Ekonomik kriz gayrimenkul sektörünü derinden etkilerken,
markalı konut projelerini ise teğet geçiyor. Son günlerde birbiri ardına
açıkladıkları konut projeleriyle piyasayı canlandıran firmalar, sundukları cazip
kampanya ve uygun ödeme koşullarıyla da emlak alımlarını hızlandırdı. Sektördeki
hareketlilik rakamlarda da kendini gösterdi. Gayrimenkul sektöründe 2008 yılında
35 milyar dolarlık tapu işlemi gerçekleşirken, 1 milyon 363 bin 124 adet de
alım-satım işlemi yapıldı. Konut sektörünün en hareketli dönemi olarak bilinen
2005 yılında ise, 22 milyar dolarlık işlem hacmi ve 1 milyon 362 bin 672 adet
alım-satım işlemi yapılmıştı.
Geçen yıl konut sektöründe gerçekleştirilen işlem hacminin 2005 yılını
geçtiğini, satışlar yönünde de yükselme trendi görüldüğünü anlatan International
Realty Plus (IRP) Türkiye CEO'su Hüseyin Altaş, konut
alımlarının markalı projeler yönünde tercih edildiğine dikkat çekti. Altaş, bu
yılın ilk 4 ayında da markalı emlak projelerinde yüzde 32'lik değer artışı
yaşandığını ifade etti. İşlem adedi düştü, ciroda artış
var
Markalı konutlarda fiyat gerilemesi yaşanmadığının da altını çizen Altaş,
ancak bir takım kampanya ve ödeme koşullarının fiyatları düşükmüş gibi
gösterdiğini kaydetti. 2007 yılında 1 milyon 383 bin tapu işlemi yapıldığını
belirten Altaş, "2008'de ise 1 milyon 363 bin tapu işlemi yapıldı. Geçen yıl
2007'ye oranla az işlem yapılsa da, 2007 yılındaki 30 milyar dolarlık hareket,
2008'de 35 milyar dolara yükselmiş. İşlem adedi düşmüş olmasına rağmen ciro
adedinde artış var. Bu durum da konut fiyatlarının düşmediğini kanıtlıyor" diye
konuştu.
İnşaat sektöründe son yıllarda parası olan kesime yönelik A plus konut
projelerin ağırlık kazandığını hatırlatan Altaş, yakın dönemde ise orta ve alt
gelir grubuna yönelik üretilen konutların satışında hareketliliğin başladığını,
bu trendin önümüzdeki dönemde de devam etmesini beklediklerini söyledi. Kriz
döneminde konut anlamında çok iyi fırsatların ortaya çıktığını anlatan Altaş,
şöyle devam etti: "Proje üretip de satamayan firmaların stratejilerini yanlış
buluyorum. Satış ekibi ve kadroyu organize etmek çok önemli bir konu. Doğru
zamanda doğru projeleri ortaya çıkarmak gerekiyor. Örneğin, geri kalmış bir
bölgede metrekaresi 5 bin dolardan kimse ev almaz. Nerede, hangi projenin
yapılacağı çok önemli. Ancak A plus satışlar artık zorlaştı, çünkü o noktada bir
doygunluğa ulaşıldı." Gayrimenkulde en iyi pazar kriz
döneminde oluşur
Ekonomik krizin gayrimenkul sektörünü olumsuz etkilediğini, ancak yine
sektörde en iyi pazarın kriz döneminde oluştuğunu dile getiren Gayrimenkul
Girişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Erilkun ise,
bu dönemlerde gerçek alıcıların net olarak görüldüğünü ifade ederek, satış
fiyatı ve koşullarının da pazarlanabilir seviyeye çekilebildiğini kaydetti.
İnşaat üretimlerinde de lokasyon ve maliyet açısından akılcı projeler
oluşturulduğunun altını çizen Erilkun, bu dönemde gerçeği görebilen ve sermaye
yapısı kuvvetli firmaların proje anlamında karlı çıkacaklarını vurguladı. Proje
sahibinin markasının da müşteriyi önemli ölçüde cezbetmeye başladığını belirten
Erilkun, "Kriz ortamında özellikle maketten pazarlama çalışmalarında, müşteriler
tamamlanmamış ve hatta inşasına başlanmamış bir gayrimenkulü almanın riskini,
markaya duyduğu güvenle karşılıyor. Yeni konut projelerinin üretimi hızlı bir
şekilde devam ediyor, ancak önümüzdeki dönemde üretim hızı bir miktar
yavaşlayabilir. Ancak akılcı projeler üreten firmalar uzun vadede varlığını
büyüyerek devam ettirir" diye konuştu. 2015'e kadar 2
milyon 225 bin konut talebi olur
Erilkun, Türkiye'de gayri safi milli hasılanın yüzde 40'ı oranında konut
kredisi stoğu bulunduğunu kaydederek, son dönemde özellikle konut üretiminde ve
satışında taleplerin merkez ilçelerden uzaklaşarak yatırım bölgeleri olarak
adlandırılan projelere kayacağını ifade etti. Birçok konut projesinde pazarlama
unsuru olarak öncelikle lokasyonun kullanıldığına dikkat çeken Erilkun,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörde Türkiye'nin nabzını oluşturan İstanbul'da 2015 yılına kadar her yıl
ortalama 200 bin ve 250 bin arasında olmak üzere toplam 2 milyon 225 bin konut
talebi olacağı tahmin ediliyor. Krizin yarattığı daralmayla Anadolu'da TOKİ
yatırımlarının nispeten yavaşlamasını reel daralma olarak değil, durumu
değerlendirip geleceği planlama dönemi olarak görüyoruz. Yaşanan bütün bu
gelişmelerle akılcı yatırımların büyüyeceği sektörde koşullar çok daha netlik
kazanacağı için yabancı yatırımcının ilgisinin artacağını ön görüyoruz. Ancak
gayrimenkul sektörünün tüm alt sektörlerinde olduğu gibi konut yatırımlarında da
projenin lokasyonuyla, fiyatıyla, satış politikasıyla doğru ve ihtiyaca tam
cevap vermesi önem kazanmaktadır. Bu nitelikli projeler için 2009 ve 2010
yıllarının birer fırsat yılı olması
kaçınılmazdır." Psikolojik faktörler alım yapmaya
yöneltiyor
Geçmiş yıllarda gayrimenkul firmalarının üst gelir gruplarına yönelik
konutlar ürettiklerini belirten Emlakium Yönetim Kurulu Başkanı Resul
Medin ise, şimdi ise orta ve alt gelir grubuna yönelik projelerin de
ağırlık kazandığını açıkladı. Önceki yıllara oranla konut fiyatlarının düştüğüne
dikkat çeken Medin, "İnsanlar, konut fiyatlarında dibi gördüklerini zannedip,
geç mi kalıyorum endişesi duyuyor. Bu psikolojik nedenle de aceleyle alım yapmak
istiyor. Ancak sektörde genel anlamda bir durgunluk söz konusu. Markalı
projelerde ise münferit olarak hareketlilik gibi görülen alımları ayrıca
değerlendirmek gerekir. Keşke bu hareketliliği, ikinci el konut, otel ve işyeri
satışlarında da görebilsek. Ancak gayrimenkul piyasasının düşüşe geçtiği dönemde
firmalar birden harekete geçti" diye konuştu. Kriz döneminde elinde sağlam
projesi olan ve bu projeyi doğru yerde kullanan firmaların başarı yakaladığını
vurgulayan Medin, orta ve alt gelir grubuna yönelik projelerin artmasıyla
firmaların başarılarını artıracağını söyledi.
|