Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Toplu Konut Sektörü Kimin Can Simidi?

Raymond James Yatırım Menkul Değerler’in “İnşaat Sektörü: Zaman Daralıyor” başlıklı raporuna dayanan habere bakılırsa, ABD gibi Türkiye’de de konut sektörüyle krize çözüm yaratma çabalarının sonuna gelindi. Sektörün sorunları derinleşmeye başladı.

Cumhuriyet Gazetesi



TÜRKKENT’in (Türkiye Kent Kooperatifleri) XX. İlkbahar Semineri’nde global krizi, konut sektörünün krizdeki rolünü tartışıyorduk ki Cumhuriyette Murat Kışlalı’nın haberi yayımlandı.

“Yıl sonuna doğru inşaat sektörünün nakit sorunu artacak!

Bankacılıkta geri dönmeyen borçların artmasına neden olacak!..

Sektöre yeni girip henüz sektörel sıkıntı görmeyenlerin nakit akışlarında sıkıntı yaşanacak!

Borçların ödenmez hale gelmesi an meselesi!”

Raymond James Yatırım Menkul Değerler’in İnşaat Sektörü: Zaman Daralıyor başlıklı raporuna dayanan habere bakılırsa, ABD gibi Türkiye’de de konut sektörüyle krize çözüm yaratma çabalarının sonuna gelindi. Sektörün sorunları derinleşmeye başladı.

Dahası, bundan böyle konut sektörü bizzat krize kaynaklık eden nedenlerin başında gelecek. Tabii ki bunda TOKİ’den bankalara ve tüketiciye kadar arz-talep cephesini oluşturanların kriz döneminin özelliklerini önemsememelerinin payı büyük.

Petrolün varil fiyatı 125.69 dolara fırlamışken… Dolar yükselip YTL düşerken… Mehmet Şimşek cari açık 50 milyar doları bulacak derken konuttaki risklerin yeri mi ,demeyin. Özellikle de ABD’deki krizin kaynağında da inşaat ve konut sektöründeki geri dönmeyen krediler varken.

Dahası, inşaat ve konut:

• Çimentodan cama, mefruşattan fayansa tüm girdi piyasalarına olan talebi arttırdığından,

• İşsizliğin kolay ve çabuk emilmesini sağladığından ve..

• Finans piyasalarına fon yarattığından

tüm hükümetlerin kriz dönemlerinde öncelikli sektörlerinden. Başka deyişle, kriz dönemlerindeki can simidi.

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) inşaatlarındaki artışa bakılırsa… AKP Hükümeti de aynı can simidine sarılmakta. TOKİ’yi geniş yetkilerle donatması da zaten bu nedenle ve:

• Bayındırlık Bakanlığı’nın yetkilerini TOKİ‘ye devreden 5609 sayılı yasa,

• 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nda yapılan değişiklikler,

• Belediyelerin, TOKİ izniyle gecekondu ıslah ve tasfiye sahalarındaki özel arazileri satın almasına veya kamulaştırmasına imkân sağlanması

bu donanımın sadece bir bölümü.

TOKİ inşaatlarının AKP yandaşı müteahhitlerce yapılıyor olması gibi dedikodular bir yana… TOKİ, kamu arsaları üzerinde inşaat yaptığı ve bu arsalarda planlama yetkisine sahip olduğundan kâr maksimizasyonu diğer rakiplerine göre yüksek.

Rekabet Kurulu’ndan ses gelmediğine göre bu durum haksız rekabet sayılmamakta! Hem de Yüksek Denetleme Kurulu: Hasılat paylaşım modeliyle ihale edilen projelerde şirketin kamusal varlıklarının emsallerine göre bariz şekilde düşük fiyatlarla elden çıkarıldığı, şirketin mal varlığında ve kârında azalmaya yol açtığını tespit etmesine rağmen!..

Geri dönmeyen konut kredilerinin miktarını henüz bilmiyoruz ama… Başta demir, çimento olmak üzere girdi maliyetleri yükselirken satın alma gücünün düşmesi konut kredilerinde geri dönüşlerin zayıflayacağını göstermekte. Özellikle de toplu konutun hedef kitlesi olan orta gelir altı gruplara yönelik konutlara olan talebin azalacağı beklenmekte.

AKP, Raymond James’in raporunu ne kadar ciddiye alır bilemem ama…TÜRKKENT’in toplantısında panel masasını paylaştığım TOKİ’cilerin sektörün krize dayanma gücünden ziyade, sadece inşa edilen bina ve sitelerdeki okul, cami sayılarını önemsemeleri düşündürücüydü. Özellikle de Devlet Denetleme Kurulu Raporları’nda Ardahan, Bitlis, Erzurum, Şanlıurfa’da yaptırılan 1626 konuttan 1515’inin satılamadığı belirtilirken!..

Bugünlerde AKP’nin gözü yerel seçimden ötesini görmediğinden TOKİ’den de farklı bir şey beklememek lazım, ama… Alt gelir ve yoksullar için yapıldığı söylenen 65.325, dar ve orta gelirliler için yapılmış 153.481 konutun kredilerinin banka sistemine nasıl ve ne kadar zamanda döndüğünü de açıklaması lazım.

Bunun içinde TÜRKKENT’in 20. yılına girerken düzenlediği toplantının kapanış bildirgesinde belirtilen:

“…dar gelirlilere dönük sınırlı sayıda sosyal konut üretimini yalnızca mülk-konut bakış açısına sıkıştırmış Böylelikle sosyal konut kurumu olmaktan uzaklaşmış...

Arsa Karşılığı Gelir Paylaşımıyla lüks konut üretimi sektörüne dönüşmüş, bu yolla büyük kentlerdeki en değerli arsaların rant malzemesine dö- nüştürülmesine aracı kurum haline gelmiş

yapısından TOKİ’nin bir an önce kurtulması ve kuruluş ilkelerine uygun kurumsallaşmayı gerçekleştirmesi gerekmekte!

Tabii ki toplu konut kulelerinin altında kalmak istemiyorlarsa!..

http://www.yapi.com.tr/haberler/toplu-konut-sektoru-kimin-can-simidi_61458.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!