İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti’nin en çok ilgi çeken projelerinden biri, ‘Ünlü
Yazarların İstanbul Buluşması’ iptal oldu. Projeyi hazırlayan yazar ve
çevirmen Sezer Duru ‘bütçesi kısıtlandığı için’ projeyi iptal
etme kararı aldı. Böylece, hiç değilse 2010’da, iyi bildiğimiz, Nobel ödüllü
yazarlarla tanışma, onların ortak imzasını taşıyan, belli ki dünya çapında ilgi
görecek bir kitabı okuma ihtimali ortadan kalkmış oldu.
Sezer Duru, Almanya’da Berlin Festivalleri’nin yöneticisi
olan Dr. Joachim Sartorios’la birlikte hazırladığı proje
kapsamında 16 tanınmış yazarı İstanbul’da ağırlayacaktı. Aralarında Amin
Maalouf, Has Magnus Enzensberger, Arundhati
Roy, Margaret Atwood, Paul Auster,
Günter Grass, A.S Byatt, Tahar Ben
Jelloun, Jean-Marie Le Clezio gibi isimlerin olduğu
yazarlardan 10 kişiye davet mektupları gönderilmiş, kimilerinden olumlu cevaplar
alınmıştı. Proje kapsamında önce yazarlardan İstanbul izlenimlerini yazmaları
istenecek, daha sonra İstanbul’da söyleşiler düzenlenecekti. Yazılan metinler
ortak bir kitapta toplanacak, ayrıca ‘çevre, savaş, açlık’ gibi konularda bir
‘2010 yazarlar bildirisi’ yayımlanacaktı.
Bundan altı ay kadar önce yayımlanan 2010 Projeleri kitabında da yukarıda
özetlediğimiz şekilde aktarılan proje, şimdi iptal olma yolunda. Sezer Duru,
pazartesi günü 2010 Ofisi’ne yolladığı bir mektupla, bütçe kısıntıları ve
prosedürden kaynaklanan zorluklar nedeniyle çekilme kararını bildirdi. Sezer
Duru’dan aldığımız bilgiye göre, davet edilen yazarlara iptal mektupları da
yollanmaya başlandı...
Sezer Duru, projenin bütçesinin 300 bin Avro olduğunu, ancak 2010 yönetiminin
bu bütçeyi 200 bin YTL’ye düşürdüğünü söylüyor. Proje işlemeye başladıktan sonra
şirket kurması, KDV ödemesi gerektiğini de öğrenen Duru, sonunda çekilmeye karar
vermiş: “Ne KDV öderim, ne vergi öderim. Ben şirket değilim, tüccar değilim. Mal
satmıyorum, düşünce ve yaratıcılığa aracılık ediyorum. Burada çok istisnai bir
durum var ve bunu onların halletmesi gerekirdi. Kitap, çevirmen, salonlar,
konaklamalar hepsini üstüme yıktılar. Prosedürün dışına çıkamadılar.” Sezer
Duru, projeden para kazanmadığını özellikle vurguluyor. Bütçe kabul edilse bile
Sartorios ve Duru masraflar için sadece 3’er bin Avro alacaklarmış, o da kalmış.
Sezer Duru son söz olarak “Bana göre Türkiye hâlâ yaratıcı sanatçının önemini
anlamadı, anlayacağı da yok.” diyor.
‘Bütçeyi yeniliyorduk’
2010 Ajansı’nda edebiyat projelerinin yönetmeni Ahmet Kot
ise, “Mektubu masamda bulunca çok şaşırdım!” diyor: “Çok beğendiğim bir proje.
Herhalde işlerin gecikmesi Sezer hanımı üzdü. Bize ilettiği sıkıntıları çözmek
için uğraşıyoruz. O da prosedüre ilişkin bir şey. Kişisel bir başvuru yapılmış,
KDV filan gibi detaylar düşünülmemiş. ‘Ben bunu ödeyemem’ dedi. Yönetim Kurulu
toplantığında KDV’den doğan farkı ilave ederek bütçesi yenilenecekti. Ama onun
dışında bütçenin yetersizliğine dair bir kez bile bana bir şey söylemedi.”
Yürütme Kurulu’nda yaşanan istifalar, zamanın hızla daralması, pek çok
projenin istenilen seviyede ilerlememesi gibi sıkıntılara şimdi önemli
projelerden birinin iptali eklenmiş oldu. İstanbul’da çok okunan, saygın yabancı
yazarları nadiren görebilen edebiyat düşkünleri için de merakla beklenen bir
buluşma şimdilik tatlı bir hayale dönüşmüş gibi görünüyor.
‘Bu sahnede biz de varız!’
Yukarıdaki başlık, Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi’nin
yaptığı açıklamanın başlığı. 2010’la ilgili sanatçıların rahatsızlıkları
biliniyordu. Nitekim, önceki gün hazırlanan bildirilerden biri daha yayımlandı.
“Gelişmelerden kaygı duyuyor; kamuoyunda yaratılan güvensizliğin
giderilmesini bekliyoruz” denilen bildiride İstanbul 2010
Ajansı’na yönelik şu talepler sıralanıyor:
* Katılımcı ve demokratik anlayışa sadık kalınması. l 2010’a dokuz ay kala
Yürütme Kurulu’nu istifaya taşıyan sebeplerin kamuoyuna açıklanması. * Ajans
içinde ve ajansla proje sahipleri arasında süren iletişimsizliğin ortadan
kaldırılması. * Proje değerlendirme ve hayata geçirme aşamalarındaki
hantallık, tutarsızlık ve belirsizliğinin giderilmesi. *Projeleri
değerlendiren kurullara ve proje sahiplerine müdahale edilmemesi. Kurullardan
geçmeyen projelere, kişi ve kurumlara ayrıcalık tanınmaması, süreçlerin nesnel,
şeffaf ve denetlenebilir kılınması.
Kültür endüstrisi kendi içinde rekabet ederken, varlıkları unutulan
sanatçılar seslerini yükseltmeye başladı. Dans, performans, tiyatro yapan
sanatçıları temsil eden kurum ve kuruluşların imza attığı bildiri, açıkça
şeffaflık talep ediyor, katılımcı olunmasını istiyor. Altında Övül-Mustafa
Avkıran, Nihal Koldaş, Aylin Kalem, Mihran Tomasyan, Aytül Hasaltun, İlyas
Odman, Zeynep Günsür, Genco Gülan, Naz Erayda, Kerem Kurdoğlu, Tuğçe Tuna,
Mustafa Kaplan, Mehmet Ergen, Yeşim Özsoy Gülan, Emre Koyuncuoğlu, Şule Ateş,
Tülin Özen gibi sanatçıların isimleri olan bildiri şöyle bitiyor:
"Bu sürecin, İstanbul’un kültür-sanat alanındaki altyapı açıklarına kalıcı ve
elle tutulur çözümler getiren bir fırsat olarak değerlendirilmesini istiyoruz.
Bu şehrin ‘Kültür Başkenti’ unvanını edinmesine ve geleceğe taşımasına katkıda
bulunan paydaşlar olarak, İstanbul 2010 bizimdir. İstanbul biziz. Bu sahnede biz
de varız!"
|