
Ankara’nın Modern Mirası UNESCO'da

'Kaleiçi, UNESCO Dünya Mirası...

Zerzevan Kalesi UNESCO Dünya...

Beypazarı UNESCO Dünya Mirası...
Osmaniye - Karatepe Yazıtları, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne Dahil Edildi
Osmaniye’nin Kadirli ilçesindeki Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı’nda bulunan Karatepe Yazıtları, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edildi.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesindeki Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı’nda, Anadolu hiyeroglif ve Fenike dillerinin bir arada kullanıldığı yazıtlarla ilgili yürütülen çalışmalar sonucu sevindirici sonuç alındı. Kadirli Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi’ndeki 2 bin 700 yıllık yazıtlar, Karatepe Yazıtları adıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edildi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) ve Küresel Stratejik Araştırmalar Derneği (KÜRSAD) tarafından ortak yürütülen çalışmayla çift dilli ‘Karatepe Yazıtları’, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne Türkiye’den belgesel miras olarak kaydedilen 70’inci eser oldu. Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz ve İl Kültür Müdürü Burhan Torun, arkeolojik alana giderek incelemelerde bulundu. Burada konuşan Yılmaz, “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi'nde yer alan Anadolu Hiyeroglif ve Fenike dillerinin bir arada kullanıldığı yazıtlarla ilgili olarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’müz, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) ve Küresel Stratejik Araştırmalar Derneği (KÜRSAD) tarafından ortak yürütülen çalışmalar sonucunda UNESCO Yürütme Kurulu’nun Paris’te gerçekleştirilen 221'nci oturumunda alınan kararla, Karatepe-Aslantaş Yazıtları ‘Karatepe Yazıtları’ adıyla UNESCO Dünya Belleği Kütüğü'ne Türkiye'den miras olarak kaydedilen 70'inci eser oldu.” dedi. 'Adanava'nın uç kalesi' “1947 yılında başlayan kazılarla açığa çıkan iki büyük sur kapı yapısı, bir yol aksı ve onun iki yanında yer alan mekanlardan oluşur. Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı, geç Hitit döneminde Anadolu coğrafyasında kurulan kent devletlerinden biri olan Adanava’nın bir uç kalesi olarak görkemli suru ve sur kapıları ile dönemin savunma mimarlığının ünik bir örneğidir. Kale yerleşimi kurulduktan görece kısa bir süre sonra terk edildiğinden tek tabakalı bir arkeolojik alan olarak ilk tasarımına bağlı mimari kimliğini çok iyi bir şekilde korumuştur. Bu bağlamda Geç Hitit kale planlamasının yanı sıra anıtsal ve sanatsal değeri olan kapı girişleri ile döneminin yüksek mimarlık ve sanat anlayışını sergileyen özgün bir örnektir.” 1950 yılında korumaya alındı |