Karşıyaka'da oturan Esengül
Koç (yanda), evinin altındaki elektrik trafosu yüzünden hayatının
zindan olduğunu söyledi. Apartmanda oturanlardan 1'i geçen hafta olmak üzere 6
kişinin kanserden öldüğünü, buna da trafonun yarattığı elektromanyetik alanın
yol açtığını öne süren Esengül Koç, “Isı, ses, patlama, yangın riski bir kenara
bu kadar kişinin kanserden ölmesi tesadüf mü?” dedi.
Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü hakkında Cumhuriyet
Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Esengül Koç'un Karşıyaka
Kaymakamlığı'na yaptığı şikayet üzerine Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. İl
Müdürlüğü, “Trafomuzun çalışma frekansı çok düşük olduğu için çevresinde bulunan
alan ve insanlara etkisi hemen hemen yok kabul edilmektedir” dedi.
Özel bir hastanede çalışan bir çocuk annesi Esengül Koç, yaklaşık 6 ay önce
Karşıyaka 1756 Sokak, 14/2 numaralı adresteki Fikriye Hanım Apartmanı'nın
birinci katındaki daireyi satın aldı. Yatak odasının altına denk gelen zemin
kattaki trafonun yarattığı ses ve aşırı sıcağı dert etmemeye çalışan Koç,
apartmanda yaşayan bazı kişilerin kansere yakalanıp vefat ettiğini öğrendi.
Aldığı dairenin sahibinin de 5 ay önce bağırsak kanserinden öldüğünü öğrenen
Koç, isyan bayrağı açtı. Trafonun yarattığı elektromanyetik alanın yorgunluk,
halsizlik gibi rahatsızlıkların yanısıra kansere de yol açabileceğini bilim
adamlarının görüşleriyle destekleyen Koç, apartman sakinlerinin de desteğini
arkasına alarak yetkililere şikayetlerini iletti. Koç bu mücadelesini
sürdürürken, trafoya bitişik kapıcı dairesinde yaşayan ve akciğer kanserine
yakalanan Ali Razı Uzakgören geçen hafta yaşamını yitirdi. Ölümle sonuçlanan 6
kanser vakasının yaşandığı apartmanda huzur kaçtı, Koç evini terk etti, iki
sakin de evlerini satışa çıkardı. Oğlunu aşırı sıcak yüzünden yürüyemez, yatamaz
hale geldiği evinde elektromanyetik radyasyona maruz bırakmanın acısını
çektiğini ve kendisini bir anne olarak kötü hissettiğini belirten Koç, şöyle
konuştu:
“Evimi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü manyetik alanın özellikle çocukluk
çağı kanserlerinden lösemiyi tetiklediğini öğrendim. Bu şartlarda nasıl çocuğu
bu evde yaşatayım? Ama eninde sonunda bu eve dönmek zorundayız. Ama bu şartlarda
dönemeyiz. Bu trafo evimin altındaki, apartmanımızdaki bir canavar. Ölüm
makinesi. Başvurmadık yer bırakmadık. Tüm kapılardan boş döndüm. Yetkililer,
insan sağlığını tehdit etmeyeceğini iddia ediyor. Acaba içlerinden biri böyle
bir ortamdaki evde yaşar mı? Trafonun kapısında günaydın, iyi günler yazmıyor.
Ben hergün bu üzerinde ölüm tehlikesi yazan, kurukafa resmine bakarak evime
girip çıkıyorum. Oğlumun psikoloji bozuldu. Bu trafo tüm apartman sakinlerinin
hayatını tehdit ediyor. Hepimiz kanser olabiliriz. Ayrıca yaydığı ses, sıcaklık,
yangın, patlama tehlikesi de cabası. Bu apartman yapılırken 30-35 yıl önce bu
trafo buraya konmuş. Nasıl konduğuna ilişkin bir muhatap bulamadık. Ama bu
trafonun buradan kalkması gerek. Yetkililerden bu konuda olumlu bir ses çıkmadı,
ben de kamu davası açılması için Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel müdürü Mehmet
Buharalıoğlu ve diğer yetkililer hakkında halk sağlığını tehlikeye sokmak,
görevi ihmal gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum.
Şimdi savcılıktan gelecek yanıtı bekliyorum. Eğer bu trafo insan sağlığını
tehdit etmiyorsa, kansere yol açmıyorsa yetkililer bize bunu kanıtlasın. Bu
trafodan yapılan ölçümde elektromanyetik alanla ilgili ölçüm sonuçları da
yüksek.”
