Ediz Giray, Türkiye’de gayrimenkul sektörünün en eski
uzmanlarından. Hem satış ve pazarlama hem de yatırım konusunda onlarca yıllık
tecrübenin sahibi. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve pek çok önemli
konut projesinde görev yapan Giray, 2007’de kendi şirketi Avrupa Proje
Yönetimi’ni kurdu. Bu şirketle hem yatırım, hem de konut projeleri için
danışmanlık yapan Giray, kentsel dönüşümü kolaylaştıran bir formülle, tarihi
semtleri yeniliyor.
Kentsel görünümün düzelmesi ve sektörün arazi sorununa çare olacak yenileme
projelerini gerçekleştirmek, bürokrasi ve çok mülkiyetli yapı yüzünden bu kadar
zorken, bu işi hızla yapabilen Giray, modelini şöyle anlatıyor:
‘İşgalci ile anlaşıyoruz’
“Bizim imalat şeklimiz biraz daha değişik. Butik çalışıyoruz aslında. Bugün,
özellikle İstanbul’un pek çok yerinde, gecekondular tarafından Hazine
arsalarının işgal edilmesiyle oluşturulmuş yapılar ve yerleşim bölgeleri var.
Belediyeler buralarda son 10 yıldır ‘tapu tahsis belgesi’ modeli uyguluyor.
Diyorlar ki, ‘Ey vatandaş! Benim arsamı işgal ederek bir yer yaptın. Bu mülk
hâlâ benim. Gel, sana burada hakkın olduğuna dair bir belge vereyim. Bu
tapunun bedelini bana ödemen suretiyle de rayiç bedelden bu arsayı sana
devredeyim’. Bu durumda, işgalci vatandaşın kendine tanınan süre içinde iki
şansı var: Parayı ödeyip tapusunu üstüne alacak ya da ödeyemiyorsa bizim gibi
müteahhitlerle anlaşacak. İşte biz, buralara gidip anlaşarak, işgalcinin
belediyeye olan borcunu ödemesi için maliyeti karşılıyoruz. Tapu onun adına
çıkıyor. Ardından kendisiyle kat karşılığı anlaşarak burada yeni konutlar üretip
ona da payı karşılığında daire veriyoruz. Bu hem sosyal dokuyu kaliteli biçimde
dönüştürüyor. Hem de o insanlar daire sahibi oluyorlar. Ayrıca arsa üretilmesi
meselesi bu şekilde çözülmüş oluyor.”
Rayiç bedel avantajı var
Ediz Giray, tapu tahsis belgesi sahibi olan vatandaşın, arsayı rayiç bedelden
satın alma hakkı bulunduğunu belirterek, “Biz de bu sayede arsa alımını ucuz
yapmış oluyoruz” diyor.
|