Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, inşaat
sektörünün 2009'da küresel ekonomik krizin etkisini önemli ölçüde hissettiğini
belirterek, özellikle konut sektöründe sıkıntı yaşandığını söyledi. Eren, konut
sektöründe 2006'dan itibaren arz-talep dengesinin bozulmaya başladığını ifade
ederek, mevcut stokların eritme çabasının 2010'da da devam edeceğini belirtti ve
şu tespitlerde bulundu:
"Faizlerin biraz düşmesiyle sürecin daha hızlanacağını, satışların biraz
daha canlanacağını öngörüyoruz. 2010'un ikinci yarısında itibaren yeni konut
projelerinin yavaş yavaş başlayacağını bekliyorum. Ancak yine de henüz konut
sektöründe büyük bir açılım, zor olacak
düşüncesindeyim.'' Erdal Eren,
2009'da inşaat sektörü için en önemli alanı, kamu altyapı yatırımlarının
oluşturduğunu belirterek, tüm dünyada ekonomiyi döndürebilmek için kamu altyapı
yatırımlarına eğilim olduğunu, Türkiye'nin de trende ayak uydurduğunu anlattı.
Eren, ''Hükümetin bu konuda attığı adımlar, sektör açısından beklentileri
karşılar şekilde oldu. Dünyadaki trendden farklı davranmadılar ve özellikle
karayolları, Devlet Su İşleri ve TOKİ projelerini sürdürdüler. Yılın sonlarına
geldik ama hala karayolları şantiyelerde çalışmalar devam ediyor'' şeklinde
konuştu. Hedef
pazarlar, Afrika ve Hindistan
Eren, 2010'da da hükümetin yatırımları canlı tutacağına inandıklarını
belirterek, bu yatırımların inşaat sektörünün büyük kısmının hayatta kalması,
canlanması açısından önem taşıdığını kaydetti. Büyük ölçekte iş yapan inşaat
firmalarının ise son yıllarda daha yoğun biçimde dış pazarlara yöneldiğini ifade
eden Eren, 2010 yılında öncelikle mevcut pazarları korumayı ve yeni pazarlara
açılmayı hedeflediklerini söyledi. Eren, şu bilgileri
verdi: ''Mevcut
pazarlarımızı elimizde tutmak istiyoruz. Bu pazarların başında Rusya, Kuzey
Afrika, Körfez Ülkeleri ve Orta Asya geliyor. Yeni pazarlar olarak da özellikle
batı ve orta Afrika ülkelerine, Güney Afrika'ya, Hindistan'a açılma çabalarımız
var. Bunlar tabii yeni ülkeler olacaktır ama bizim asıl noktamız; Rusya'da,
Kuzey Afrika'da ve Körfez'deki pazar payımızı biraz daha artırmak şeklinde
olacak.'' Eren, soru
üzerine, 2009 yılına ilişkin dış ticaret verilerinin netleşmediğini ifade
ederek, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin 2008 yılı sonunda 23,6 milyar doları
bulduğunu anımsattı. 2009'da küresel ekonomik kriz nedeniyle yurt dışında
yatırımların büyük sekteye uğradığını dile getiren Eren, ''2010'da dışarda da
artık krizin etkilerinin yavaş yavaş azalıp yatırımların önünün biraz
açılacağını ümit ediyorum ama bu biraz fazla faktöre bağlı''
dedi. ''Dünyada
da bizde de canlanacak diye ümit ediyorum''
Türk müteahhitlerinin en fazla iş yaptığı ülkelerden Rusya'da krizin
etkilerinin azalmaya başladığını, Kuzey Afrika ülkelerinde kapalı ekonomi
nedeniyle neredeyse hiç etki gözlenmediğini anlatan Eren, Birleşik Arap
Emirliklerinde gelecek yıl duraklama yaşanabileceğini, bunun da büyük ölçüde
Dubai ile sınırlı kalacağına inandığını söyledi. Eren, ''2010'da dünyada da
bizde de inşaat sektörü, 2009'a oranla biraz daha canlanacak diye ümit
ediyorum'' şeklinde konuştu. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2009
rakamlarının 2008'in yaklaşık yüzde 25 altında kalacağını tahmin ettiğini
belirten Eren, ''Ancak 15 milyar doların altına inmeyeceğini düşünüyorum''
dedi. Eren, 2010 yılında
yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin artırılabilmesi için hükümetten bir takım
tedbirler istediklerini, bankacılık sektörüyle de yakın temas halinde
olduklarını ifade ederek, ''Ziraat Bankasının yurtdışı inşaat sektörüne destek
vermeye hazırlandığını öğrendik. Halk Bankası zaten geçen yıl başlamıştı. Kamu
bankalarımızın da bu desteği vermesiyle dış pazarlarda biraz daha payımız
artacak diye bekliyoruz. 2010'da hiç değilse 20 milyar doların üzerini mutlaka
yakalamalıyız diye düşünüyorum'' dedi.