Ağabeyi Ali Rıza Uzakgören'i akciğer kanserinden kaybedip geçen hafta toprağa
veren ve ondan kalan bu evde yaşamaya devam edeceğini belirten Yılmaz Uzakgören
(yanda) de yetkililerin ilgisizliğinden yakındı, “İnsana verilen değeri bu
olayda görüyoruz. Ben de burada öleceğim” dedi.
Öte yandan Koç'un Karşıyaka Kaymakamlığı'na yaptığı şikayet üzerine Gediz
Elektrik Dağıtım A.Ş. İzmir İl Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada özetle
şöyle denildi:
“Müdürlüğümüz tarafından konu hakkında yapılan etüd ve incelemelerde; dağıtım
trafomuzun beslediği bölgenin yük yoğunluğu ile ilgili doğru orantılı olarak
ısınması ve belli seviyede ses çıkarması teknik olarak normaldir. Bu etkiyi
azaltmak için trafonun bulunduğu hücrede ekiplerimiz tarafından gerekli izole
çalışması yapılmıştır. Ayrıca 2009 yılı bakım programında da tekrar ses ve ısı
etkisinin azaltılması yönünde çalışma yapılacaktır. Trafo tesisimiz halen
yürürlükte olan ‘elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği’ şartlarına göre
tesis edilmiştir. Bu yönetmelik kapsamında elektrik tesislerinin elektromanyetik
alan etkisi ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Trafomuzun çalışma
frekansı çok düşük olduğu için çevresinde bulunan alan ve insanlara etkisi hemen
hemen yok kabul edilmektedir. Trafomuzun yakınında ölçülen bu manyetik alan
değeri, referans rakamın 985 kat altındadır. Trafo gibi çalışma alanlarında
görevli teknisyenlerimizde iddialardaki gibi herhangi olumsuz bir sağlık
sorununa rastlanmamıştır.”
Kaldırılması gerek
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Sedat
Gülşen (yanda) şu değerlendirmeyi yaptı:
“Trafo merkezleri çok gerekli olmadıkça yaşam alanları içinde yer
almamalıdır. Kent alanlarında trafo merkezlerinin yerini belirlemeye
belediyelerin karar vermesi gerekirken bunlara elektrik firmaları karar veriyor,
diledikleri yere kuruyorlar. Bu apartmandaki trafo da iyi bir örnek. Tam
apartmanın girişine, yaşam alanına, bir dairenin alt katında. Bu merkezde
oldukça eski. Kesinlikle firma bunun taşınması ile ilgili bir çalışma yapmalı.
Aslında Gediz Elektrik A.Ş herhangi bir şikayet beklemeden kent içinde yüzlerce
bu durumda trafo merkezi var, bunları iyileştirmesi yönünde çalışma yapması
gerekiyor. Sorunlar belli. Elektromanyetik alan, ısı ve ses insan üstüne
olumsuzlukları da bilinen bir gerçek. En basitinden baş dönmesi, yorgunluk,
halsizlik gibi fiziksel etkiler yaptığı biliniyor. Bunun bir ötesi kanser
vakalarına kadar rastlanıyor. Bir diğer olumsuz etkisi psikolojik. Bunu hekimler
açıklamalı.
Elektromanyetik alan test cihazlarıyla ölçülebiliyor. Bilirkişi raporlarını
incelediğimizde bu olumsuzlukların var olduğu da görülüyor. Bunların
iyileştirilmesi gerekiyor. Isı da sorun, ses de. Ama bir kısa devre, olumsuzluk
olduğunda orada patlama, yangın gibi sorunlar yaşanabilir. Yaşanmadık şeyler
değil.
Gediz Elektrik A.Ş. bu apartmandaki trafo merkezinde ölçüm yaptıklarını ve
uygun olduğunu söylediler. Ancak biz de oda olarak o testleri yenilemek
istiyoruz. Çünkü o bölge halkının, o apartmanda oturan insanların bir
hassasiyeti var. Ortak bir çalışmayla bir de uygun olup olmadığını ölçmek
istiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü temelde bu sektörde çalışanların halka nazaran 5
kat daha manyetik alana maruz kalabileceği ile ilgili öngörüsü var. Ancak
buradaki daha da fazla. Çünkü siz 24 saat bu manyetik alana maruzsunuz, bununa
birlikte yaşıyorsunuz. Ciddi olarak incelenmesi ve ölçülmesi gereken bir yer.
Özellikle çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar gününü orada geçirenler özellikle
bu tehlikeye maruz kalmışlar. Ben de böyle bir yerde oturmak yaşamak
istemem.”
|