Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) üyesi bir grup
doğa fotoğrafçısının Türkiye sahillerinde yaptığı çalışma, sınır tanımayan çevre
kirliliğini gözler önüne serdi. Fotoğrafçılar, doğadaki kirliliğe dikkat çekmek
amacıyla gerçekleştirdikleri projede, sahiller vuran dünyanın çeşitli
noktalarında üretilmiş plastik atıkları belgeledi. Derneğin doğa
fotoğrafçılarından oluşan bir grup, Türkiye’de naylon alış veriş torbaları ile
pet şişelerin yarattığı kirliliğin fotoğraflarını çekip kamuoyu ile paylaşmak
amacı ile bir çalışma yaptı.
Fotoğrafçılar, çalışmalarında sahillerde dünyanın en uzak ülkelerinden gelen
pet su ve soda şişeleriyle karşılaştı. Örneğin, Didim
sahillerinde Mısır ve Brezilya’da, Karadeniz’de Hindistan ve
Avustralya’da üretilip daha sonra Türkiye sahillerine kadar gelen pet su
şişeleri ve plastik ürünlerine rastlandı. Sahillerde Rusya, Suriye gibi
ülkelerden de malzemeler bulunurken, Bodrum,
Marmaris ve Ege sahillerinde çeşitli ülkelerde
üretilmiş plastik malzemeler ve tarım ilaçları için kullanılmış boş plastik
şişelerle karşılaşılan sahiller oldu.
Karadeniz’deki durumun her yıl daha da kötüleştiğine dikkat çeken
fotoğrafçılar, çeşitli ülkelerden geçerek Karadeniz’e dökülen nehirlerle gelen
atıkların, bölgedeki ticari gemilerden atılan pet şişeler ve plastik
ambalajların Türkiye’nin yeni turizm bölgesi haline gelmeye başlayan Batı
Karadeniz sahillerinde biriktiğini belirtti.
AFSAD Başkanı Gökhan Bulut, fotoğraf sanatçıları ve dernek
olarak sosyal sorumluluk projelerinde önem verdiklerini söyledi. Çevreye
duyarsız kalmadıklarını ifade eden Bulut, fotoğraf dilini ve kültürünü
kullanarak çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirtti. Dernek
bünyesinde yerleşmiş bir doğa toplulukları bulunduğunu anlatan Bulut,
"Arkadaşlarımız genel olarak doğal güzelliklere yönelik çalışmalar yapılıyor ama
bu çalışmalar kapsamında çevre kirliliğini geldiği boyutu da dikkate alarak
farklı çalışmalara da yöneldiler. Objektifini çevirdiği yerde bir naylon poşet
görmek en çok da doğa fotoğrafçılarını üzer. Arkadaşlarımız da doğru bir
vurguyla bu işin üzerine gitti" dedi.
"Kanıksamak en büyük tehlike"
AFSAD Çevre Projesi Sorumlusu Sinan Vargı da doğa atölyesi
olarak fotoğraf çekmek için geziye gittiklerinde naylon torbaları ve pet
şişeleri kadrajdan çıkarmaya ya da bilgisayar aracılığıyla silmeye
çalıştıklarını dile getirdi. "Artık yeter bu çöp dağlarına karşı fotoğrafçının,
bizim bir sorumluluğumuz var" diye yola çıktıklarını anlatan Vargı, bunun
sonunda çarpıcı sonuçlarla karşılaştıklarını söyledi. Sahillere vuran farklı
ülkelere ait plastik ürünlerin kirliliğin artık uluslararası bir sorun haline
geldiğini gösterdiğini vurgulayan Vargı, zamanla toprağa karışan plastik
maddelerin kanser riskini de artırdığı uyarısında bulundu.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin her kişi ve kuruma sorumluluk
yüklediğine dikkat çeken Vargı, sanki bu yönetmelik yokmuş gibi hemen her yerde
plastik ürünlere rastlandığını kaydetti. Vargı, kirliğin artık kanıksanmaya
başlanmasının en büyük tehlike olduğunu ifade ederek, bunun doğayı ve gelecek
kuşakları tehdit ettiğine dikkati çekti.
Bu projeyi sürdürüp, Ankara’da bir sergi açacaklarını bildiren Vargı, konuyla
ilgili görevi olanların sorumluluklarının gereğini yapmasını istediklerini
bildirdi. Vargı, "Artık turizm de sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Pet şişeleri
gördüğü zaman turist, ’bunlar ne, burası çöplük, beni çöplüğe mi getirdiniz’
diyor. Halbuki kendi kullandığı, attığı pet şişe. Turizmi sürdürülebilir kılmak
için, turizm gelirlerimizi artırabilmek için bunu yapmak zorundayız" diye
konuştu.
Plastik sahilde, dağda, her yerde
Çalışmaya katılan fotoğrafçıların sahillerdeki kirliliğe ilişkin gözlemleri,
fotoğraf çekerken yaşadıkları ve yaptıkları uyarılarından bazıları şöyle:
- Çektiğim her fotoğrafın içinde mutlaka bir pet şişe, poşet veya çalılara
takılmış poşetle karşılaştım. - En üzücüsü, doğadaki canlıların bu maddeleri
yediklerini ya da bu maddelerin vücutlarına dolanarak onlara zarar verdiğini
gördüm. - Şehirlerde çoğunlukla bir atık toplama yapılırken doğada çok
sağlıklı bir toplama yok. - Ankara’da Nallıhan ve civarı, Tuz Gölü çevresi ve
Çeşme’de ciddi bir kirlenme söz konusu. - Dağların tepesinde 2 bin 365
metrede bile pet şişe bulabiliyorsunuz. - Bu plastik şişelerin yayın olarak
kullanılmaması ve geri çağrılması gerekiyor. - İç Anadolu’ya gidildikçe
kirlilik oranı biraz daha artıyor. Piknik kültürünün bu bölgelerdeki yaygınlığı
kirliliği tetikliyor. - Çakraz’da karşılaştığımız manzara çok korkunçtu.
Uluslararası gemilerden bırakılan kirliliğin sahillere vurduğunu gördük. -Bu
kirlilik toprağa, suya karışıp besin zinciriyle bizlere dönüyor. Sağlımız ve
doğamızın ciddi bir tehlike içinde olduğunu düşündüğümüzden böyle bir çalışma
yapıyoruz. - Üreticiler bu ürünleri depozitolu hale getirip, ekonomi
içerisinde bir çözüm yolu yaratmak geriyor. bunları çöp olarak görmek yerine
ekonomide dönüşümünü sağlamak gerekiyor. -Doğa fotoğrafçıları olarak Türkiye’nin
her tarafında fotoğraf çekiyoruz. Bundan 10-15 sene önce gittiğimiz yerde bu
kadar kirlilik yokken tekrar gittiğimizde bu kirliliğin kat kat arttığını
görüyoruz. - Kuş cennetinde araba lastiklerinden parçalar, inşaat artıkları
var. Artık insanların çevreye karşı bilinçlenmesi gerekiyor."
|