Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Yaşam ve Kurtuluşa dair Bir Eylem

Kopenhag İklim Zirvesi boyunca, liderlerin dikkatini iklim değişikliği nedeniyle aç kalan milyonlarca insana, çevre felaketlerine ve kuraklığa çekmek isteyen Uygar Özesmi, 13 gün iklim orucu tuttu. Özesmi, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasında, dünyadaki adaletsizlikten bahsetmek ve bu korkunç tehdide karşı yapılacakları açıklamak yerine, ülkemizi

Cumhuriyet DERGİ
Yaşam ve Kurtuluşa dair Bir Eylem

Kopenhag İklim Zirvesi son buldu. Ancak iklim değişikliğini durdurmak adına atılması gereken adımlar yine atılmadı. Türkiye de dahil pek çok ülke, yapması gereken sorumluluklardan ve karbon salımı azaltımından çok uzaktı. Zirve boyunca liderlerin dikkatlerini iklim değişikliğinin vahim sonuçlarına çekmek isteyen aktivistler “iklim orucu” tuttu. Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi de bunlardan biriydi. Özesmi ile zirveyi değerlendirdik ve yapılması gerekenler hakkında konuştuk.

- İklim orucu tutmaya nasıl karar verdiniz?

- Dünyada iklim değişikliği nedeniyle gün geçtikçe sayıları artan milyonlarca aç insana dikkat çekmek ve Kopenhag’da olanlarla ilgili kişisel bir duruş sergileme zorunluluğu hissettiğim için başladım iklim orucuna. Bütün saygın bilimsel kuruluşlar, eğer hemen şimdi seragazı salımını düşürmek için harekete geçmezsek, çevre felaketleri, açlık, kuraklık, kitlesel hastalıklar, kitlesel ölümler ve anormal hava şartları ile karşı karşıya kalacağımızı söylüyor. Bu yalnızca insanlığa karşı değil, yeryüzündeki tüm canlılara karşı da işlenmiş bir suç olacak. Ben “keşke” denmesini istemiyorum. Dolayısıyla bireysel olarak yapabileceğim; dünyadaki bütün açlarla dayanışma içinde, onların çektiklerini anlamaya çalışabileceğim bir eylem yapmaktı. Gerekli önlemleri almazsak sadece insanlık daha da büyük acılar çekmekle kalmayacak, bir sürü eşsiz canlının da hayatı son bulacak. Çünkü iklim değişikliği bir çöküş ve ölüm senaryosu. İklim orucu ise yaşam ve kurtuluşa dair bir eylem. Bu eylem artık kelimelerin tükendiği, toplumun gidişatının anlaşılmaz olduğu noktada gerçeği ortaya koyma ihtiyacından ortaya çıktı.

- İklim Zirvesi’ndeki liderlerin dikkatini çekip onlarla ne söylemek istediniz?

- Bu bir adalet meselesi. Şayet Kopenhag’dan adil, bilime dayalı, yüksek hedefli ve hukuken bağlayıcı bir anlaşmayla çıkmazlarsa bunun ahlaki açıdan kabul edilemez olduğunu ve sonsuza kadar tarihle ve kendi vicdanlarıyla hesaplaşmak zorunda kalacakları mesajını vermeye çalıştım. Sanıyorum günlük müzakerelerin içinde dünyadaki haksızlıklara küçük bir pencere açabildiğimi düşünüyorum.

- Abdullah Gül’ün konuşmasını nasıl buldunuz?

- Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, dünyadaki adaletsizliği, ülkemizin iklim değişikliği sonucunda düşeceği durumu dile getirmek ve insanlığın önündeki bu korkunç tehdide karşı Türkiye’nin yapacaklarını açıklamak yerine, ülkemizi aciz ve yardım çağrısı yapan bir ülke olarak gösterdi. Oysa iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor. Yani iklim değişikliğiyle mücadele konusunda lider olmalıyız. İklim değişikliği ile mücadele sanayimizi güçlendirir, enerji bağımsızlığımızı sağlar, tarımımızı sürdürülebilir kılar ve işsizlik sorunumuzu çözebilir. Bunun için hedefler konması ve bu hedeflerin sektörel hedeflerle desteklenmesi gerekir. Sayın Gül’ün hedef açıklayamamasının altında, Devlet Planlama Teşkilatı başta olmak üzere kimi bakanlıkların yeterli çalışmayı yapmamış olması yatıyor. Greenpeace Akdeniz’in “Enerji (D)evrimi” senaryosunda sadece enerji sektöründe yüzde 25’lik bir indirim yapmanın mümkün olduğu gösteriliyor. Demek ki Türkiye kendi kapasitesiyle en az yüzde 30’luk bir indirim yapabilir. Çevre Bakanı’nın açıkladığı yüzde 11’lik indirim Güney Afrika veya Meksika’nın rakamları ile karşılatırıldığında gülünç kalıyor. Sayın Gül’ün söz ettiği gelişmişlik halimize sahip diğer ülkeler maalesef bizi kulaç kulaç geride bıraktı. Türkiye lider olma kapasitesine sahipken, sürüye yetişmeye çalışan ve bir yandan sürekli yardım isteyen ülke konumuna düştü.



Enerji politikamız değişmeli

- Türkiye kendi adına iklim değişikliği için ne gibi sorumluluklar almalı? Bunun ne kadarını alıyor?

- Türkiye’nin karbon salımı 2007 yılında rekor kırarak 1990 seviyesine göre %119 oranında artış gösterdi. Buna rağmen hâlâ 47 tane kömürlü termik santral yapılması planlanıyor. Enerji politikalarımız böyle devam ederse Türkiye, 2020 yılında Avrupa’nın en çok kirleten ülkesi olacak. Oysa Türkiye de, gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinin önüne geçmek için anlaşmak zorunda olduğu gibi, (1990 seviyesine göre) 2020 yılına kadar yüzde 40 ve 2050 yılında da yüzde 100 salım azaltım hedefleri koymalı ve bunu sürdürülebilir bir çerçevede gerçekleştirmeli.

- Kopenhag Zirvesi’nin neticesiyle ilgili bir değerlendirme yapabilir misiniz? Zirvede çıkan siyasi nitelikteki anlaşmaya Greenpeace nasıl yaklaşıyor, bu çerçevede nasıl bir eylem planı öngörüyor?

- Kopenhag’da yarım kalmış bir mesele var. “Kopenhag Mutabakatı” adı verilen metin, yasal bağlayıcılığı bulunmayan ve daha çok “uzlaşı” niteliği taşıyan bir belge. Metinde seragazı salımında kısıtlama yapılması gerektiği ifade ediliyor ki bu yeterli değil. Ayrıca gelişmekte olan ekonomiye sahip ülkelerin, bu alandaki çabalarını kendilerinin gözlemlemesini ve gözlem sonuçlarını iki yılda bir BM’e iletmesini öngörüyor. Yani gözleyecek ve denetleyecek bir organdan bahsedilmiyor. Kopenhag anlaşması büyük ülke liderleri tarafından durumu kurtarmak için ileri bir adım olarak nitelendirildi. Halbuki gelişmiş ülkeler için ciddi salım azaltım hedeflerini içermiyor. Konferansa katılan Türk delegasyonu hiçbir salım azaltım hedefi koymadı. Konferansın sonucunda kayda değer olarak çıkan tek sonuç, gelişmekte olan ülkelere ormanlarını korumak, düşük karbon ekonomisine geçiş yapmak ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için yıllık 100 milyar dolara çıkan finansal yardım üzerinde anlaşılmış olması. Bunun gerçekleşmesi için yeni İklim Fonu Mekanizmaları kurulacak.

ETİKETLER: yeşil
http://www.yapi.com.tr/haberler/yasam-ve-kurtulusa-dair-bir-eylem_75296.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!