İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın hazırladığı araştırmaya göre, günlük 5 milyon TL değerinde
kağıt/karton, metal, cam, plastik, tekstil ve ahşap gibi atık üreten Türkiye,
bunun sadece 2 milyon TL’lik kısmını “çöpten geçimini
sağlayanlar” sayesinde ekonomiye kazandırıyor.
İSMMMO’nun ÇEVKO Vakfı, atık yönetimi
birimleri, belediyeler ve geri dönüşüm tesislerinden edinilen bilgiler ve ilgili
taraflarla yapılan birebir görüşmeler doğrultusunda hazırladığı araştırmaya
göre, “Çöpteki Hazine” başlıklı rapora göre, sokak
toplayıcıları, toptancılar ve geri dönüşüm gerçekleştirenler sayesinde atıkların
günlük 2 milyon liralık kısmı yeniden ekonomiye kazandırılıyor.
Aynı hesap yıl geneli için yapıldığında, çöpe atıp geri dönüştüremediğimiz
rakamın 1 milyar 100 milyon TL olduğu ortaya çıkıyor. Ekonomiye kazandırılan
yıllık 800 milyon TL’nin sıfır mamul ile karşılaştırılmasında ise Türkiye 405
milyon TL ekstra israftan kurtuluyor.
Bir kişi günde 1,5 kilo atık üretiyor
İSMMMO’nun raporundaki saptamalar şöyle:
Atıkta en fazla zararı Büyükşehirler hanelerine yazıyor. Büyükşehirlerde kişi
başına atık miktarı günlük 1,5 kilograma kadar çıkıyor. En az atığın çıktığı
iller ise Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bulunuyor. Bu bölgelerde kişi başına
atık 750 gram olurken, bunların içinde geri dönüşe konu olacak atıkların, soğuk
geçen kış iklimleri nedeniyle yakıldığı izleniyor. Karadeniz bölgesinde de
atıklar daha çok yaylalarda yakacak ve kap olarak değerlendiriliyor.
16 büyükşehirde yıllık kayıp 670 milyon TL
Türkiye atıkta en büyük fireyi de Büyükşehirlerde veriyor. Her 1 kilogramlık
atığın 400 gramlık kısmını geri dönüştürmeyi başaran Büyükşehirlerdeki uzmanlara
göre, geri dönüşüm oranının en az yüzde 60’ı bulması gerekiyor. Her ne kadar bu
konuda son dönemlerde birbiri ardına yeni yatırımlar yapılıp, dönüştürülebilir
çöpü kaynağında toplama konusunda bilinçlendirme faaliyetlerine hız verilse de,
16 Büyükşehirde geri dönüştürülemeyen rakam yıllık 670 milyon TL olarak
görünüyor. Atıkta en büyük fire il bazında nüfusun en yoğun olduğu İstanbul’da
gerçekleşiyor. Büyükşehirlerin tek başına geri dönüşte ekonomiye getirisi ise
Türkiye genelindeki toplam rakamın yarısından fazla, tam 479 milyon TL olarak
dikkat çekiyor.
Doğuda servet ateşe atılıyor
Türkiye ekonomisinden aldığı payın az olmasının yansımalarını Doğu ve
Güneydoğu illerinde net olarak gözlemlemek mümkün. Bu bölgelerde kişi başına
atık miktarı ortalama 750 gram olarak veriliyor. 750 gram çöpün organik olarak
adlandırılan atık miktarının yüzde 10’lar civarında olduğu kaydediliyor.
Bölgenin özellikle kış aylarında yoğun soğuğa maruz kalması nedeniyle organik
atıklar ısınma amacıyla sobalarda yakılıyor. Bölgenin yıllık atık geri
dönüşünden ekonomiye sağladığı katkı ise 100 milyon TL’ye bile ulaşmıyor. Ancak
bölge belediyeleri bu konuda halkı bilinçlendirmek için kolları sıvamış durumda.
Amaç Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde de organik atıkların ekonomiye
kazandırılması yönünde. Doğu ve Güneydoğu'daki durumun bir benzeri de
Karadeniz’de yaşanıyor. Karadenizli vatandaş da organik atıkları yakacak veya
yaylalarda ihtiyaç gidermek için kullanıyor.
En çok kağıt geri dönüyor
En kolay geri dönüş kağıtta sağlanıyor. Bir yılda Türkiye kağıt geri
dönüşünden 265 milyon 608 bin lira kazanım sağlıyor. Bunun ekonomik değerinin
yanı sıra çevre faktörüne ve doğaya katkısının ise parayla ölçülemez olduğu
görülüyor. Katı atıklar içinde ikinci sırayı metal, üçüncü sırayı plastik,
dördüncü sırayı ise cam alıyor. Her 1 kiloluk çöpün yüzde 60’ının organik atık
olduğunu dile getiren uzmanlar, çöpteki organik atığın ise Büyükşehirlerde yüzde
40’ını, diğer bölgelerde ise ortalama yüzde 20’sini ancak ekonomiye
kazandırabildiklerini ifade ediyor. Geri dönüştürülen atıkların da yüzde 43’ünü
kağıt, yüzde 27’sini plastik, yüzde 12’sini cam, yüzde 8’ini tekstil, yüzde
4’ünü metal oluşturuyor.
