“Tasarım Gücümüzü Katma Değerli İhracatın Kaldıracı Durumuna Getirmeyi Hedefliyoruz”
25-27 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek Furnishings & Design Istanbul (FDI) ile ilgili sorularımızı yanıtlayan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Biz FDI’ı bir fuardan daha fazlası olarak tanımlıyoruz. Burada tasarım gücümüzü katma değerli ihracatın kaldıracı durumuna getirmek gibi çok temel bir amacımız var.” dedi.
|
Mobilya Dernekleri Federasyonu’nun (MOSFED), mobilya ve onu çevreleyen endüstrilerin geleceğini tasarım odağında şekillendirmek üzere büyük bir heyecanla hayata geçirdiği Furnishings & Design Istanbul (FDI), ilk yılında yakaladığı büyük başarının ardından, 2025’te daha geniş hedeflerle ve büyüyerek yoluna devam ediyor. Geçtiğimiz yıl markalar, üreticiler ve yaratıcı meslek insanlarından aldığı güçlü geri dönüşlerle dikkat çeken etkinlik, sektörün dönüşümüne yön vermeyi sürdürüyor. 25-27 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek Furnishings & Design Istanbul (FDI) ile ilgili MOSFED Başkanı Ahmet Güleç’le bir söyleşi yaptık… Furnishings & Design İstanbul (FDI), MOSFED ev sahipliğinde 25-27 Eylül’de yeniden kapılarını açıyor. FDI’da katılımcı ve ziyaretçileri bu yıl neler bekliyor? Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) olarak ülkemize ve sektörümüze karşı temel görev ve sorumluluklarımız bulunuyor. Nedir bunlar diye baktığımızda; güçlü bir sektörel birliktelik oluşturmak, sektörün sorunlarının çözümüne katkı sunmak, gelecek projeksiyonları oluşturmak, üretim, tanıtım, markalama ve ihracat çalışmalarına güçlü destek sunmak, olarak sıralayabiliriz. Bu kapsamda pek çok proje, çalışma, etkinlik ve fuar düzenlemekteyiz. Furnishings & Design Istanbul (FDI) fuarı bizim büyük bir titizlikle oluşturduğumuz çalışmalardan birisi. Ayrıca Türkiye’nin tek tasarım fuarı olma özelliğini taşıyor. Sadece Türkiye’de değil bölgemizde yer alan ülkelere baktığımızda da böyle bir fuar organizasyonu bulunmuyor. FDI, tasarımı, inovasyonu, sürdürülebilirliği odağına alan ve mobilya başta olmak üzere iç mekan ekosisteminin bütün paydaşlarını kapsayan güçlü bir birliktelik yaratmayı hedefliyor. Biz FDI’ı bir fuardan daha fazlası olarak tanımlıyoruz. Burada tasarım gücümüzü katma değerli ihracatın kaldıracı durumuna getirmek gibi çok temel bir amacımız var. Bunu, tasarımı endüstrinin kalbine taşıyarak entelektüel sermayemizi arttırma ve katma değerli ihracatı desteklemek, olarak da tanımlayabiliriz. İlkini geçen yıl düzenlediğimiz FDI fuarı büyük bir beğeni topladı ve yoğun bir ilgi gördü. İkincisini 25 – 27 Eylül tarihlerinde düzenleyeceğiz. Bu yıl içerik, kurgu ve deneyim açısından daha zengin, daha ilham verici bir FDI hazırladık. Bu doğrultuda katılımcı ve ziyaretçilere yalnızca ticari fırsatlar değil, aynı zamanda çok katmanlı bir kültürel ve estetik deneyim sunmayı hedefliyoruz. Öncelikle fuar alanımızı 10.000 metrekareye çıkardık ve alanın mimari tasarımı paydaşımız Demirden İlio tarafından yapıldı. Böylelikle daha fazla marka, özgün ürünleriyle yer alacak. Sektörümüzü yalnızca üretim gücüyle değil, aynı zamanda tasarımdaki vizyonuyla da dünyaya tanıtmak istiyoruz. Fuar kapsamında gerçekleşen FDI Talks oturumlarımızı, geçen yıla kıyasla çok daha kapsamlı ve içerik açısından zengin