TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı
Erdal Kurttaş, Ankara Anakent Belediyesi’nin
şehir planlamasına aykırı uygulamalarının fazla olduğunu belirterek, “Belediye,
kendi onayladığı Nâzım Planı’na ve planlama çalışmalarına aykırı kararlar
alıyor. Planları delen, yoğunluk kararlarına uymayan bir yaklaşımı var. Kullanım
türlerini boşa çıkaran ve önceden daha düşük yoğunluklu olarak belirlenen
yerlere farklı kullanımlar veriliyor. Bütün yoğunluklar olağanüstü arttırılıyor”
dedi.
Kurttaş, bütün bu yanlış uygulamaların kendilerini yargı yoluna başvurmak
zorunda bıraktığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bizim işimiz Anakent Belediyesi’ni mahkemeye vermek, onlara dava açmak
değil. Ama belediye, beklenmedik büyüklükte kararlar vererek Nâzım Planı’nı
delen birtakım Belediye Meclisi kararlarını sundukça, biz de yapılanların
‘yanlış’ olduğunu görüp tepkimizi bu şekilde dile getiriyoruz. 2000 yılından
bugüne kadar Anakent Belediyesi’ne açtığımız 28 davadan 14 tanesi lehimize
sonuçlanmış, 9 tanesi devam etmekte iken 5 tanesi de konusuz kalmıştır. Bu 5
davanın konusuz bırakılmasının sebebi ise bazı davaların aleyhimize sonuçlandığı
izlenimi uyandırmaktır. Bu amaçla konunun içeriğinde küçücük bir değişiklik
yapılarak yepyeni bir kararmış gibi Belediye Meclisi’ne sokuluyor. Hiçbir dava
aleyhimize sonuçlanmadı.”
‘Böl, parçala, yut anlayışı uygulanıyor’
Kurttaş, Anakent Belediyesi’nin şehir plancılığına aykırı uygulamalarına
birçok örnek verilebileceğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Çayyolu 927. parsel, Yeşil Kuşak Projesi’nin bir parçasıdır. Bölgede, on bin
metrekareye 10 kişi düşmesi gerekirken 150 kişi düşürülüyor. Bunun amacı rant
sağlamaktır. Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) içinden bulvarlar geçiyor. AOÇ’yi
bir bütün olarak ele alıp sağlıklı yöntemler uygulamak gerekirken ‘böl, parçala,
yut’ anlayışına göre kent delik deşik ediliyor. İmrahor Köyü, Ankara’nın en
önemli yeşil vadisidir ve mutlaka muhafaza edilmelidir. Ama parçalı plan
çalışmalarıyla burası yerleşime açıldı. Sakıp Sabancı Bulvarı üzerinde yüzde 350
inşaat artışı verilmiştir. 150 bin metrekare inşaat alanı olan parsel 500 bin
metrekareye yükseltilmiş. Şimdi belediyeye sorarlar: ‘Bu neden bu kadar
yükseltildi?’ diye. ‘Şu kavşağı şu kadar günde yaptık’ anlayışıyla bir yere
varılamaz. Ankara’nın bir ulaşım ana planı bile yok. ”
‘Bunun adına yerel demokrasi deniliyor’
Ankara Anakent Belediyesi’nin onayladığı Nâzım Planı’na ve planlama
çalışmalarına aykırı kararlar aldığını vurgulayan Kurttaş, Belediye Meclisi’nin
de bütün bu “yanlış kararları” oylayıp kabul ettiğini söyledi. Kurttaş,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Melih Gökçek’in kendi bürokratları ve çalışanları da bu konuları Belediye
Meclisi’ne sunarken konuların bütün olumsuz yanlarını yazılı olarak beyan
ediyorlar. Buna rağmen Belediye Meclisi bütün bu kararları oylayıp kabul ediyor.
Bunun adına da yerel demokrasi deniliyor. Ama dava sonuçlarından da
anlaşılabileceği gibi bağımsız yargı bizim haklılığımızı ortaya koymuştur.”
|