enç yaşta kaybettiğimiz Mimar Yunus
Aran'ın anısını yaşatmak amacıyla dokuz yıldan bu yana düzenlenmekte
olan 'Yunus Aran Konferansları'nın
35.sinin konukları usta karikatüristler Tan Oral ve
Semih Poray'dı. 2008 - 2009 programının son halkası olan
buluşmada, Tan Oral 'büyük kentlerin özgür kılma gücü'nden,
Semih Poroy ise 'kentleşme ve karikatür arasındaki ince
çizgi'den bahsetti.
Büyük kentlere bir yüzük taşı gibi kusursuzluk beklentisiyle bakılmasına
karşı olduğunu söyleyen Tan Oral, kentlerin de doğup büyüyen,
ölen ve belki de yeniden doğan organik yapılar olduklarına dikkat çekti.
Kentlerin değiştiğini ifade eden Tan Oral, ancak insanların genelde kentlerdeki
fiziksel değişimden rahatsız oldukları üzerinde durdu ve "Oysa kent denilince
binalar ya da yollar değil de insanlar anlaşılmalı diye düşünürüm; ve elbette
insanlar da değişir" dedi. Emeği biriktiren yapısıyla kentlerin insanlara önemli
fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Tan Oral, kentin ihtiyacını en iyi kentlilerin
bileceğini savundu ve seçilmiş de olsa belediye başkanlarına ve teknik insanlara
olan güvensizliğini dile getirdi. Bugün gelinen noktada gecekonduların değil
gökdelenlerin, sanayileşmenin değil de çevrenin sorun hale geldiğine işaret eden
Tan Oral, 'mala'nın yıllardan bu yana her türlü sorunun çözümünde sihirli bir
kurtarıcı gibi ortaya çıkmasını eleştirdi. Kentlerin ulaşım sorunlarına da
değinen Tan Oral, görevli kişilerin her şeyin çözümünü 'hız'da aradığını
söyleyerek 'kent yaşamının yavaşlatılması' çağrısında bulundu.
Tan Oral'dan sonra söz alan Semih Poroy ise yıllar önce bir
yazısında karikatürü romana benzettiğini anımsatarak, romanın da karikatürün de
kent kökenli disiplinler olduğunu söyledi. "Roman da karikatür de kentler
oluşturur ve kentli insanı anlatır" diyen Semih Poroy, kentler olmasaydı hala
masallar ve destanlar dinliyor olacaktık şeklinde konuştu. Kentleri, biraz da
pullar üzerinden tanıyan bir kuşak olduklarını, bu nedenle her kentin de kendine
has özellikleri olduğunu sandıklarını anlatan Semih Poroy, sergileriyle pekçok
Anadolu kentini dolaştığını ve bütün kentlerin birbirine benzediğini
gözlemlediğini sözlerine ekledi.
Konferans, kokteyl ile sona
erdi.
Tan Oral kimdir?
1937 yılında Merzifon’da doğdu. Anadolu’da çeşitli kentleri dolaşarak orta
öğrenimini tamamladı. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden yüksek mimar olarak
mezun oldu; ancak yaşamını karikatür çizerek sürdürdü. Yedi yıl Karikatürcüler
Derneği yöneticiliği, onbeş yıl kadar da çeşitli üniversitelerde öğretim
görevlisi olarak çalıştı. Kendisine, Hollanda Deventer Cartoon Festival'inde
'Altın Kalem' ödülü (2001) ve Fransa St.Just-le-Martel'de 'En İyi Yabancı Basın
Çizeri' Ödülü (2002), Akşehir’de Nasreddin Hoca 'Altın Eşek Gülmece Ödülü'
(2003) ve Ankara Karikatür Vakfı tarafından da 'Yılın Karikatürcüsü' Ödülü
(2004), Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından 'Hizmet Ödülü' (2004) ve Nokta
Dergisi, halkın oyları ile 'Doruktakiler' (2005) ödülleri verildi. Çeşitli
yayın organlarının yanısıra Politika gazetesinde ve uzun yıllar da Cumhuriyet
gazetesinde günlük çizgilerini yayımladı. Böyük Türkiye, Sansür, Sus ve Dinle,
İstanbul, Pencereler, Yürüyenler, Yaza Çize, Bu Kitabın Kuyruğu Var ve YüzYüze
adlı çizgi kitapları var. Şu sırada Taraf Gazetesi’nde ve serbest çizer olarak
İstanbul’da vakit geçiriyor.
Semih Poroy kimdir?
1954
yılında Samsun’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıfından
ayrılarak tümüyle çizgiye yöneldi. İlk karikatürleri 1975'de 'Akbaba' mizah
dergisinde yayımlandı. Milliyet, Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat, İktisat, Düşün,
Demokrat, Varlık, 2000'e Doğru, Yapı gibi dergi ve gazetelerde karikatürleri yer
aldı. 1977'de 'Ciddiyet' başlıklı haftalık mizah sayfasında başlayan
'Cumhuriyet' çizerliği halen sürüyor. Cumhuriyet'te günlük bant-karikatürü
'Harbi'yi ve bu gazetenin haftalık 'Kitap' ekinde 'Feklavye' başlıklı çizgi-öykü
çalışmalarını sürdürüyor. 100'ün üzerinde kitap resimleme çalışması yaptı.
Karikatür üzerine birçok yazısı yayımlandı. Karikatürcüler Derneği yönetim
kurullarında bulundu; 1984-85 döneminde başkanlık yaptı. Beş karikatür albümü
bulunan Poroy, birçok kentte çizimlerini sergiledi. Bazı sanat kuruluşlarında ve
cezaevlerinde atölye çalışmaları yaptı.
|