bir yapıya büründürdük. Sürdürülebilirlikten inovasyona, tasarımdan üretim modellerine uzanan geniş bir yelpazede ele alınacak konuları, entelektüel bir çerçevede tartışılacak şekilde kurguladık. Design Circle ve New Horizon Exhibition gibi küratöryel alanlarımızda, farklı disiplinlerden gelen tasarımcıların işleri sergilenecek. Bu alanlar, tasarımı yalnızca biçimsel bir unsur olarak değil; düşünsel ve kavramsal bir zeminde de değerlendirmeye açacak. Bu yıl fuar kapsamında özel sergileme alanları da oluşturduk. Bunlardan bir tanesinde, mesleğinde 50. yılını geride bırakan Türkiye’nin köklü markalarından birinin tarihsel serüvenini izleyiciyle buluşturacağız. Ayrıca yalnızca bu fuar için özel olarak tasarlanan ve farklı markalar tarafından üretimi gerçekleştirilen ürünlerin ve konseptlerin sergileneceği özel bölümler de planladık. Bu ürünler, sadece FDI’da görülebilecek, benzersiz nitelikte olacak. Tüm bu çalışmaların temel hedefi; Türkiye’nin tasarımla yaratacağı katma değeri artırmak, tasarımı endüstrinin merkezine yerleştirmek ve bu yaklaşımın doğuracağı marka ile ürünlerin küresel ölçekte görünürlük kazanmasına katkı sunmak.
FDI katılımcı ve ziyaretçi olarak kimleri, hangi ülkeleri hedefliyor. FDI’yı klasik bir fuardan ayıran özellikleri/ farklılıkları neler? FDI, kuruluşu itibarıyla özellikle tasarım ve estetik değerleri ön planda tutan uluslararası alıcıları hedefleyen bir yapıya sahip. Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Amerika’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir coğrafyadan sektör profesyonellerini İstanbul’da ağırlamayı amaçlıyoruz. Üretim kalitesinde ve kapasitesinde yakaladığımız başarının yanı sıra tasarımda da yakaladığımız kaliteyi dünyadan gelecek satın alma profesyonellerine sunarak istediğimiz ihracat seviyelerine ulaşmayı ümit ediyoruz. Bu noktada FDI’ın klasik bir fuardan farklı olarak bir bilgi, deneyim ve paylaşım platformu olarak öne çıkmasını istiyoruz. Çünkü fuarımız sadece özgün yenilikçi tasarım üreten markalara sergileme alanı sunmuyor, aynı zamanda tasarım, üretim, sürdürülebilirlik ve kültür etrafında çok boyutlu bir etkileşim ortamı yaratıyor. Oluşturduğumuz altyapıya baktığınızda FDI ile birlikte tasarımı yalnızca estetik bir unsur değil, aynı zamanda güçlü bir kültürel anlatım aracı olarak dünyaya sunuyoruz. Yerelden beslenen üretim anlayışımızla küresel değerler arasında anlamlı bir köprü kurmayı hedefliyoruz. Amacımız; tasarımı endüstrinin merkezine taşıyarak katma değeri yüksek üretim ve ihracat modellerine katkı sağlamak. FDI’ı İstanbul ve Türkiye merkezli bir tasarım fuarı olarak, “Güncel tasarım trendleri neler?”, “Sektörde öne çıkan konular hangileri?”, “Yenilikçi fikirler nerede filizleniyor?” gibi sorulara yanıt bulmak isteyen küresel profesyonellerin mutlaka takip ettiği bir buluşma noktası haline getirmeyi arzuluyoruz. Bu vizyon doğrultusunda FDI’ın, Türkiye’nin tasarım anlayışını uluslararası ölçekte görünür kılacağına, yaratıcı endüstrilerde fark yaratacak projelere zemin hazırlayacağına ve tasarım odaklı kalkınmaya büyük katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Bu noktada ziyaretçiler burada yalnızca ticaret yapmayacak, aynı zamanda ilham alacak, fikir geliştirecek ve geleceğin mobilya dünyasına dair güçlü bir vizyon edinecek.
