52 yıllık mimarlık, mühendislik ve müşavirlik şirketi
SEYAŞ, finansör ortak Mustafa Başarı'nın
şirketi yeniden yapılandırmak üzere devralmasıyla, projelerine tekrar hız
kazandırdı. SEYAŞ SEY Mimarlık, Mühendislik, Müşavirlik
Genel Müdürü Yüksek Mimar Alaz Albay, SEYAŞ'ın temelini teşkil
eden SEY Mimarlık Bürosu'nun Yalçın Tezcan ve okul arkadaşları
tarafından 1959'da kurulduğunu, SEY Mimarlık bürosuna 1965 yılında Esen
Bolak, 1969 yılında Yılmaz Gedik'in ortak olduğunu,
SEY Mimarlık Bürosu'nun, mühendislik hizmetlerini de dahil ederek daha geniş
çapta hizmet sunmak üzere Çetinay Albay Mühendislik Bürosu ile
1973'te birleştiğini belirtti. SEY Mimarlık
Bürosu'nun mimarlar, mühendisler ve plancıların katılımı ile 1974'te anonim
şirkete dönüştüğünü ve SEYAŞ SEY Mimarlık Mühendislik Müşavirlik A.Ş adını
aldığını ifade eden Albay, 1980'de uluslararası alana giren, 1990'larda da
endüstriyel tesislerde sektörün gelişmesine katkıda bulunan şirkete, kendisinin
2002 yılında ortak olduğunu ve 2004'te de yönetim kuruluna girdiğini
anlattı. 2008-2009 krizinin Türk müşavirlik,
mimarlık sektörünü ciddi anlamda zora soktuğunu, kendi yatırımlarının da
etkilendiğini ve şirketin küçülmeye başladığını söyleyen Albay, ''Gençliğimden
beri SEYAŞ'ta farklı kademelerde görev yapıyordum. Mustafa Başarı'nın teklifi
ile SEYAŞ'a ortak oldum. Öncelikle geleceğin gereksinimlerine göre SEYAŞ'ın
idari, mali ve hukuki disiplinini yeniden yapılandırdık, SEYAŞ'ı Anadolu
Yakası'ndaki yeni merkezine taşıdık. SEYAŞ'ı uluslararası bir marka haline
getiren ve her zaman hürmetle anacağımız kurucularından devir aldığımız bu
değeri geleceğe taşımayı, yaratıcı ve ekonomik çözümler sunmayı hedefliyoruz''
dedi.
Yeni ortaklık yapısında kendisinin şirketin yüzde 52'sine, Mustafa Başarı'ın
yüzde 46'sına sahip olduğunu, geri kalanı da diğer ortakların oluşturduğunu
anlatan Albay, SEYAŞ'ın şimdiye kadar Astana Milli Müzesi, Ankara'daki Karum
AVM, Asya Finans'ın Kızılcahamam termal tesisleri, İş Kuleleri'ninn mimari
uygulama ve detay projesi ile ihale dosyasının düzenlenmesi, Honda Otomotiv,
Coca Cola binası gibi pek çok projede yer aldıklarını, geçmişten bugüne 500'e
yakın endüstriyel tesis yaptıklarını anlattı.
Albay, ''Yeni dönemde Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde 3 adet endüstriyel
tesisi şu anda yürütüyoruz. Bir adet villa projemiz var. Gambia'da hastane
rehabilitasyonları, çocuk ve kadın sağlığında çalışan hastanelenin
rehabilitasyonu konusunda bir proje çalışmamız var. Kartal'da 2 otel projesi
için ön çalışma yapıyoruz. Yenden yapılanma sonrası hız kazanmaya başladık.
Sektör bize endüstriyel tesis tasarımcısı diyebilir ama biz onun yanı sıra
konut, yüksek katlı yapılar mimar mühendislik hizmetlerini toplu olarak
verebilecek durumdayız'' diye konuştu.
''Endüstriyel tesis yatırımları artmaya
başlıyor'' Endüstriyel tesis yatırımlarının
artmaya başladığını söyleyen Albay, komşu ülkelerdeki bir takım teşviklerin
Türkiye'ye sağlanması durumunda, bunun endüstriyel tesis yatırımlarını daha da
artıracağını vurguladı. Avrupa'nın üretimden kaçtığını, bu üretimlerin
Çin'e, Romanya'ya gittiğini belirten Albay, ''Sanayisi doğuya doğru kayanlardan
biz de bir parça alabilmeliyiz ve kendi sanayimizi geliştirebilmeliyiz. Avrupa
buralara kayıyor ama Hindistan'daki yatırım da buraya geliyor. Bu tür
yatırımların daha da artması için sanayide bir takım teşviklerin çok daha
anlaşılabilir düzeyde olması gerek'' diye konuştu.
Belediyelerin yürüttüğü kentsel dönüşüm projelerini yakından takip
ettiklerini ve oralarda da yer almak istediklerini ifade eden Albay,
Fikirtepe'yi, Kartal'ı takip ettiğini, Taksim bölgesi, Cihangir, Dolapdere,
tarihi yarımadanın bulunduğu bölgede bir takım arayışları olduğunu, yurtiçi ve
yurtdışı yatırımcılarla görüşerek, onları organize etmeye çalıştıklarını
kaydetti. ''Piyasaya sunulmuş bir takım
projelerin yapılamayacağı görülecek'' Konut
sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Albay, konutlarla ilgili şu dönemde
yapılan bazı projeleri çok beğenmekle birlikte, bazılarının da sadece ''göz
boyama'' olduğunu söyledi. Albay, şunları
kaydetti: ''Açıkçası çok üzülüyorum. Çünkü
toprakta hiç bir şey yok ama bir resim var. Mevzuatlara göre o resmin nasıl
gerçekleştireceğini merakla bekliyorum. Rezidans projelerinde evin kapısını
açıyorsun, karşı tarafta tuvalet var. Tuvaletin karşısında da klozet duruyor.
Bunlar doğru şeyler değil. Mimarın bu tür hatalar yapmaması lazım. En basit
hataların başında konutların ışık almaması geliyor. Binanın cephesini o kadar
güzel yapıyorlar ama içine girdiğinizde konutların ışık almasında ciddi problem
var. Şu anda piyasaya sunulmuş bir takım projelerin yapılamayacağı
görülecek.''
|