanmak için büyük uğraşlar sarf ediyor. Bu devirde ekmek
aslanın ağzında ne de olsa. Öyle meslekler var ki 'alın teri dökmek' deyimi
mecaz anlamından çıkıyor. Alınlardan dökülen teri görmek bizzat mümkün oluyor.
Böylesi zahmetli meslekler nedir diye düşününce madencilik geliyor hemen
akıllara. Polislerin işi de hiç kolay değildir aslında. Kendi mesleğimiz diye
söylemiş olmayalım ama gazetecilik de zor zanaat. Peki, yerin metrelerce
altındaki metro inşaatında çalışanlar nasıl bir ortamda para kazanıyorlar
dersiniz? 'Gün yüzü görmeden' çalışanlardan bir isim
Turgay Özat... Gün yüzü görmediği deyimini kullanarak mecaz
anlam kastetmiyoruz yine. Çünkü o, 24 yılını gerçekten gün ışığı görmeden yerin
altında geçirmiş.
Birçok kişi metroyla henüz tanışmamışken o yeraltında şantiye şefi olarak
çalışıyordu. 1992 yılında inşaatına başlanan İstanbul metrosunda ilk görev alan
kişilerden. İstanbul, 15 yıl içinde üç belediye başkanı değiştirdi. Bu üç başkan
döneminde de o hep yeraltındaydı. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemde
Taksim-4. Levent arasındaki ilk metro tünel birleşiminde görev yapan şantiye
şefi, bugün yine İstanbul'un birçok metro ve tünel çalışmalarında görevinin
başında bulunuyor.
Özat, 24 yıldır gece-gündüz demeden çalışıyor. Nitekim onun gündüzü gecesiyle
aynı. Yerin altından 9 buçuk ay hiç çıkmadığı da olmuş dersek gecesiyle
gündüzünün aynı olduğuna siz de kanaat getirebilirsiniz. Yaklaşık iki yıl bina
inşaatında çalışan Özat, onca zorluğuna rağmen tünelde aldığı zevk ve heyecanı
hiçbir yerde bulamıyor. Yoğun inşaat temposu içinde 24 saat kesintisiz çalışan
işçiler, günde 130-150 metre tünel açıyor. İğne ile kuyu kazmaya benzeyen ve
büyük riskleri olan bu iş sevilmeden yapılacak mesleklerden değil. Özat'ın
mesleğine olan sevgisi, bu işin ağır temposu ve zorluğunu ona hissettirmiyor.
Bu mesleği kesinlikle bırakmayı düşünmeyen Özat, ömrü yettiği müddetçe
tünelde çalışacakmış. Kendisi metro inşaatının son halini görmenin mutluluk
verici bir duygu olduğunu anlatıyor ve ekliyor: "Metronun ilk açıldığı günlerde
insanlar bu işin nasıl ve kimler tarafından yapıldığını bilmiyorlardı. Hatta
bazı insanların bu işi Türkler yapamaz, kesinlikle yabancılar yapmıştır diye
konuştuklarına şahit oluyorduk zaman zaman. Tabii ki bu işi biz yaptık
diyemiyorduk ama kendimizle gurur duyuyorduk. Maliyetli, zor ve meşakkatli bir
iş bizimkisi ama sonucunu görmek de bir o kadar mutluluk verici. Hizmete giren
metroyu görünce bütün yorgunluğumuzu unutuyoruz. Hele de çalışmalarında
bulunduğumuz hatlarda yolculuk yapmak çok keyifli oluyor."
Demirağlarla örülmeli İstanbul dört baştan
Dünyanın kabullendiği raylı sistemin İstan-bul'un trafik sorununu çözmek için
en hızlı ve ucuz yöntem olduğunu anlatan tecrübeli şefe göre, metro en kısa
sürede modern taşımacılığın olmazsa olmazı haline gelecek. Özat, gülerek
"Demirağlarla örülmeli İstanbul dört baştan." diyor. Metronun İstanbul ulaşımı
için geç kalınmış bir proje olduğunu, ancak bu geç kalınmışlığın hızlı bir
şekilde kapatılmaya çalışıldığını söylüyor.
Özat'ın çalışmalarında 2023 yılına kadar İstanbul'un ulaşım projesi
bulunuyor. Şantiye şefi, bu projelerin taviz verilmeden hayata geçirilmesi
durumunda İstanbul'un ulaşım açısından büyük bir ihtiyacının karşılanacağı
düşüncesinde.
Özat'a göre çalışmalar şu aşamada yolunda gidiyor. Tabii yolunda gitmesinin
önemli bir sebebi var: Yetkililer tarafından gerekli kontrollerin çok düzenli
yapılması. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, iş zamanında
yapılıyor mu diye gece yarısı 2-3 sularında kontrole geliyormuş. Yapılan bu
kontroller kendilerine şevk veriyor ve böylece işlerine daha sıkı
sarılıyorlarmış.
|