Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

'Nü' Aşkı

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde sergilenen resimlerden beş çıplak kadın tablosu bıçaklanmış. Fakülte dekanı "O kadar da büyütecek bir olay değil" diyor.

Radikal Gazetesi/Türker ALKAN



ersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde sergilenen resimlerden beş çıplak kadın tablosu bıçaklanmış. Fakülte dekanı "O kadar da büyütecek bir olay değil" diyor.

Bir üniversitede sanat yapıtlarının bıçaklanması büyütülmeyecek de ne büyütülecek, anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Gerçi resimlere saldırmak eski huyumuzdur. Yalnız çıplak kadın resmi değil, resimler ilke olarak dine aykırı sayıldı. 17'nci yüzyılda Ayasofya vaizi olan Üstüvani Mehmet şunları söylüyor: "Bir kimse bir ecnebi kimsenin evinde suret (resim) görürse gözünü bozmak caizdir! İmdi, suretin başını bozsalar kerahet kalkar. İmdi yüzün bozmak, başın bozmak gibidir. Ama ellerin ve ayakların bozmak, ya boynuna bir iplik assalar kerahet kalkmaz."

Şimdi hoca efendinin önerdiği işin garabetini düşünebiliyor musunuz? Sizi bir ecnebi evine davet ediyor, 'İzninizle elimi yıkayıp geleyim' diye adam dışarı çıkar çıkmaz, siz elinizde bir bıçakla duvardaki resimlerdeki figürlerin gözlerini oymaya, boyunlarını kesmeye, insanların boyunlarına ip geçirmeye başlıyorsunuz! Ev sahibinin salona geri döndüğü sırada yüzünün alacağı ifade görülmeye değer sanırım.

Tarihi kiliselerdeki azizlerin gözlerinin neden oyulduğunu söylemeye gerek var mı?

Osmanlı'nın modernleşme çabaları sonucunda resim sanatı gelişmeye başladı. Hatta bazı padişahlar da resme merak saldı. Okullara resim dersleri kondu, Avrupa'ya resim öğrenimi için öğrenciler gönderildi. Ama 1848'de sadarete getirilen İbrahim Sarım döneminde resim dersleri kaldırıldığı gibi harita derslerinin bile yasaklanması gündeme getirildi. Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye şunları yazıyor:

"Hatta mekatib-i rüştiyede (rüştiye okullarında) çocuklara ressamlık öğretiliyormuş diye harita taallümünün (öğretiminin) men olunacağı (yasaklanacağı) havadisi işitilmekle, Mekatib-i Umumiye Muavini Vehbi Molla, Meclis-i Maarif Dairesi teftiş olunursa diye korkarak, ne kadar
harita varsa hela kuburuna atmış!"

Atalarımızdan bazı şeyler damarlarımızda kalmış ki fırsatını bulunca resim bıçaklıyoruz. Ama her resim değil, çıplak kadın resimleri. Bu bakımdan Osmanlı mollalarından biraz daha geri durumda sayılırız. Osmanlı, 'Resmin gözünü oy, boynuna ip geçir' derken (doğru veya yanlış) dini bir gerekçeye dayanıyordu. 'Resim günahtır' diyordu. Oysa Mersin Üniversitesi'nde resim bıçaklayanlar sadece kadın resmine saldırdıklarına göre, 'Sadece çıplak kadın resmi günahtır' demiş oluyorlar.

'Neden?' sorusunun tek mantıklı açıklaması var, 'Bizi tahrik ediyor da ondan!'

Alacalı bulacalı bir kadın resmi karşısında kendini kaybeden bir insana ne dersiniz?
Geçenlerde izlediğim bir filmde sapık bir adam, bir şişme kadınla sevişiyor ve ona âşık oluyordu. Başka bir sapık şişme kadına sarkıntılık edince belasını buldu ve şişme kadının sevgilisi tarafından öldürüldü.

Resim bıçaklayacak kadar kendinden geçen saldırganlar her bıçak darbesinde neler hissediyordu? 'Kimseye açılmaz idim damenin olsam!' mı diyorlardı, kim bilir?

http://www.yapi.com.tr/haberler/nu-aski_58550.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!