|
stanbul Büyükşehir Belediyesi Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü'nün verilerine göre İstanbul'da belirlenmiş kaçak bina ve gecekondu sayısı 278 bin 462. Ellerindeki tek verinin bu olduğunu söyleyen belediye yetkililerinin verdiği bilgiye göre, gerçek rakam bunun kat kat üstünde. Aynı yetkililer, İstanbul'da yaklaşık 1.5-1.6 milyon bina bulunduğunu, bunların ancak yüzde 20-30'unun ruhsatlı, yüzde 10-15'inin iskânlı olduğunu, kaçak binaların ise yüzde 10-15'inin imar atlarıyla yasallaştırıldığını söylüyor.
Belediyenin elindeki verilerin en göze çarpan acizliği ise tamamen kaçak kurulan ve bunun için de 'kaçak şehir' olarak adlandırılan Sultanbeyli ilçesiyle ilgili verilerin araştırmaya dahil olmaması.
Yine Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü verilerine göre, n bin 520 gecekondu, 6 bin 430 kaçak binayla Eyüp ilk sırada yer alırken, 9 bin 40 gecekondu ve 14 bin 221 kaçak binayla Beyoğlu ikinci sırada.
Bu konudaki son araştırmasını 2000 verilerine dayandıran Devlet İstatistik Enstitüsü ise İstanbul'da 869 bin 444 bina olduğunu söylüyor. İstanbul Valiliği'nin 2003 verilerine göre ise bina sayısı 900 bin.
Her yer Davutpaşa
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise İstanbul'daki yapıların yüzde 70'inin kaçak olduğunun altını çizdi. Gökçe, İstanbul'da 30 bin patlayıcı nitelikli ve benzeri kimyasallarla üretim yapan işyerinden, sadece 12 bininin ruhsatlı olduğuna dikkat çekti. Geri kalan 18 bin imalathanenin nerede olduğunun bile bilinmediğini belirten Gökçe, "Her an, her yer patlayabilir. Davutpaşa olayı süpriz değil, son da olmayacak" dedi. Belediyelerin kaçak yapılara göz yumarak rant sağladığını öne süren Gökçe, "Belediyeler göstermelik mühür vuruyor, bu da aksilik durumunda 'gerekeni yaptık' demek için bir manevra. Belediyeleri, görevlerini yerine getirmeye ve kent inisiyatifleriyle birlikte paylaşım içinde çalışmaya çağırıyoruz" dedi.
Depreme gerek yok
Mühendislik hesaplarına göre, İstanbul'daki binlerce binanın bugüne kadar yıkılmış olması gerektiğini söyleyen Zeytinburnu, Fatih ve Küçükçekme-ce projelerinin akademik danışmanı ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu ise "Beklenen deprem bir gün olacak; ayakta bile durmakta zorlanan binalar değil, diğer pek çok bina da onlarla aynı akıbeti paylaşacak. Bunun için şiddetli bir depreme de gerek yok" dedi.
Başkandan şok itiraflar
"Denetim yapmak, ruhsat vermek sorunları çözmüyor. Vatandaş 'gazoz imalatı yapacağım' diye ruhsat alır, kaçak rakı üretir. Vatandaş matbaa işi yapacağım diye ruhsat alır kalpazanlık yapar" diyen Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, sözleriyle denetim yetersizliğinin patlamaya neden olmadığını savundu. Zabıta ekiplerinin birkaç kez denetlemeye gitmesine rağmen patlayıcı maddelerin nasıl olup da görülmediği ve zabıta memurlarının rüşvet alma ihtimalleri olup olmadığı sorusuna, "Bilmem, kimse adına konuşup, kefil olamam" yanıtını vererek, 23 kişinin rüşvet nedeniyle ölmüş olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.
Büyükşehir çalışıyor!
'Büyükşehir Çalışıyor' sloganına yakışmayan olaylar zinciri şöyle:
17 Ağustos 2004: Alibeyköy'de kolektörler çalışmayınca Çırçır deresi taştı, 4 bin ev ve işyerini su bastı. Okullarda mahsur kalan öğrenciler vinçlerle kurtarıldı.
9 Haziran 2005: Ümraniye'de ruhsatsız havai fişek fabrikası patladı: 6 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
30 Mart 2006: Tuzla'da toprağa gömülü atık dolu variller içme suyuna karıştı.
21 Şubat 2007: Zeytinburnu'nda depremde zarar görmesine rağmen yıkılmayan 5 katlı bina çöktü; 3 kişi öldü, 26 kişi yaralandı.
28 Şubat 2007: Bahçelievler'de ağzı kartonla kapatılan İSKİ logarına düşen 5 yaşındaki Dilara yaşamını yitirdi.
31 Ocak 2007: Davutpaşa'da kaçak havai fişek imalathanesi patlama oldu; 23 kişi öldü, 117 kişi yaralandı.
|
