Kale Tasarım Merkezi, Uluslararası Çanakkale Troia Şeffaf Beygir Film
Şenliği kapsamında, 19-24 Temmuz tarihleri arasında Çanakkale Kent Müzesi’nde
gerçekleştirdiği Tasarım Sergisi’nde “Şeffaflık” temasını işliyor.
Türkiye’deki tasarım kültürünün gelişmesine katkı sağlamak amacıyla 2008
yılında, Kale Grubu’nun öncü markaları Çanakkale Seramik, Kalekim ve Kalebodur
ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Programı
ortaklığında kurulan Kale Tasarım Merkezi'nin, tasarım
desteğini İstanbul dışına taşıyarak hayata geçirdiği
“Şeffaflık” Tasarım Sergisi, 19-24 Temmuz
tarihleri arasında Çanakkale Kent Müzesi’nde ziyaretçileriyle
buluşuyor.
Bu sene ilki gerçekleştirilen Uluslararası Çanakkale
Troia Şeffaf Beygir Film Şenliği ile eş zamanlı olarak sürdürülen
sergi, bölgenin “Truva” destanıyla olan ilişkisine eleştirel
bir yaklaşımla yoğunlaşırken; destanlara, insan ilişkilerine, günlük yaşama ve
hayatın her alanına konu olan “şeffaflık” teması üzerine
kurgulandı.
Çanakkale’de gerçekleştirilen ilk tasarım projesi olma
özelliğini taşıyan “Şeffaflık” Tasarım Sergisi, şeffaflık
kavramına tasarım perspektifinden bakılmasını sağlarken, tasarımın daha geniş
kitlelere duyurulmasını ve konuya ilişkin farkındalık yaratılmasını
hedefliyor.

Aslı
Kıyak İngin, Aysun Altındağ-Meltem Maralcan, Demir Obuz-Sema Obuz-Mehtap
Obuz-Nil Deniz-Funda Mehter, Erdem Akan, Gamze Güven, Mehtap Elaidi, Orhan
Irmak, Tamer Nakışçı’nın yer aldığı sergi, 24 Temmuz Cumartesi gününe kadar,
saat 10.00 - 19.00 saatleri arasında
gezilebilir.
Sergi Katılımcıları ve
İşleri
Şeffaf Küp? Tasrımcı: Aslı Kıyak
İngin Şeffaflık her ne kadar bilginin açıklığına, ulaşılabilirliğine işaret
eden bir kavram olsa da kişilere, verildiği ortama, araçlarına, bağlama,
bilginin veriliş sekline ve algıya bağlı olarak farklılaşan bir gerçekliğe
karşılık gelir. Şeffaflık ölçülebilir mi? Malzemenin şeffaf, yarı şeffaf, opak
halleri gibi şeffaflık da derecelere sahip midir? Şeffaf ve açık olarak kabul
ettiğimiz gerçeklikler bir yanılsamadan ibaret olabilir mi? Bu düşünceden
yola çıkan tasarımda şeffaf bir malzeme olan akrilik kullanılmıştır.
30x30x30cmlik şeffaf, akrilik küp grid bir sistem dahilinde delinmiş, içinden
geçen renkli iplerle çeşitli geometriler oluşturulmuştur. Kullanılan RGB ve
programlanmış LED aydınlatma tekniği sayesinde algılanansa, sürekli farklı bir
formdur. Bu tasarım ile şeffaflık sorgulanmakta; tam şeffaf bir nesne
kullanılmış olmasına rağmen içindeki nesne (bilgi), ışık kaynağı ile
farklılaşan, değişen bir görüntü olarak algılanmaktadır.
Şeffaf
Strateji Tasrımcılar: Aysun Altındağ, Meltem Maralcan Strateji,
gizem ve sinsi bir şaşırtmaca... Truva’dan bu yana akan zaman intikamını alıyor.
Bu kez satranç oyununda tüm oyuncular şeffaf sadece “atlar” kendilerini ortaya
koyuyor. Satranç tahtası kullanılmadığında, tüm satranç taşlarını
yüzeyinde saklayarak düz bir yüzey haline geliyor. Oyun zamanı geldiğinde iki
boyutlu satranç taşları özel alanlarından çıkarak birer birer oyundaki yerlerini
alıyorlar. Satranç tahtası tüm taşlarını / oyuncularını kendi malzemesinden
üretiyor. Yalnız atlar bu şeffaflığa katılmıyor.