Katılımcı firmalardan tasarımda özgünlük ve profesyonel bir tasarımcıyla çalışmak gibi belli kriterler bekliyorsunuz. Bu kriterler hakkında neler söyleyebilirsiniz? FDI’da sergilenecek her ürünün bir tasarım dili, bir fikri olmasını önemsiyoruz. Bu nedenle katılımcılarımızdan, özgün tasarımlarla, profesyonel tasarımcılar iş birliğinde hazırlanmış koleksiyonlarla yer almalarını bekliyoruz. Türkiye artık yalnızca üretim gücüyle değil, tasarım niteliğiyle de küresel arenada var olmak istiyor. Bu kriterleri belirlememizin temel nedeni, sektörün tasarım odaklı dönüşümünü hızlandırmak ve Türk mobilyasını dünya liginde güçlü bir konuma taşımak. Çünkü günümüzde artık sadece üretmek yeterli değil; anlamlı ve düşünülmüş bir üretim anlayışı ile, bununla paralel ürün setlerine ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle biz de tasarımı sadece estetik bir araç olarak değil, bir düşünce biçimi olarak ele alıyor, katılımcılarımızdan da bu kriterlere uyacak çözümler bekliyoruz. İyi düşünülmüş tasarımlar derken sadece form olarak değil; kullanıcı deneyimi, sürdürülebilirlik, kültürel değerler ve fonksiyonellik gibi unsurların bütünsel olarak ele alındığı bir anlayışı kastediyoruz. Türkiye’nin önde gelen tasarımcıları, iç mimarları ve akademisyenlerinden oluşan FDI Tasarım Komitesi oluşturuldu. Bu komite nasıl oluşturuldu? Neler hedeflendi? Neler yapacak? FDI Tasarım Komitesi, sektörün farklı alanlarında uzmanlaşmış, saygın tasarımcılar, iç mimarlar ve akademisyenlerden oluşuyor. FDI Tasarım Komitesi’nin başkanlığını Özyeğin Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alpay Er yürütürken; iç mimar ve tasarımcı Ahmet Raşit Karaaslan, mimar Aynur Yılmaz, yüksek iç mimar Cem Cemal Çobanoğlu, endüstri ürünleri tasarımcısı Ece Yalım, tasarımcı ve eğitmen Erdem Akan ile endüstriyel tasarımcı Şule Koç komite üyelerimiz arasında yer alıyor. Komitemizin güçlü kadrosu estetik ve fonksiyonel değerleri sektörün dönüşümüne entegre ediyor. MOSFED olarak komite kurmadaki temel amacımız ise; fuarda sergilenecek ürünlerin özgünlük, işlevsellik ve estetik kriterlerine göre değerlendirilmesini sağlamak ve fuarın genel kürasyonuna katkı sunmak. Aynı zamanda komite üyelerimiz sektöre yön verecek içeriklerin oluşumunda ve genç tasarımcılara mentorluk sağlanmasında da aktif roller üstleniyorlar. Bu yapı sayesinde fuar, sadece bir sergi alanı değil, aynı zamanda bir bilgi ve vizyon merkezi olarak konumlanıyor.
Fuarda gerçekleştirilecek etkinliklerle ilgili bilgi verebilir misiniz? Tasarım komitemizin ve deneyimli sektör temsilcilerimizin de katkısıyla fuar boyunca ziyaretçilerimize güncel, nitelikli ve özgün içerikler sunuyoruz. FDI Stage & Talks kapsamında, sektörün önde gelen isimlerini ağırlayacağımız oturumlar düzenleyeceğiz. Bu panellerde sürdürülebilirlik, inovasyon, üretim teknolojileri, tasarım trendleri ve yeni iş modelleri gibi konular ele alınacak. Design Circle alanı, küratöryel bakış açısıyla oluşturulmuş sergilere ev sahipliği yapacak. Genç tasarımcıların üretimlerini sergileyeceğimiz FDI New Horizon Exhibition, Türkiye’deki tasarım potansiyelinin görünür kılındığı özel bir platform olacak. Ayrıca sektör temsilcileri için FDI Lounge’ta planladığımız buluşmalar ve ilham verici sosyal etkinliklerle fuarın dinamizmini artıracağız.
