Küresel finansal krizle mücadele ve gelecek krizlerin
engellenmesi için Londra'da toplanan G-20 zirvesinin sonuç
bildirgesinde, "krizle mücadele için küresel çözüm gerektiği"
vurgulandı. Sonuç bildirgesinde, "modern zamanlarda ekonomik olarak dünyadaki en
büyük krizle karşı karşıyayız. Öyle bir kriz ki, son buluşmamızdan bu yana daha
da derinleşti ve her ülkedeki kadın, erkek ve çocuğu etkiliyor. Bütün ülkeler
çözüm için bir araya gelmeli. Küresel kriz, küresel çözüm gerektiriyor"
ifadesine yer verildi.
Zenginliklerin herkes için olduğu belirtilen bildirgede, serbest piyasa
ilkelerine dayalı, etkili düzenlemelere sahip ve kuvvetli küresel kurumları
bulunan açık dünya ekonomisinin, herkesin refahını artırma ve küreselleşmenin
sürdürülebilmesinin temeli olduğu vurgulandı.
Bu çerçevede, G-20'ye katılan ülkelerin şu sözleri verdiği belirtildi:
-Güven, büyüme ve istihdamı yeniden inşa etmek. -Borçlanmayı düzenleyecek
şekilde finansal sistemi onarmak. -Güveni inşa etmek için finansal
düzenlemeleri güçlendirmek. -Uluslararası finansal kurumları reforme edip fon
sağlayarak, bu ve gelecek krizleri önlemek -Küresel ticareti ve
yatırımları teşvik etmek ve korumacılığı reddetmek. -Herkesi içine alan,
çevre dostu ve sürdürülebilir bir iyileşme sağlamak.
Liderler, birlikte hareket ederek bu sözleri yerine getirip dünya
ekonomisinin durgunluktan çıkarılabileceği ve gelecek krizlerin önlenebileceğini
de bildirgede kaydetti.
IMF'ye 500 milyar dolar ek kaynak
Bugün varılan anlaşmalar çerçevesinde dünya liderleri, Uluslararası
Para Fonu IMF ve Dünya Bankası'na ek 1 trilyon dolar
kaynak sağlamaya söz verdi. IMF'ye bu çerçevede 500 milyar dolar kaynak
sağlanacak. Bu para, kredi durumunun yeniden düzeltilmesi, dünya ekonomisinde
büyüme ve istihdamın yeniden sağlanmasında kullanılacak.
Karar, G-20 toplantılarından beklenenin çok ötesinde oldu. IMF ve Dünya
Bankası'na sağlanan parayla, krizden en çok etkilenen ülkelere yardım söz konusu
olacak. G-20 ülkeleri aynı şekilde korumacılığa karşı da kuvvetli bir söz
verirken, gelecek iki yıl içinde ticaret finansmanına 250 milyar dolar
ayrılmasını kararlaştırdı. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu G-20 ülkeleri,
finansal sisteme güveni yeniden inşa etmek için bir dizi politika üzerinde de
karar kıldı. Reformdan geçirilecek IMF, aynı zamanda, ihtiyaç duyarsa
uluslararası piyasalardan borçlanabilecek.
Düzenlemelerin önemi vurgulandı
Sonuç bildirgesinde, finansal sektör, finansal düzenleme ve bunları
denetleyen sistemde ciddi yetersizliklerin, mevcut krizin nedeni olduğunun altı
çizildi. Daha güçlü, küresel olarak tutarlı, denetleyici kurumları olan ve
regülasyona yönelik çerçevesi bulunan bir finansal sektörün, sürdürülebilir
büyümeyi destekleyeceği, iş adamları ve vatandaşların ihtiyaçlarını
karşılayacağı da belirtildi. Ülkeler arasında bu yönde koordinasyon ve
işbirliğinin önemi de vurgulandı.
Bir önceki G-20 zirvesinde üzerinde anlaşılan Eylem Planı'nın uygulanmasına
da vurgu yapılırken, finansal sistemi güçlendirmeye ilişkin bir deklarasyon da
sonuç bildirgesine eklendi. Bu çerçevede yeni bir Finansal İstikrar Kurulu (FİK)
oluşturulmasına karar verildi. Bu Kurul, bütün G-20 ülkeleri, Finansal İstikrar
Forumu üyeleri, İspanya ve Avrupa Komisyonu'ndan oluşacak. IMF ile işbirliği
yapacak olan FİK, makroekonomik ve finansal risklere karşı erken uyarıda
bulunacak ve bu risklere karşı uygun eylemlerin neler olduğu konusunda danışma
sağlayacak.
Vergi kaçakçılığıyla mücadele de sonuç bildirgesinde önem verilen konulardan
biri oldu ve bildirgede ve banka hesaplarının gizli tutulması döneminin bittiği
yönünde bir ifade kullanıldı. Çok taraflı kalkınma bankalarına en azından 100
milyar dolar daha borçlanma imkanı tanınmasına destek verildiği de bildiride
vurgulandı. Bu bankaların, gerekli sermayeye sahip olmasının önemli olduğu
belirtildi.
Korumacılık
Yatırım ve ticaretin önüne yeni engeller çıkarılmasına karşı çıkan bir
yaklaşım da sonuç bildirgesinde yer aldı. Korumacılık yönünde adımlar atıldığı
gözlendiği takdirde, Dünya Ticaret Örgütü'nün ve diğer uluslararası
organizasyonların bu durumu incelemesi çağrısında bulunulması da
kararlaştırıldı.
Öte yandan, kalkınmanın dünyada adil bir şekilde dağılımı bakımından, Dünya
Bankası çerçevesinde, açlık, yoksulluk sınırındaki ülkelerde insani krizin
çıkmasının önüne geçilecek.
G-20 sonuç bildirgesinde, IMF altın rezervlerinin satışıyla ek kaynak elde
edilmesi konusunda da anlaşıldı. Sağlanacak 6 milyar dolar ek kaynak ile en
fakir ülkelere, gelecek 2-3 yıl içinde yardımda bulunulacak.
G-20 ülkeleri, Birleşmiş Milletler'i de diğer küresel kurumlarla çalışarak
krizin en fakir konumundakiler üzerindeki etkisini izleyecek etkili bir
mekanizma oluşturmaya da çağırdı.
Zirveden, Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilecek BM İklim Değişimi
konferansında, iklim değişikliği konusunda sorumluluk alınması konusunda da
ortak anlayış çıktı.
Sonuç bildirgesinde, bu yılın sonundan önce, G-20 liderlerinin üçüncü bir
toplantı için bir araya gelmesi konusunda anlaşıldığı da vurgulandı.
ABD Başkanı Barack Obama da düzenlediği basın toplantısında, G-20'nin bu
sonbaharda yeniden toplanacağını söyledi.
|