Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Kriz Reagan'ın Başının Altından Çıktı

“Bu yasa son 50 yılda finans kurumları için çıkarılmış en önemli yasa, çünkü sıkıntıdaki tasarruf mevduatı bankaları için uzun vadeli bir çözüm sağlıyor... Kısacası, sanırım bu kez turnayı gözünden vurduk.” 1982 yılında Garn-St. Germain Mevduat Kurumları Yasası’nı imzalarken başkan Ronald Reagan böyle demişti. Yalnız, sonra ortaya çıktı ki

Radikal Gazetesi
Kriz Reagan'ın Başının Altından Çıktı

“Bu yasa son 50 yılda finans kurumları için çıkarılmış en önemli yasa, çünkü sıkıntıdaki tasarruf mevduatı bankaları için uzun vadeli bir çözüm sağlıyor... Kısacası, sanırım bu kez turnayı gözünden vurduk.” 1982 yılında Garn-St. Germain Mevduat Kurumları Yasası’nı imzalarken başkan Ronald Reagan böyle demişti. Yalnız, sonra ortaya çıktı ki Reagan’ın mevduat kurumlarının sorunlarına getirdiği çözüm yolu hatalıydı. Sanılanın aksine bu yasa, tasarruf ve kredi bankalarının orta ölçekli sorunlarını tam bir felaket boyutuna getirdi. Fakat Reagan yasanın önemi konusunda haklıydı. Gözünden vurulan turnaysa 30 yıla yakın bir süre sonra Büyük Buhran’dan bu yana dünyanın yaşadığı en kötü ekonomik kriz olarak geri döndü.

Temkinlilik alaşağı edildi

Bugünkü felaketin kökenlerine baktıkça anahtar niteliğindeki yanlış hamlenin, yani krizi kaçınılmaz hale getiren hamlenin 1980’lerin başlarında, Reagan döneminde yapıldığı daha net görülüyor. Reaganonomi politikalarına yöneltilen sert eleştiriler genellikle artan eşitsizlik ve mali sorumsuzluk üzerine yoğunlaşıyor. Gerçekten de Reagan iktidarı küçük bir azınlığın olağanüstü zenginleştiği, çalışan ailelerinse sadece küçük kazançlarla yetinmek zorunda kaldığı bir döneme sahne oldu. Reagan ayrıca uzun süredir yürürlükte olan mali temkinlilik kurallarını da alaşağı etti.

Bu son noktayla ilgili şunu söyleyebiliriz: ABD hükümeti geleneksel olarak savaş zamanlarında veya ekonomik darboğaz dönemlerinde ciddi bütçe açıkları yaşamıştır. Milli hasılanın parçası olarak federal borç 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1980’e dek kesintisiz bir şekilde artmıştır. Fakat esas borçlanma Reagan döneminde başladı, Clinton döneminde tekrar azaldı, ama Bush yönetiminde tekrar artışa geçerek bizi şimdi hazırlıksız yakalayan krize neden oldu.

Mali deregülasyonun yol açtığı özel sektör borçları kamu borçlarını solda sıfır bıraktı. ABD’nin mali kurallarında yaşanan değişim Reagan’ın bize bıraktığı en büyük mirastır ve bu mirasın bedelini ağır şekilde ödemeye devam ediyoruz.

Söylediğim gibi, Garn-St. Germain yasasının dolaysız etkisi mevduat kurumlarının sıkıntılarını gerçek bir felaket boyutuna ulaştırması oldu. Tasarruf ve mevduat kurumlarının yaşadığı kriz Reagan yönetiminin gündeminden çıktı, fakat gerçekte bu deregülasyon, hesapları federal yönetimce sigortalanmış bankacılık sektörüne en iyi durumda vergilerini ödeyen yurttaşların parasıyla kumar oynama, en kötü halde de bu paraları yağmalama izni verdi. Hükümet bu konunun defterini kapattığında yurttaşlar 130 milyar dolar kaybetmişti ki bu çok büyük bir meblaydı.

Fakat bu yasanın bir de uzun dönem etkisi oldu. Reagan dönemindeki yasal değişiklikler mortgage kredilerine getirilen Yeni Düzen (New Deal) kısıtlamalarına bir son verdi - bu kısıtlamalar her şeyden önce ailelerin önemli bir ön ödeme yapmaksızın ev sahibi olma imkânlarını azaltıyordu.

Bu kısıtlamalar 1930’larda korkunç bir ekonomik kriz yaşamış ve yeni bir krizi engellemeye çalışan siyasi liderlerce getirilmişti. Fakat 1980’de Büyük Buhran’ın hafızalardan tamamen silindiği görüldü. Hükümet sorunun kendisidir çözümü değil, diye buyurdu Reagan; piyasanın büyülü eli serbest bırakılmalıydı. Diğer tüketici kredisi türleri için belirlenmiş borçlanma limitleri de tabloya eklenince, Amerikalıların davranışlarında radikal bir değişim yaşandı.
Amerikalılar olarak biz her zaman büyük borçlara ve düşük tasarruflara sahip olan bir millet değildik: 1970’lerde Amerikalılar gelirlerinin neredeyse yüzde 10’unu tasarrufa yatırıyordu ve bu rakam 1960’lardakinden biraz daha yüksekti. Ancak Reagan’ın gerçekleştirdiği deregülasyon sonrasındadır ki, tasarruf mefhumu Amerikan hayat tarzından giderek kayboldu; yaşadığımız büyük kriz öncesinde tasarruf oranı sıfıra dayanmıştı. Reagan yönetime geldiğinde bir ailenin sahip olduğu borç, neredeyse Kennedy yönetiminde olduğu gibi, gelirinin sadece yüzde 60’ı kadardı.

Bize bütün bu yaşananların hayrımıza olduğu yönünde teminat verildi; elbette, Amerikalılar giderek borç batağına batıyordu ve gelirlerinin zerresini bile kenara koymuyorlardı, fakat evlerinin ve borsa portföylerinin artan değerine bakıldığında mali durumları iyi görünüyordu.

Diyebiliriz ki, bugünkü ekonomik krizin yaklaşık nedenleri Reagan görevi bıraktıktan çok sonra yaşanan olaylarda yatıyor, yani Çin ve başka ülkelerde elde edilen kârların oluşturduğu küresel mevduat bolluğunda ve bu bolluğun şişirdiği devasa gayrımenkul balonunda.

Borçlanma son 25 yılda patladı

Ne var ki Amerikan ekonomisini bu denli kırılgan hale getiren esas etken son 25 yılda gerçekleşen borçlanma patlaması oldu. Aşırı borca giren kitleler gayrımenkul balonu patlayınca ve işsizlik artınca borçlarını ödeyemez hale geldiler. Bu durum da, yine Reagan dönemine borçlu olduğumuz deregülasyonlar sayesinde, çok küçük bir sermayeyle çok büyük riskler alan finans sisteminde ağır tahribat yarattı.

Bugünlerde suçlanacak çok faktör var. Fakat bu kargaşanın arkasındaki esas aktörler Reagan ve danışmanları, yani Amerika’nın yaşadığı son büyük mali krizden ders çıkarmayanlar ve bizi onun gibi bir krizi tekrar yaşamaya mahkûm edenler.

 Paul Krugman / 2008 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi

http://www.yapi.com.tr/haberler/kriz-reaganin-basinin-altindan-cikti_69478.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!