Mobilya sektörü tasarımı, inovasyonu ve eko-dizaynı odağa alan yeni bir ekosistem yaratmayı hedefliyor. Bu kapsamda sektörde neler değişiyor/gelişiyor? Sürdürülebilirlik, ekoloji sektör için ne ifade ediyor? Yaşanan iklim krizi dünya için büyük bir sınav niteliğinde. Bu krizin temelinde ise kaynakların bilinçsizce tüketilmesi, çevre kirliliği ve çok uzun yıllar sürdürülemeyecek üretim anlayışı yatıyor. Kuşkusuz bu tablo, yalnızca geleceği değil bugünü de etkileyen temel bir sorun. Tasarım dünyasında da bu gerçek, artık kaçınılmaz bir paradigma değişimini beraberinde getiriyor. Biz bu dönüşümün bir tercih değil, bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Eko-dizayn yaklaşımını ise sadece geçici bir eğilim değil, sorumlu tasarımın temel taşı olarak görüyoruz. Eko-dizayn en basit haliyle; ürünlerin çevresel etkilerini en aza indirecek biçimde tasarlanması anlamına geliyor. Yani bir ürünün ham madde temininden geri dönüşümüne kadar olan tüm yaşam döngüsü boyunca doğaya duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Doğal kaynakları verimli kullanmak, atıkları azaltmak ve karbon ayak izini düşürmek en temel amaçlar arasında yer alıyor. Bu duruma mobilya sektörü özelinde bakıldığında, yaklaşım giderek daha fazla tasarımcı, üretici ve marka tarafından sahipleniliyor. Çünkü günümüzde tasarım estetikten öte doğaya ve topluma karşı sorumluluğu da içinde barındırmak zorunda. Bu anlayış, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı, yerel üretim, düşük karbonlu lojistik gibi birçok başlığı da gündeme getiriyor elbette. MOSFED olarak biz de bu dönüşümün öncüsü olmaya çalışıyoruz. Mobilya sektöründe eko-dizaynın yaygınlaşması, döngüsel ekonomiye geçişin hızlanması, yerel ve doğa dostu çözümlerin desteklenmesi için projeler geliştiriyoruz. Furnishings & Design Istanbul (FDI) da bu vizyonun sahneye çıktığı çok önemli bir platform. FDI, klasik bir fuardan çok daha fazlasını sunuyor; tasarımı, inovasyonu ve sürdürülebilirliği entegre eden bütüncül bir yapıyla, sektörün dönüşümüne ilham vermeyi amaçlıyor. Kısacası eko-dizayn artık sadece bir estetik yaklaşım değil, etik bir duruşun ve sorumlu üretimin ifadesi. Tasarım anlayışının da bu yönde evrilmesi, sektörün uzun vadeli başarısı için ertelenmemesi gereken önemli bir gereklilik. Türk mobilya sektörü dünya pazarındaki konumunu güçlendirmek için neler yapıyor? MOSFED’in bu alanda ne gibi çalışmaları var? Mobilya sektörü olarak 2003 yılından bu yana yüzde 80 yerlilik oranı ile dış ticaret fazlası veren nadir sektörlerden biriyiz. Aynı zamanda Avrupa’nın en büyük üreticileri arasında yer alıyoruz. Dünyada tüm ürün gruplarında üretim yapan 4 ülkeden birisiyiz. Son 20 yılda toplam 40 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 12 milyar dolarlık üretim hacmimizin yaklaşık 4,5 milyar dolarını 213 ülkeye ihraç ediyoruz. Ancak bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için tasarıma, markalaşmaya ve dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. MOSFED olarak sektördeki firmaları uluslararası normlara taşıyacak projeler geliştiriyoruz; global fuarlara katılımı teşvik ediyor, sektörümüzü ihracat hedeflerine ulaştıracak yeni iş birlikleri kuruyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türk mobilya sektörünü sadece “üreten” değil, “tasarlayan ve yön veren” bir sektör haline getirme vizyonuyla hareket ediyoruz.
Eklemek istedikleriniz… FDI, yalnızca bir fuar değil; Türk mobilya sektörünün tasarım yolculuğunun vitrine çıktığı, uluslararası camiada ses getiren bir platform. Katma değeri yüksek üretimin yolu tasarımdan geçiyor. Bu nedenle sektörün tüm paydaşlarını bu dönüşüme ortak olmaya, birlikte düşünmeye, üretmeye ve dünyaya güçlü bir hikâye anlatmaya davet ediyoruz.
|
Schneider Electric, NVIDIA Mission Control ve NVIDIA GB300 NVL72'yi Destekleyen Yeni Referans Tasarımları