Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Taş Ocakları, İnsan Sağlığını ve Tarımı Olumsuz Etkiliyor

Sakarya'daki taş ocaklarının faaliyetleri, çalıştıkları yerin coğrafi şeklini değiştirecek boyutlara ulaştı. Dağların yanında ormanlara da ciddi zarar veren taş ocakları, insan sağlığı başta olmak üzere bulundukları bölgedeki biyo-çeşitliliği, tarımı ve tarımsal verimi ciddi ölçüde etkiliyor. Uzmanlar, taş ocağı ruhsatlarının toplumsal maliyet

Zaman Gazetesi
1 Taş Ocakları, İnsan Sağlığını ve Tarımı Olumsuz Etkiliyor

Sakarya'daki taş ocaklarının faaliyetleri, çalıştıkları yerin coğrafî şeklini değiştirecek boyutlara ulaştı. Dağların yanında ormanlara da ciddi zarar veren taş ocakları, insan sağlığı başta olmak üzere bulundukları bölgedeki biyo-çeşitliliği, tarımı ciddi ölçüde etkiliyor.

Sakarya'daki taş ocaklarının faaliyetleri, çalıştıkları yerin coğrafi şeklini değiştirecek boyutlara ulaştı. Dağların yanında ormanlara da ciddi zarar veren taş ocakları, insan sağlığı başta olmak üzere bulundukları bölgedeki biyo-çeşitliliği, tarımı ve tarımsal verimi ciddi ölçüde etkiliyor. Uzmanlar, taş ocağı ruhsatlarının toplumsal maliyet hesaplandıktan sonra verilmesinin önemine dikkat çekiyor.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, taş ocaklarının yaşam alanlarından uzakta olması gerektiğine dikkati çekti. Dinamit patlatılan ocaklardan çevreye yayılan tozun insan sağlığını, bitki örtüsünü ve diğer canlıları etkilediğini söyleyen Gümrükçüoğlu, "Eğer ocak yaşam alanına yakın bir yerdeyse insan ve çevre sağlığı açısından büyük risk taşıyor. Patlamalar nedeniyle ocak yakınlarında yaşayan kişiler sürekli deprem korkusu yaşıyor. Eğer camlar açık bırakılmıyorsa patlıyor. Toz ciddi bir problem. Tozla yaşamak insanların sağlığını ciddi oranda etkiliyor. Ocakların bulunduğu bölgedeki insanların astım ve akciğerle ilgili problemleri var. Toz aynı zamanda biyo-çeşitliliği, tarımı ve tarımsal verimi etkiliyor. Arıcılığı öldürüyor." dedi.

"Sakarya'nın her yerinde neredeyse bir ocak açılmaya çalışılıyor." diyen Gümrükçüoğlu, şunları söyledi: "Birilerinin bir yerlerden taş çıkarması gerekiyor. Ancak bunun yaşam alanlarının dışında olması gerekiyor. Maalesef Sakarya taş ve kum ocağı cenneti olarak görülmeye başlandı. Madencilik Yasası'na sığınarak rahatlıkla ruhsat alınıp taş ocağı açılabiliyor. İnsanlara ne kadar zarar vereceğini düşünmeden ya da diğer çevresel etkilerini düşünmeden faaliyet gösteriliyor. Taş çıkarılmayacak diye bir şey yok ama bu iş, çevre ve insana minimum zarar verebilecek alanlara kaydırılmalı. Yerleşim yerine uzak pek çok alan var, buralar tercih edilebilir."

Ocakların, özellikle Geyve boğazında yoğunlaştığının görüldüğünü anlatan Gümrükçüoğlu, faaliyet gösterdikleri yerin topoğrafyasını ve coğrafyasını değiştiren ocakların, Adapazarı Ovası ile Pamukova'yı birbirine bağlayan Geyve boğazının özelliğini yitirmesine sebep olabileceği uyarısında bulundu. Sakarya Nehri üzerindeki kum ocaklarının da çevreye zararlı etkilerin bulunduğunu belirten Gümrükçüoğlu, nehrin her yanından kum alınırsa nehrin yatağı ve debisinin değişeceğine dikkat çekti.

Taş ya da kum ocağı için önemli olanın doğru yer seçimi olduğunu dile getiren Gümrükçüoğlu, ocaklara mutlaka sınır konulması gerektiğini ifade etti. Gümrükçüoğlu, şöyle devam etti: "Derenin her yerinden kum alınacak. Burası ne de olsa dağ, buradan taş çıkarılır demekle her yere taş ocağı açamazsınız. Toplumsal maliyet dikkate alınmalı. Herhangi bir şey yapılacaksa insan sağlığına, tarıma, hayvancılığa ve en önemlisi orada yaşayanlara ne tür zarar vereceği hesaplanmalı. Elde edeceğiniz yarar toplumsal maliyeti geçen bir faaliyetse yapılmaması gerekir. Avrupa'da bir atölye dahi açılırken toplumsal maliyet hesaplanıyor. İnsanlara ne vereceği ne götüreceği hesaplanıyor. Getirisi 5 götürüsü 6 ise yapılamaz. Toplumsal maliyeti hesaplamadan hiçbir şey yapamazsınız."

http://www.yapi.com.tr/haberler/tas-ocaklari-insan-sagligini-ve-tarimi-olumsuz-etkiliyor_70818.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • ben tapulu arazime tavuk kümesi yapamıyorum. gerekçe yeşil alana 130mx150 m olması gerekiyormuş yönetmelik gereği. bu nasıl yönetmelik? devlet ormanı, milletin canı oksijeni olan yeşil alanlara taş ocağı açtıran bu yönetmeliği ben anlamadım anlayan yetkili varsa rica ederim bana da anlatsın. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!