Türkiye'nin ilk ağır sanayi hamlesinin başlatıldığı yer olan Karabük'te
işçiler ve halk, 1995'te zarar ettiği gerekçesiyle kapatılmak istenen
Kardemir Demir Çelik Fabrikası'nı alarak Türkiye'de bir ilke
imza attı. Aynı Karabük, bugün de futbol sahalarında örnek bir modele imza
atıyor. Bank Asya 1. Lig'de 50 puanla lider olan Kardemir
Karabükspor, işçinin aidatı, sendikanın ve fabrikanın reklamıyla başarıyı
yakaladı.
3 Nisan 1937'de Karabük'te kurulan Kardemir Demir Çelik
Fabrikaları, aynı zamanda Erdemir ve
İsdemir'in de kurulmasına öncülük eden tarihi bir kuruluş.
"İlkler"in şehri Karabük, bu özelliğini 1995'te bir kez daha ortaya koydu.
İşçilerin kurduğu Kardemir AŞ, kapatılmak istenen fabrikayı devralarak bugünlere
kadar taşıdı. Ağır sanayide bir ilki gerçekleştiren Kardemir işçilerinin futbol
takımı Kardemir Karabükspor da bir kazaya uğramazsa önümüzdeki sezon 4. kez
Süper Lig'e çıkacak. 1969'da kurulan kulüp, 1993-1994, 1997-98 ve 1998-1999
sezonlarında olmak üzere toplam 3 yıl Süper Lig havası teneffüs etti. Süper
Lig'de ilk kez mücadele ettiği 1993-94 sezonunun sonunda dramatik bir şekilde
küme düştü. Oynadığı futbolla herkesin sempatisini kazanan Kardemir Karabük,
ligin son haftasında kendi evinde Zeytinburnuspor'a yenilerek küme düştü.
İstanbul ekibi ise bu galibiyetle ligde kaldı.
Çeliği eriten ateşe bir gönderme olarak, lakabı "Mavi Ateş"
olan Kardemir Karabükspor, sahaya göğsünde işçilerin fabrikası
Kardemir'in, sırtında ise işçilerin sendikası Çelik-İş
Sendikası'nın reklamıyla çıkıyor. Kulübün başkanı da zaten Hak-İş
Konfederasyonu'na bağlı olan Çelik-İş Sendikası Başkanı Hikmet Ferudun
Tankut. İşçiler aidat ödüyor
Türkiye'de futbol takımının formasına reklam veren ilk sendikanın Çelik-İş
olduğunu belirten Tankut, "Bank Asya'dan teklif vardı ama işçilerin de ısrarıyla
sendika reklamında karar kıldık. Bu reklam nedeniyle takıma bir ödeme yapıyoruz.
Zaten onun dışında da çok desteğimiz var. Çok olumlu tepkiler aldık. Çalışanlar
sendikalarının ismini takım formasında görmekten çok mutlu oluyor" diye
konuşuyor. Kardemir Karabükspor'un kurulmasına da zamanında sendikalarının
önayak olduğunu söyleyen Tankut, "Kulüp 1969'dan beri fabrikanın ve sendikanın
uhdesinde gelişti. Bu bir işçi takımıdır" diyor.
Kulübün üç ayak üzerine kurulduğunu söyleyen Tankut, "Bunlar Kardemir,
sendika ve şehir. 3700 Kardemir işçisi, her ay 20'şer lira aidat öder.
Kardemir'de üretilen demirin satışından da binde 3 pay aktarılır. Kardemir ve
Çelik-İş Sendikası da sponsor olarak destek verir" diyor. Kardemir'in yıllık
sponsorluk desteğinin 3.5 milyon lira olduğunu belirten Tankut, "Şampiyonluk
mücadelesi veren takımımızın bu yılki bütçesi toplam 7.5 milyon lira. Yayın
gelirimiz 500 bin TL. Yeni ihale sonrası gelecek sene Bank Asya takımları için
bu rakam 1.2 milyon lira olacak. Şu anda Türkiye'de borcu olmayan, bütçesi denk
tek kulübüz. Futbolcular dahil hiç kimseye tek kuruş borcumuz yok" diye
konuşuyor. Stadımızı büyüteceğiz
Süper Lig'e çıkmaları halinde kalıcı olmak istediklerini vurgulayan Tankut,
öncelikle Avrupai bir altyapı kurmak için çalıştıklarını söylüyor: "3.7 milyon
liraya iki tesis yaptık. 185 dönüm arazi aldık. Orada da yeni tesisler
yapacağız. 6500 kişilik stadımız yetersiz. Nisandan itibaren tribünleri sırayla
yıkıp yenileyeceğiz. 14 bin kişilik kapalı bir stada dönüştüreceğiz."
Maddi gücü iyi olan sendikaların mutlaka spor faaliyetinin içinde olması
gerektiğini savunan Tankut, "Ama maalesef uzak duruyorlar. Oysa sendikalar
sportif, eğitim ve sosyal olayların içinde olmalı. Biz ayrıca İskenderun
Demirçelik Spor Kulubü'nü destekliyoruz. İkinci takımımız" diyor. Bir futbolcu
sendikası kurulursa destek olacaklarını söyleyen Tankut, "Takımımız da
örgütlenirse sendika olarak bundan mutluluk duyarız" diyor. Kardemir
Karabükspor'un ürünlerini "Karium" ismini verdikleri mağazada sattıklarını
belirten Tankut, ikinci mağazanın da yolda olduğunu söylüyor.
Tekel işçilerine destek pası
Tekel işçilerini destekliyor ve kutluyoruz. Ancak işin özünde yaşananlar,
günübirlik özelleştirme politikalarının bir sonucudur. Sendikaların ve
konfederasyonların hataları da vardır. 1983'ten beri Türkiye'de özelleştirmeler
bitirilemedi. Oysa Bulgaristan, kurumları "özelleştirilecekler" ve
"özelleştirilmeyecekler" diye ikiyi ayırıp 5 yılda bu işi bitirdi hem de tabana
yayarak. Sendikalar, birçok özelleştirmede bizim Kardemir'de geliştirdiğimiz
gibi kendi modelini ortaya koyabilirdi ama yapmadılar. Yapsalardı bugün bu
eylemlere gerek kalmazdı. Tekel işçileri bugün kazansa da uzun vadede
özelleştirmeler bu modellerle mağdur etmeye devam eder. Biz bugüne kadar Tekel
işçilerine pankartlı bir destek vermeyi düşünmedik. Bunun için Türkiye Futbol
Federasyonu'ndan izin almak lazım. Böyle bir başvuru yapılabilir ama Tekel'den
ziyade özelleştirme mağduriyetini vurgulayan genel bir pankartla sahaya
çıkabiliriz. Kardemir krizi ucuz atlattı
Kardemir, krizden en az etkilenen işyerlerinden biri oldu. Biz de birçok reel
kuruluş gibi geçen yılı zararla kapattık ama bu yılın ocak ayında yeniden kâra
geçtik. 51 bin ortağı ile Türkiye'de farklı bir özelleştirme modelini oluşturan
Kardemir'in 2001'de 226 milyon dolar olan borcu yapılandırılarak sağlıklı bir
yapı oluşturuldu. Bugün kendi atıksuyumuzu değerlendirerek bir enerji yatırımı
yapacağız. Türkiye Kalkınma Bankası, 45 milyon dolar kredi sağladı. Oysa aynı
banka 2002'deki kredi talebimize şirketin hantal olduğunu savunup olumsuz rapor
vermişti. Yeni yatırımla kendi enerji ihtiyacımızı karşılamanın yanı sıra
dışarıya da satmayı planlıyoruz.
|