Sapphire işçileri eylemlerine olan desteği artırmak için
gazetecilere birer açık mektup gönderdi. İşçiler mektupta, "Biz İstanbul 4.
Levent'te Avrupa'nın en yüksek gökdelenini alın terimizle inşa eden işçileriz.
Ne var ki çoğumuz alın teri kurumasına karşın emeklerinin karşılığını alamadı.
AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler'in kardeşi Nahit Kiler, önümüzdeki ay
açılması beklenen gökdelenin dairelerini metrekaresi 12-13 bin dolardan
satarken, bizim toplasanız gökdelenin üç camının parası etmeyecek ücretlerimizi
ödemedi" ifadeleri kullanıldı. 'Düğünümüzü iptal
ettik'
Aylarca Sapphire'in yapımında paralarını alamadan çalıştırıldıklarını
belirten işçiler, hala şantiyede paralarını alamadan çalışan çok sayıda işçinin
olduğunu söyledi. Paralarını alamadıkları için kimi arkadaşlarının düğününü
iptal ettiğini, kiminin kirasını ödeyemediği için az daha evinden atılmak üzere
olduğunu dile getiren işçiler, mektuplarında, "Bir arkadaşımız kanser olduğu,
ameliyat izini ve raporlarını yöneticilere gösterip hakkını istediği halde,
Kiler yöneticileri kafalarını çevirip arabalarına binmeyi tercih etti. Biz
bayramda ailelerimizin yanına gitmek şöyle dursun, onlara beş kuruş para
yollayamazken, Nahit Kiler bir günlüğüne Umre'ye gidip namazını kılıp dönmekten
çekinmedi" dedi.
'Serkan'ın değeri 5.5 metrekare' Son derece
kötü koşullarda çalıştırıldıklarını dile getiren işçiler, iş güvenliğinden
tamamen yoksun olduklarını, yasalara karşın bu konuda kendilerine herhangi bir
eğitimin de verilmediğini bildirdi. Bu 'sorumsuzluğun' faturasını 25 yaşındaki
genç bir işçinin canıyla ödediğinin ifade edildiği mektupta, Serkan Çetin'in 17
Eylül'de gökdelenin üst katlarından 5'nci kata düşerek yaşamını yitirdiği
belirtildi. Cesedinin, tam 6 saat sonra şantiyede olmadığı fark edilince
bulunabildiğinin söylendiği mektupta, "Üstelik bu arkadaşımız temizlik
personelindendi, ancak yapmaması gereken işler de kendisine yaptırılıyordu"
ifadeleri kullanıldı. Mektuba şöyle devam edildi: "Serkan'dan geriye Tokat'ta
onu bekleyen eşi ve üç küçük çocuğu kaldı. Öğrendiğimize göre, Nahit Kiler,
eşine tazminat olarak yalnızca 100 bin TL ödeyeceğini söyledi. Hesapladık, bu
para gökdelenin bir dairesinin yalnızca 5.5 metrekaresinin fiyatına denk
geliyordu! Biz insan olarak utandık ve bir kez daha
anladık." 'Kiler'in tehdit ve hakaretlerine maruz
kaldık' Eylemlarinin 8'nci gününde Sapphire özel
güvenliğinin saldırısına uğradıklarını ifade eden işçiler, özel güvenlik
personelinin pankartlarını zorla indirmeye çalıştıklarını ifade etti. Mektupta,
"Biz direnirken yanımıza gelen Nahit Kiler ise arabasının içinden bize küfürler
yağdırıp 'Bende size verecek para yok' diyerek oradan ayrıldı. Kiler'in
ardından, orada çalışan bir proje müdürü ise bizi açıkça tehdit etti. Proje
müdürü, 'Siz Kiler'e hiçbir şey yapamazsınız, ama o size iki dakikada istediğini
yapar. Neler yapacağını görürsünüz' dedi" ifadelerine yer
verildi. Gazetecilerin desteğini
bekliyorlar Kendilerine yapıldığını iddia ettikleri bu
baskılara boyun eğmemeye, direnişlerini sonuna kadar sürdürmeye kararlı
olduklarını ifade eden işçiler, "Onun arkasında kardeşi ve milyon dolarları
varsa, biliyoruz, emek dostları ve demokratik kamuoyu da bizim arkamızda
olacaktır. Bizim haklı mücadelemize omuz verecektir. Buna gönülden inanıyoruz,
bundan güç alıyoruz" ifadelerini kullandılar. İşçiler mektuplarında, "Ve sizin
aracılığınızla bir kez daha duyuruyoruz: Bu gökdelen sömürü, işçilerin ödenmeyen
ücretleri ve Serkan Çetin'in kanı üzerinde yükseliyor! Ama şu unutulmasın,
onların lügatinde 'kâr hırsı, sömürü, iş cinayetleri' yazıyorsa, biz
işçilerinkinde de 'direniş, dayanışma, haklarımızı alana dek mücadele' yazıyor"
dedi.
|