Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Yeniden 2B

Ormanlarımız, 1950 yılından bugüne, yasal ve yasal olmayan yollardan yok edilmeye çalışılıyor.

Cumhuriyet EGE



rmanlarımız, 1950 yılından bugüne, yasal ve yasal olmayan yollardan yok edilmeye çalışılıyor. 1961 yılında anayasal güvence altına alınmasına karşın, ilk önce 1970li yılların başında daha sonra da 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesiyle, Orman Kanunu'nun ikinci maddesinin B bendinde (2B), hazine adına orman dışına çıkarılacak arazilerin tanımı yapıldı. Bugünlerde yeni anayasa tartışmalarıyla birlikte 2B konusu yeniden gündeme gelmiştir.

59. hükümetin hazırlamış olduğu tasarıda; Anayasa'nın 169. maddesindeki "ormanlar devletçe yönetilir ve işletilir..." tümcesine "İşlettirilir" sözcüğü eklenerek, ormanların işlettirilmesi yerli ve yabacı sermayeye açılmış olacaktır. Bunun yanı sıra söz konusu arazileri, orman köylüsü dışındaki üçüncü kişilere de satışına olanak veren 'öncelikle' ifadesi tasarıya eklenmiştir. Ancak bu maddeler Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere iki kez geri dönmüştür.

Hükümetin ormanlar üzerindeki ısrarlı tutumunun devam ettiğini görüyoruz, üstelik orman arazilerinin orman dışına çıkarılma işlemi 22/07/2007 gününe çekilerek son yirmi beş yıl içinde orman açma-yerleşme suçlarına bir çeşit af anlamı taşıyan bu taslağın yasallaştırılma çabasına tanık oluyoruz.

İşlettirilmesi ifadesi, ormanların yeri/yabancı sermayeye açılması anlamı taşır; Ülkemiz bu durumu 1839-1937 yıları arasında yaşadı ve ormanlarımız vahşice yok edildi "Ormanların devletçe yönetilir ve işletilir "ifadesi aynı zamanda su havzalarını da koruyan bir ifadedir. Bu durumda ormanlar ve stratejik önem taşıyan su kaynaklarımız önemli bir güvenceden yoksun kalacaktır. Bu, ülkemizin tüm doğal kaynaklarını ve ekolojikdengesini bozacak nitelikte çok tehlikeli bir oyundur.

Orman dışına çıkartılan arazilerin satışındaki "öncelikle" ifadesi orman arazilerinin orman köylüsü dışında yerli ve yabancılara da satılabileceğini ifade etmektedir. Bu arazileri satın alacak güce sahip olmayan orman köylüleri, mevcut arazileri de kullanamaz duruma geleceklerdir. Üçüncü kişilere satılması halinde de toprak dağılımındaki dengeler daha da bozulacak, orman köylerinde huzur kalmayacaktır. Bu kavga ortamı yeni ormanların yok olması anlamına gelir.

Ormanların yok oluşunun başlıca nedenlerinden biride, orman arazilerinin orman dışı amaçlarla kullanılmasıdır. Taş ocağı işletmeciliğinden, turizme, futbol sahasından çöp/arıtma, maden arama ve işletme işine kadar aklınıza ne gelirse " kamu yararı" var diye ormanlarımız arsa ofisi örneği işletilmektedir. Ormanlara zarar veren Maden, Turizm Tahsis ve Teşvik, Kadastro, Milli Parklar, Kara Avcılığı, Köy İmar yasası gibi yasalardaki ulusal çıkarlarımıza aykırı ve ormanı daraltan hükümler kaldırılmalıdır. Orman arazilerine verilen yasal tahsislere; Belek ve Kaz Dağları en çarpıcı örneklerdir.

M. Fevzi YILMAZ / Orman Yüksek Mühendisi

http://www.yapi.com.tr/haberler/yeniden-2b_57751.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!