Ünlü çevre analisti Lester R. Brown,
Grönland ve Antartika'daki buzul tabakalarının
erimeleri durumunda deniz düzeyinin yaklaşık 12 metre yükseleceğini ve bu
durumun da milyarlarca mültecinin doğmasına neden olacağını söyledi.
TEMA Vakfı'nın 15'inci kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında
Santralistanbul'da düzenlenen "Uygarlığı Kurtarmak İçin
Harekete Geçmek" başlıklı konferansta konuşan Lester R. Brown, dünyada
yaşanan gıda sorunu ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi
verdi. Geçmiş dönemlerde bu denli bir gıda sorununun yaşanmadığını
dile getiren Brown, dünya uygarlığının bu anlamda tehdit altında olduğunu,
gıdanın hem ihraç hem de ithal eden ülkeler açısından olumsuz sonuçlar
doğurduğunu anlattı.
Çevre kirliliği ve küresel ısınmanın önüne geçilmesi konusunda yapılması
gereken çok şey olduğunu belirten Brown, insanların su sıkıntısı ve toprak
erozyonuyla mücadele ettiklerini, Haiti'de yaşanan erozyonun üretimi düşürdüğünü
bildirdi. Küresel ısınmanın, gıda ihtiyacı artmasına karşın gıda üretimini
düşürdüğünü ifade eden Brown, Japonya'daki pirinç tarlalarındaki üretimin
sürekli düşme eğilimi gösterdiğini kaydetti.
Brown, "Grönland ve Antartika'daki buzul tabakaları erirse, deniz düzeyi 12
metre yükselecek. Bu durum da milyarlarca mültecinin doğmasına neden olacak. Bu
nedenle büyük bir seferberliğe ihtiyacımız var. Toplumun tek vücut olması
gerekiyor" dedi.
2020 yılına dek karbon emisyonunun yüzde 80 oranında azaltılması gerektiğini
vurgulayan Brown, ekonomilerin doğal destek sistemlerini kullanması gerektiğini
vurguladı. Brown, karbon emisyonunun azaltılması için dünyadaki enerji
verimliliğinin artırılması ve milyarlarca ağaç dikilmesi gerektiğine de dikkati
çekti.
Yenilenebilir enerji kaynakları konusuna da değinen Brown, dünyanın iklim
dengesini bozmadan yeterince enerji üretecek kaynaklara sahip olduğunu, nükleer
santrallerin ekonomik olarak cazip olmadığını, kimi ülkelerin, bu durumu nükleer
silaha geçiş olarak kullandığını da sözlerine
ekledi.
Bakan Güler: "Güneş enerjisi kapasitemiz, tükettiğimizin 2
katı" Aynı konferansta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Hilmi Güler, "Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesi, şu
anda tükettiği enerji miktarının 2 katıdır" dedi.
Bakan Güler, bakanlık olarak yenilenebilir enerji olan rüzgar, güneş ve
jeotermal alanlarında önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesinin, şu anda tükettiği enerji miktarının
2 katı olduğunu ifade eden Güler, Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyelini
tamamıyla kullanması halinde, ürettiği elektriğin 2 katı kadar üretim
yapabileceğini bildirdi.
Ancak bu konuda maliyet sorunu bulunduğunu dile getiren Güler, şöyle devam
etti:
"Var mı dünyadaki bütün idealistler? Şu silahlanmaya ayrılan paranın bir
kısmını buraya aktaralım da bundan güneş enerjisi ve çevre dostu enerji alanları
kuralım. Bu noktada reaksiyonel olmaktan ziyade aksiyonel olmamız gerekiyor.
Onun için buradaki kararları hükümetler veya enerji bakanları vermiyor, 6 milyar
insan verecek. Bu noktada kendimizi sorgulamamız gerekiyor."
Güler, silahlanmaya harcanan paralardan bir miktar ayrılıp fon oluşturulması
halinde, Türkiye'nin burada güneş enerjisini çok rahatlıkla kullanabileceğini,
çok iyi bir model ve uygulamada da dünyaya örnek olabileceğini kaydetti.
Bakan Güler, Kurtuluş Savaşı ile dünyaya iyi bir örnek oluşturan Türkiye'nin,
"Enerji Kurtuluş Savaşı"nda da çevreye duyarlı uygulamalarla aynı örneği
oluşturabileceğini söyledi.
Türkiye olarak, tozlu raflardaki değerler olan vicdan, vefa ve kanaat gibi
ögelerin gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirten Güler, bu 3 kavramdan
kastının; çevreye karşı vefa, aç gözlü olmaya karşı kanaat ve vicdan olduğunu,
bu 3 değerin çevreyle birleştirilmesi gerektiğini aktardı.
Türkiye'nin rüzgar alanındaki politikalarına da değinen Güler, bakanlık
olarak Türkiye'nin rüzgar atlasını çıkardıklarını, bu ay içerisinde 3 rüzgar
enerjisi tesisinin hizmete gireceğini anlattı. 17 megavat ile başladıkları
rüzgar tribünleri enerjisinde 240 megavata ulaştıklarını, yıl sonunda da 440
megavatı hedeflediklerini dile getiren Güler, jeotermal enerji alanında
Avrupa'da 1'inci, dünyada ise 7'nci olan Türkiye'nin, bu alanda da önemli
gelişmeler kaydettiğini vurguladı.
Bakan Güler, doğal gaz santrallerinin ve iyi çalıştırılmaması halinde kömür
santrallerinin karbondioksit ürettiğini belirterek, önemli olan şeyin, bunların
çevreye zarar vermeyecek boyutlarda tutulması olduğunu kaydetti.
Hafta sonunda, petrol üreticisi ve tüketicisi ülkelerin bir araya geleceği
Cidde'deki toplantıya katılacağını ifade eden Güler, toplantıda, 21 dolardan 140
dolara çıkan petrol konusunu tartışacaklarını bildirdi.
|