Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Kuzguncuklular Bostanlarına Sahip Çıkıyor

Kuzguncuk halkı, 20 yıldır yapılaşmayı engelledikleri Kuzguncuk Bostanı’nı bu sefer yap-işlet-devret modelinden korumak için yine ayakta. Hazırladıkları bostan korkulukları ve düzenledikleri eylemlerle kamuoyunun desteğini arıyorlar.

bianet.org
1 Kuzguncuklular Bostanlarına Sahip Çıkıyor

Kuzguncuk halkı, 20 yıldır yapılaşmayı engelledikleri Kuzguncuk Bostanı’nı bu sefer yap-işlet-devret modelinden korumak için yine ayakta. Hazırladıkları bostan korkulukları ve düzenledikleri eylemlerle kamuoyunun desteğini arıyorlar.

İstanbul'un tarihi semtlerinden Kuzguncuk, bugünlerde semtin kolektif değerlerinden biri olan Kuzguncuk Bostanı için ayakta. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan bostan arazisi 1990'dan bu yana yapılaşmaya açılmak istense de Şehir Bölge Planlamacılar Odası ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun açtığı davalar sayesinde bu girişimler sonuçsuz kaldı.

İlk olarak 1990 yılında Mehmet Haberal tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanan araziye Böbrek ve Diyaliz Hastanesi yapma girişimi mahkeme tarafından reddedildi.

Bunun üstüne 2000 yılında yine Haberal buraya özel okul yapma girişiminde bulundu. Ancak bu girişim de Şehir Bölge Planlamacılar Odası'nın açtığı dava sonucunda engellendi.

Davanın temyiz süreci de Şehir Bölge Planlamacılar Odası'nın lehine sonuçlanınca 2003'te buraya özel okul yapılamayacağı kararı kesinleşmiş oldu.

İşin ucu 1986'ya dayanıyor

Kuzguncukluluklar Derneği Üyesi, mimar Tülay Onat bianet'e1983'te bostanın SİT alanı ilan edildiğini ancak 1986'da planlama kararlarında yapılan bazı değişikliklerle bostanın bir kısmının tarım amaçlı kullanılabilirken bir kısmına da okul yapımı için onay verildiğini söyledi.

Bostanın bugün sembolik olarak bostan korkuluklarıyla korunmaya çalışılmasına neden olan sürecin başlangıcı da 25 yıl önce bostan arazisinin bir kısmına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından devlet okulu yapılmasına izin verilen bu karara dayanıyor.

Yeni Kılıf: "Yap-İşlet-Devret"

Haberal'ın bostandan çekilmesinin ardından arazi bir peyzaj şirketi tarafından kiralandı ve fidanlık olarak kullanılmaya başlandı. Ancak, Aralık 2010'da peyzaj şirketine gönderilen tebligatta, "mülkiyeti vakfımızda olan arazinin yap-işlet-devret sistemiyle planlama programına alınması sebebiyle kontratınız yenilenmeyecektir" denilerek araziyi terk etmeleri istendi. Önümüzdeki günlerde bostanı boşaltacak olan şirketin ardından buraya ne olacağı ise muamma.

Özel okul yapmanın yasal olarak zaten mümkün olmadığını ancak buna rağmen özel okul projelerinin hazırlandığını bildiklerini söyleyen Onat, özel veya devlet okulunun fark etmediğini, Kuzguncuk'un zaten yeterli kapasitede bir ilköğretim okulu olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Dertleri eğitim amaçlı kullanmaksa herhangi bir inşaat yapmadan da sanat ve spor faaliyetlerine dönük eğitim yapılabilir."

Halk da Karşı

Her 10 yılda bir bostan arazisinin imara açılması yönünde atılan adımlardan ev kadınlarından kahvedeki ihtiyarlara, sanatçılardan esnafa Kuzguncuk ahalisi de rahatsız. 20 yıldır Kuzguncuk'ta oturan gazeteci Tan Morgül, bostanın Kuzguncuk halkının kolektif hafızasında önemli bir yere sahip olduğunu, buranın halk yararına kullanılması gerektiğini söylüyor. Kuzguncuklular olarak buranın halk yararına kullanılabilmesi için çeşitli projeler geliştirdiklerini ve insanları bostana sahip çıkmaları için çeşitli eylemlerle harekete davet ettiklerini söyleyen Morgül, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını söylüyor.

ETİKETLER: çevre kent koruma
http://www.yapi.com.tr/haberler/kuzguncuklular-bostanlarina-sahip-cikiyor_85816.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • İstanbul'u İstanbul yapan karekteristik mimari ve peyzajını, boza boza, kimliksiz, geçmişsiz bir kent yapma yolunda, bütün cahilliğimiz ve görgüsüzlüğümüzle dolu dizgin gidiyoruz... Buna karşı bütün yasal yolları kullanarak karşı çıkmak, burada olduğu gibi, yalnızca Odalar ve Adliye'nin değil, bizzat halkın olmalıdır... Halka rağmen hiçbirşey yapılamaz, yaptığını sananlar, sonunda ne kadar yanıldıklarını, acı ama kanlı bir şekilde anlarlar... Şehirlerimizde kendi doğal hali ve üzerinde göstermelik planların yapılmadığı yeşillikler de olmalıdır, bunlar insanları dinlendiren, huzur veren alanlardır. Yeşil gözün retinasını dinlendirir, retina da doğrudan beyine bağlı olduğundan, beyin dinlenir. Ameliyatlarda yeşil giyilmesinin nedeni de budur... Milano'nun tam orta yerinde, muazzam bir tarihi mezarlık vardır, içinden yol da geçirilmemiştir. Sorulduğunda Milano'lular, bunun Milano'nun karekteristik ve tarihi özelliklerinden biri olduğunu ve şehrin yeşil dokusuna çok önemli bir katkı yaptığını söylerler... Böyle giderse, Eşşiz, Dünya'nın en güzel ve önemli kenti, İstanbul'umuz, kişiliksiz bir beton yığını olacak ve Camileri ile Saraylarından, Surlarından başka tarihi hiç bir özelliği kalmayacaktır!... YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!