Ankara Anakent Belediyesi, "Ankara Tarihi Kent
Yenileme Alanı Projesi" kapsamında Ulus'ta yıkımlara
başladı. Cumhuriyet Ankara 'ya değerlendirmede bulunan TMMOB Şehir Plancıları
Odası (ŞPO) Ankara Şubesi Başkanı ve ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim
Üyesi Erdal Kurttaş , Ulus'u hedef alan projeye yönelik hiçbir
ön hazırlık yapılmadığını, uzman görüşü alınmadan apar topar uygulamaya
geçirildiğini vurguladı. ŞPO, ODTÜ Mimarlık
Fakültesi ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi tarafından projenin sakıncalarını ortaya koyan raporların
hazırlandığını ancak bu raporların Anakent Belediye Başkanı Melih
Gökçek tarafından dikkate alınmadığını anlatan Kurttaş, Anakent
Belediyesi'nin "acil kamulaştırmaların neticesinde yıkılması gereken yerleri
yıkmaya başlamasını" eleştirdi.
Geçen günlerde Hacıbayram Camisi'nin bulunduğu alanda yıkım
çalışmalarına başlandığını anımsatan Kurttaş, "yıkım işinin asla acil olarak
yapılmaması gerektiğini ve buradaki yapıların teker teker envanterinin
çıkarılarak özelliklerinin belirlenmesi anlamında bir ön çalışma yapılması
gerektiğini" dile getirdi. Kurttaş, 2005 yılında Anakent Belediyesi'nce
uygulanmasına karar verilen projenin yürütmesinin durdurulmasına yönelik geçen
yıl ağustos ayında ŞPO tarafından dava açıldığına dikkat çekerek, "yıkım işinin
bu denli basite indirgenemeyeceğini" belirtti.
Kurttaş, Anakent Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalarda, Ulus
bölgesinde iki dev alışveriş merkezi kurulmasının da amaçlandığını söyledi. Şu
an, Ulus'ta yurttaşların ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda alışveriş
merkezinin bulunduğunu dile getiren Kurttaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Gökçek'in asla uzman görüşlerini almak ve meslek odalarıyla uzlaşmak gibi
bir düşüncesi yok. Projeye ilişkin ciddi analiz ve etütler de yapılmış değil.
Kısacası uygulama oldukça keyfi. Halbuki nerede neyin yapılabileceğinin çok iyi
analiz edilmesi gerekir. Bölge hafızasını yok sayıp, bölgedeki yapıları bir
bütün olarak ele almadan her şeyi yıkıp yerine kültür ve ticaret merkezleri
açmak bir çözüm değildir. Bölgedeki yapıları salaş ve tekil diye nitelendirip
yıkmak yanlıştır. Bu, harc-ı alem yıkma mantığından başka bir şey değildir"
Proje kapsamında, tarihi Ankara Hali'nin de Gökçek yıkımından nasibini
alacağını dile getiren Kurttaş, bölgeye inşa edilecek olan üç katlı bir yapıda
otopark, sebze-meyve hali ve dolmuş duraklarının bir arada yer alacağını
söyledi. Söz konusu uygulamanın yurttaşların sağlığını tehdit etmekten öteye
gidemeyeceğinin altını çizen Kurttaş çözümün yıkım değil, Ankara Hali'nin bakım
ve temizliğinin yapılarak geçmişteki konumuna kavuşturulması olacağını
vurguladı. Birçok Avrupa ülkesinde bu tip uygulamaların tepkiyle karşılandığını
belirten Kurttaş, "Avrupa'da bir kentin özgün mimarisini yok etmek gibi bir
eğilim yok. Kötü yapıları yıkmakta bile tereddüt ediliyor. Bu yıkma mantığı,
cinayetten başka bir şey değil" diye konuştu.
Raporlar ne diyor?
ŞPO tarafından 2007 yılının ocak ayında hazırlanan raporda
da, projenin sakıncaları açıkça ortaya konuluyor. Raporda şu görüşlere yer
veriliyor:
- Anakent Belediyesi'nin 5366 sayılı "Yıpranan Tarihi ve Kültürel
Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında
Yasa" uyarınca hiçbir ölçekte imar planı ihale etme yetkisi yoktur.
- Bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları değerden daha
fazla değeri olan yerleşim dokularının ortadan kaldırılması, projeye yasal bir
zemin oluşturmamaktadır.
Rant amaçlı dönüşüm
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge
Planlama Bölümü tarafından 2006 yılı kasım ayında hazırlanan ve TMMOB
Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ne sunulan raporda projeye ilişkin şu
değerlendirmelere yer veriliyor:
"Ankara Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme Alanı Koruma Amaçlı Uygulama
İmar Planı, kent merkezinde kapsamlı bir kentsel dönüşümü öngörmektedir. Ancak
kentsel dönüşüm, sadece yasadışı ya da yıpranmış yapıların ortadan kaldırılması
ve fiziksel olarak yenilenmesi olarak algılanmıştır. Sağlıklı bir kentsel
dönüşümün, kent bütünü içerisindeki gereklilikleri plan kararları üzerinden
sosyal, ekonomik ve toplumsal boyutları göz önüne alan, bir yerel kalkınma
projesi olarak ve rant odaklı değil kent ve kamu yararı odaklı bir çıkış noktası
ile hayata geçirilmesi gerekmektedir."
'Tarihi dokuya zarar verilecek'
ODTÜ Mimarlık Fakültesi tarafından hazırlanan rapor da,
projenin arkasında "kentsel rant elde etme" amacının bulunduğuna işaret ederek
tarihi değerlere zarar vereceğini ortaya koyuyor. Raporda şunlar
kaydediliyor:
"Söz konusu düzenlemelerle alanın arkeolojik, tarihi ve mimari değerlerine
büyük ölçüde zarar verilecektir. Planın korumadan çok yenileme öncelikli olduğu,
bu yenileme etkinliğini rant üretici olarak gören vizyonu sınırlı ve sığ bir
görüşe sahip olduğu, ve tarihi bölgedeki yenilemeyi de büyük rant getireceği
umulan yeni ticaret alanları ile yaratmayı amaçladığı açıkça görülmektedir.
Planın bu sınırlı vizyonla, Ulus'un tarihsel kimliğinin en önemli niteliğini
oluşturan erken Cumhuriyet dönemi mirasını oluşturan mimari yapı, kentsel mekan,
çevre ve yer özelliklerini de tehdit eden bir belge olduğu söylenmelidir."
|