İNTES
Başkanı Koçoğlu
İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı
Şükrü Koçoğlu da inşaat sektörünün 2009'da ekonomik krizden en
fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini söyledi. Sektörün yılın ilk
çeyreğinde yüzde 18,9, ikinci çeyreğinde yüzde 21,4, üçüncü çeyreğinde de yüzde
18,1 küçülme gösterdiğini kaydeden Koçoğlu, 9 aylık ortalamada daralmanın yüzde
19,5 olduğunu söyledi. Koçoğlu, ''Aynı dönemde genel ekonomi yüzde 8,4 küçüldü.
Sektörün genel ekonominin 2 katı küçülmesi, sektör için acil tedbir alınmasını
gerektiren önemli göstergelerden biridir''
dedi.
''Dubai'deki projeler, 6,2 milyar doları
buldu''
Küresel krizin Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu, Birleşik Arap
Emirliklerindeki etkilerine de dikkati çeken Koçoğlu, şöyle
konuştu: ''Rusya'da ve
son dönemde Dubai'de yaşanan gelişmeler, inşaat sektörünün itici gücünü
oluşturan yurtdışı müteahhitlik hizmetlerine olumsuz yansıyacaktır. Dubai'de
Türk müteahhitlerinin başlangıçtan bugüne üstlendiği projelerin toplam tutarı
6,2 milyar dolar'ı buldu. Türk müteahhitlik sektörünün son yıllarda büyük
projeler gerçekleştirdiği yerlerden biri olan Dubai'de yaşanan kriz, Türk
müteahhitlik firmalarını da doğrudan etkiledi. Firmalarımız, aylardır hak
edişlerini alamadıkları için sorun yaşıyor. 2009'un bütününe bakıldığında bu
yılın sonunda küçülme sürecinin yavaşlaması ve 2010 yılında ise büyümeye
geçilmesinin büyük başarı olacağı düşünülmektedir. Özetle 2010'un, 2009'u
aratmaması temel beklenti ve temennimi
oluşturmaktadır.'' ''Teşvik
mekanizmaları devreye sokulmalı''
Koçoğlu, tüm dünyada, altyapı yatırımları için daha fazla özel sektör
finansmanı temin edecek modeller arandığını belirterek, Türkiye'de de bu yöndeki
çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Koçoğlu, ''Özel sektöre güven
veren, sorunlardan arındırılmış bir kamu-özel sektör işbirliği sisteminin hukuki
altyapısının kurulması için başlatılmış çalışmalar, 2010 yılında
sonuçlandırılmalı'' dedi. Şükrü Koçoğlu, ''2010'un özel sektörün girişimci
gücünün maksimum kullanıldığı, desteklendiği bir yıl olmasını beklediğini''
kaydetti ve şunları söyledi:
''Özelleştirmelerin hızlandırılması, banka faizlerinin düşmesinin bir fırsat
kabul edilerek en iyi şekilde değerlendirilmesi, bu düşüşün proje kredilerine
dönüşümünün sağlanması önümüzdeki yılın sunduğu imkanlardır. Yılın ilk yarısında
bu imkan ve fırsatların iyi kullanılması halinde, ikinci yarıdan itibaren özel
sektör yatırımlarında ciddi bir artışı bekleyebiliriz. Küresel krizin çarpan
etkisi bu artışı frenleyebilirse de özellikle kredi faizlerindeki düşüşten
yararlanmak suretiyle özel sektörün gücünün ekonomiye aktif biçimde
kazandırılması mümkün. İnşaat sektörüne dönük teşvik mekanizmalarının sektörün
görüşleri de alınarak 2010 yılı içinde devreye sokulması, sektörün lokomotif
görevini yerine getirmesi açısından temel beklentilerimiz
arasındadır.''
|