SunExpress sponsorluğunda Alman
fvw dergisinin Antalya Rixos Otel'de düzenlediği toplantıda bir araya
gelen Alman ve Türk turizm sektör temsilcileri, turizmin sorunlarını tartıştı.
Toplantıda Ege'de turizm yatırımlarının artması için izlenmesi gereken yollar
anlatıldı. Öger Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger, turizm
yatırımlarının Antalya ve İstanbul'da yoğunlaşmasının tehlikelerine dikkat
çekerek, Ege kıyılarının da turizm yatırımları açısından değerlendirilmesini
önerdi.
Çok iş var
Seyahat acentaları açısından Türkiye'nin imajını değerlendiren Vural
Öger, belirsizlik nedeniyle bütün rezervasyonlarda belli bir azalma
olduğunu ifade etti. Turistlere ülkenin çeşitli yönlerini tanıtmanın
gerkliliğine işaret eden Öger, "Herşeyi tek bir kart üzerine koymamak gerekli.
Örneğin Ege bölgesi turim açısından işlenmemiş elmastır. Sektördeki 40 yıllık
deneyimim de gördüğüm şu ki işletmemiz hep krizler sayesinde büyüdü. Güncel
ekonomik duruma uygun çözüm üretmeliyiz. Bir zamanlar Hollandalılar'ın lale
krizinde yaşadıkları gibi hep aynı ata oynamamalıyız" dedi.
SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, Almanlar'ın Ege'yi
tanımadığını, turizm sektöründe Ege'de çok işleri olduğunu söyledi. Schwaiger,
"Türkiye dış hat hava yolu pazarı son 5 yılda yüzde 8 büyüdü. Satın alma gücünde
düşüş söz konusu. Fiyatları aşağı çekmeyelim diyoruz ama bu bazen kaçınılmaz
oluyor. İzmir-Avrupa arasında 58 uçuş gerçekleştiriyoruz. İzmir'den Almanya'da
12 şehire uçuyoruz. 2008 yılında Türkiye'ye 26 milyon turist geldi. Bunun yüzde
40'ı Marmara Bölgesi'ni tercih etti. Arkasından Akdeniz, Ege, Doğu Anadolu ve
Karadeniz bölgeleri geliyor. Turizm sektöründe Ege'de çok işimiz var. Almanya
Ege'yi tanımıyor" diye konuştu.
Toplantıda konuşan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı
Ahmet Barut, dünyada 2009 yılında turizmin zor geçeceğinin
belli olduğunu, Alman seyahat endüstrisinin bir daralma beklediğini ancak genel
eğilimin aksine Türkiye satışlarında bir kayıp gözükmediğini belirtti. Barut,
bunun nedeninin Türkiye'deki fiyat kalite dengesi, yüksek misafir memnuniyeti,
tesislerin kalitesi gibi rekabet üstünlükleri olduğunu söyledi. Turizmde
işbirliğinin önemini anlatan Barut, 4.sü düzenlenen bu toplantının bunun güzel
bir örneği olduğunu ifade etti.
Sıkı markaj
Antalya Valisi Alaaddin Yüksel de 21. yüzyılın en gözde
sektörünün turizm olduğunu, 2008 yılında küresel terör karşısında bile 1 milyara
yakın kişinin seyahat ettiğini vurguladı. Turizmcilerin kriz var diye cebinde
parası olana yönelmelerinin hatalı olduğunu dile getiren Yüksel, turistlerin
talep analizinin yapılması gerekliliğine işaret etti. Yüksel, turim sektöründe
ilerleme kaydetmenin adam adama markaj yapmakla sağlanacağını ifade etti.
Türkiye'ye daha çok güvenilmeli
Toplantıda Akdeniz rekabetinde Türkiye'nin duruşu konulu bir konuşma yapan
TUI AG Tur operatörü Uluslararası İlişkiler Yöneticisi Günter
Ihlau da Türkiye'nin fiyat ve performans ilişkisinin Akdeniz ülkeleri
içerisinde önder konumunda olduğunu ifade etti. Ihlau, "Kültürel değerler
bakımından da Türkiye diğer ülkelerden önde görünüyor. Doğal güzellikler ve
misafirperverlik konusunda diğerleriyle eşit. Animasyon ve eğlendirme konusunda
zayıf. Ama en önemlisi Türkiye güvenli bir destinasyon olarak görünmüyor. Oysa
Türkiye'de suç oranı yüksek değil. Bence bunun sebebi Türkiye'nin ulusal bir
markalaşması olmaması. Kuş gribi yaşandığı dönemde birkaç kuş gribi vakası
yüzünden ülke rezervasyonlarında ciddi düşüşler oldu. Ulusal markası iyi olsaydı
bunlar yaşanmazdı" dedi.
|