
Sinop Nükleer Güç Santrali...

Sinop Nükleer Santral İstemiyor

"Sinop'ta Nükleer İnadından Vazgeçin”

Rosatom, 'Sinop Nükleer Güç...
Sinop Nükleer Santrali Projesinin İkinci Bilirkişi Raporuna Davacılardan İtiraz
Sinop Nükleer Güç Santrali için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talepli davada hazırlanan ikinci bilirkişi raporuna davacılar itiraz etti: “Raporda birçok bölüm şirket beyanlarının tekrarından ibaret…”

Proje aşamasındaki Sinop Nükleer Güç Santrali’ne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talepli davada hazırlanan ikinci bilirkişi raporuna davacılarca itirazda bulunuldu. Çok sayıda çevre örgütünün arasında yer aldığı davacıların Samsun 3. İdare Mahkemesi verdiği beyan dilekçesinde, raporda, ÇED raporunda sunulan taahhütler sorgulanmadan kabul edildiği belirtilerek, "Oysa bilirkişiliğin görevi, bu taahhütlerin gerçekliği, geçerliliği ve yeterliliğini denetlemek, çevresel etkileri bilimsel olarak değerlendirmektir. Raporda birçok bölüm yalnızca 'yapılacaktır, uyulacaktır' şeklindeki şirket beyanlarının tekrarından ibarettir. Netice itibariyle söz konusu bilirkişi raporu hukuken ve bilimsel olarak bir değerlendirme raporu niteliği taşımaktan uzak olup, denetlemesi ve analiz etmesi gereken ÇED Raporu'nun tekrarı olmaktan öteye gidememektedir." itirazına yer verildi. ANKA’da yer alan habere göre; çok sayıda çevre örgütü ile bölge halkından oluşan davacılar adına avukatlar Mehmet Horuş, Leyla Verda Ersoy, Koray Cengiz, Sanem Küçükarzuman, Hayati Küçük ve Irmak Bakır, Sinop’taki Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talepli davada alınan ikinci bilirkişi raporuna ilişkin beyan dilekçesini Samsun 3. İdare Mahkemesine verdi. Dilekçede, bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarda bulunuldu. “Bilirkişiler görevini kötüye kullanmıştır” Dilekçede şunlar kaydedildi: "Bilirkişilerin raporu, ÇED raporundan alıntılarla oluşturulmuştur. O kadar ki, raporda 'şu taahhüt edilmiştir', 'bu yapılacaktır', 'şöyle yapılacaktır', 'şu rapor vardır' gibi ibarelerle dolu olup özgün ve somut bir teknik değerlendirme içermemektedir. ÇED raporunda sunulan taahhütler sorgulanmadan kabul edilmiştir. Oysa bilirkişiliğin görevi, bu taahhütlerin gerçekliği, geçerliliği ve yeterliliğini denetlemek, çevresel etkileri bilimsel olarak değerlendirmektir. Raporda birçok bölüm yalnızca 'yapılacaktır, uyulacaktır' şeklindeki şirket beyanlarının tekrarından ibarettir; bu ise bilimsel inceleme olarak kabul edilemeyecektir. Netice itibariyle söz konusu bilirkişi raporu hukuken ve bilimsel olarak bir değerlendirme raporu niteliği taşımaktan uzak olup, denetlemesi ve analiz etmesi gereken ÇED Raporu'nun bir tekrarı olmaktan öteye gidememektedir. Bu nedenle içeriğe ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmayan, sadece ÇED raporunun hangi sayfasında hangi hususların yer aldığını tespit eden, bu haliyle bir bilirkişi incelemesi vasfını taşımayan bu raporun hükme esas alınmamasını talep etmekteyiz." |