Şeffaf Mavi Tasrımcılar: Demir Obuz -
Sema Obuz - Mehtap Obuz - Nil Deniz - Funda Mehter Suyun dalgaları gibi
şeffaf… Şeffaf... su gibi. Dalgaların çırpınışlarından oluşan köpüğün
berraklığı gibi. Boğazın akıntısına kapılmış biraz mavi bir suyun sessiz
yol alışı sanki. Karşı kıyıya geçen feribotun arkasında bıraktığı izler gibi
şeffaf mavi. Sonsuzluğu, enerjiyi, güzelliği ve saflığı anlatan su gibi
şeffaf. Cam ustasının her seferinde oluşturduğu yeni ve her biri birbirinden
farklı dalgalar kadar özgün ve değişken çizgiler ile biçimlenmiş bir tasarım.
Çanakkale’nin yenilenme hikayesi gibi, aslında suyun hareketleri ile yaptığı
devinimde kendini yenilemesini anlatan tasarımın hikayesi...Çanakkale gibi
şeffaf, bağımsız, özgür ve özgün. Bir şehre sunulan Truva atının o şehri yok
edişindeki destanın inadına, ikramları suyun dalgalarını yakalamışçasına bir
şeffaflıkla sunmanın hoşluğunu yaşatıyor. Biraz mavi bir şeffaflığın yarattığı
dalgalardan oluşan cam servis tabağı.

Ne
kadar Şeffaf Ayna Koleksiyonu Tasarımcı: Erdem Akan Birbirinin
aynı formda kesilmiş 3 cam üzerinde, ayna kaplı yüzeylerin oranları değişerek 3
parçalı “ne kadar şeffaf” ayna koleksiyonunu oluşturuyor. Koleksiyonun
felsefesi: “Ne kadar şeffaf olmak istediğimiz kendimizden ne kadar vazgeçtiğimiz
ile ilgili”.
Rakı, Altın ve Şeffaflık Tasarımcı:
Gamze Güven Kültürümüzün önemli bir parçası olan “rakı” şeffaf cam şişede
satılır. Çünkü camın şeffaflığı, rakının duruluğunu ve tortusuzluğunu gösterir,
alıcısı bunu önemser. Rakı’nın dolumunun yıllarca Beykoz-Çubuklu Tekel
fabrikasında yapılıyor olması, Beykoz işi cam dekorları ile Yeni Rakı şişesini
buluşturma fikrinin bende oluşmasına neden oldu. Şeffaf camın üzerine fırça ile
altın dekor uygulaması Osmanlı’dan bu yana 200 yıllık bir gelenek. Yüzyıllardır
Osmanlı’da cam sanatının geliştiği ve şişe imalatının da yapıldığı Beykoz, aynı
zamanda güzel suyu olan bir sanayi bölgesi olmasından dolayı rakı imalatının ve
meşhur mesire yerleri ile de rakı içme kültürünün geliştiği bir bölge
idi. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür başkenti olması şerefine, Yeni Rakı’nın
özel koleksiyon ambalaj tasarımının, “Beykoz işi” yaldız nakışlı el dekoru ile
yapılmasını kurguladım. Beykoz işini ustalıkla yorumlayarak uygulayan geleneksel
el sanatçısı Fahriye Özbey ile tanıştık ve 3 farklı tip Beykoz işi Yeni Rakı
şişesi sınırlı sayıda el boyaması olarak işlenerek Yeni Rakı özel koleksiyon
tasarımımızı ortaya çıkardı. Dileğim, kaybolmaya yüz tutan el sanatlarımızı
endüstriyel üretilen ürünlerle yeniden yorumlayarak yaşatmak, farkındalığı
arttırmak ve kültür ile ticareti buluşturmak hedefleriyle, özgün tasarımlarla
zengin kültürümüzün dünyaya çok daha etkin tanıtılmasıdır.
ŞIK…
ŞEFFAF… Tasarımcı: Mehtap Elaidi Vücudun örtünme güdüsünden yola
çıkan moda bugün vücuttan çok kimliğin örtünme ihtiyacına doğru yol alırken
neredeyse bir kalkan görevini üstleniyor. Organzeden tasarlanan bu yağmurluk da
tam da bu noktada işlevsellikten uzak kimlik yüklemeye dair bir duygu sunarken
kişiye dair küçük ipuçlarını barındırmak amacıyla saydamlığa sığınıyor.

Şeffaf
Şamdan Tasarımcı: Orhan Irmak Tasarım Şeffaflık konu başlığı
için tasarladığım bu şamdan serisi, aslında şeffaflığın anlatımı için belki de
en sıra dışı malzemeyi kullanıyor: metal! Şeffaflık geçirgenlik, saydamlık
demekse, o zaman üzerine delikler açılmış herhangi bir malzeme de arkasını
gösterdiği oranda şeffaf demektir. İçindekini saklamayan, dışarıdan görünmesine
izin veren delikler, aynı zamanda malzemeye de şeffaflık katıyor
demektir. Belirli bir alana açılmış deliklerle şeffaf bir yüzeye dönüşen
dikdörtgen levhalar, daha sonra bükülerek içinden geçen mumlar için bir
taşıyıcıya dönüşüyor. Bir ve üç mum için tasarladığım bu seri, delikleri ile
sadece metale ironik bir şeffaflık katmakla kalmıyor, aynı zamanda yumuşak
kıvrımı ile de metalin sert algısını zorluyor.
“Şeffaf Perde”
Tasarımcı: Tamer Nakışçı Şeffaf bir malzeme, şeffaflığın önüne
geçebilir mi?
|