Geri dönüşüm pastasının büyüklüğü 800 milyon TL
Bu işten ekmek yiyen gruplara baktığımızda karşımıza toplayıcılar,
depolayıcılar, toptancılar ve geri dönüşümü sağlayanlar olarak 4 farklı grup
çıkıyor. Toplayıcılar; bu grup toplama aracına sahip bireylerden oluşuyor.
Çoğunlukla depo sahibi olan toptancılara mal satıyorlar. Topladıkları atık
kağıtlar büyük ölçüde evsel atıklar. Depo sahipleri ise toplayıcılardan atık
alıp bunları toptancılara veya doğrudan geri dönüşüm tesislerine satarak aradaki
komisyondan para kazanıyor. Toptancılar; toplama araçları, presleri ve
diğer ekipmanları ile hizmet veriyor. Geri dönüşüm tesisleri ise toplanan
atıkları tekrar ekonomiye hammadde olarak kazandırıyor. Söz konusu sac
ayaklarında pastadan en az payı, en fazla emek harcamasına karşın sokak
toplayıcıları alıyor. Türkiye’de sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte atık
toplayıcıların yıllık kazancı 95 milyon liraya ulaşıyor. Bu işte en kârlı grup
ise hiç şüphesiz ki geri dönüşümcüler. Türkiye’de sayıları 100’e yaklaşan geri
dönüşçülerin yıllık kazancı 800 milyon lira.
Üç yılda kendini amorti ediyor
Kâr marjı yüksek olduğu için büyük yatırım gruplarının da son dönemlerde
ilgisi tamamen geri dönüşüm tesislerine yönelmiş durumda. Lisanslı çalışan
işletme sayısı son üç yılda yüzde 70 oranında artış gösteriyor. 2005 yılına
kadar belediyelerin gönüllülük esasıyla yürüttükleri geri kazanım uygulamaları,
2005 yılında Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin
yayınlanması ile yasal zorunluluk haline geldi. ÇEVKO Vakfı’nın 2005 yılında 3
ilde yürüttüğü geri kazanım uygulamaları, 2009 yılı başında 21 ilde 104 ilçe
belediyesine ulaştı. Geri kazanım uygulamaları belediyelerin Temizlik İşleri
Müdürlüğü, Çevre Koruma Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü gibi birimlerinin
koordinatörlüğünde yürütülüyor. Belediyeler haricinde lisanslı hizmet veren Geri
Dönüşüm Tesisi sayısı ise şu anda 94 olarak görünüyor. Tesisler Adana,
Adapazarı, Adıyaman, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çorum,
Denizli Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş,
Kayseri Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mersin, Tekirdağ, Uşak ve
Yalova’da bulunuyor. Orta ölçekli bir geri dönüşüm tesisi için, bina hariç
yaklaşık 100 milyon dolar para gerekiyor. Doğru toplama yapılması ve sistemli
çalışılması durumunda kâr marjı yüksek olduğu için kendini 3 yılda amorti
edebiliyor.
Atıklar ithal ediliyor
Türkiye’de geri dönüş tesislerinde ithal atıklar da işleniyor. Kağıt ve
karton geri dönüş tesislerinde günlük tesis başına 450 ton işlem yapılıyor. Bu
rakam ithalatın yoğun yapıldığı dönemlerde ise 700-800 tonlara kadar çıkıyor. En
fazla ithal edilen atıklar ise metal atıklar olarak veriliyor. Uzmanlar
Türkiye’de önümüzdeki birkaç yıl içinde bilgisayar atıklarında artış bekliyor.
Tüm atıklarda olduğu gibi bu tür e-atıklarda da kaynağından toplamaya
özendirilmesinin şart olduğu belirtiliyor.
1 ton kağıt 17 ağaç kurtarıyor
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, rapordaki değerlendirmesinde,
geri dönüşüm için hem merkezi hükümet hem özellikle belediyelerin yatırım
yapması ve özel sektörü de teşvik etmesi gerektiğini belirtti. Bugün dünyada,
her yıl 16 milyon hektar orman alanının yok olduğuna dikkat çeken Arıkan “Bir
ton kağıdın geri kazanımıyla 700-1000 doların ülkemizde kalması anlamına
geliyor. Yalnızca İstanbul’da bir yılda tüketilen 450.000 ton kağıt geri
kazanılsa, Türkiye’de yılda 38 kilometrekarelik ağaçlık alan korunabilir” dedi.
Yüzde 100 geri dönüşümlü kağıttan üretilmiş bir ton kağıt, 400 kilovatsaat
enerji, yaklaşık 26.5 metreküp su tasarrufu anlamına geldiğini ifade eden
Arıkan, şunları söyledi: “Bir ton atık kağıdın yeniden değerlendirilmesi 17
ağacın kurtarılması demek. Geri dönüşüme yeterince önem verilmemesi, çöp dağları
yaratıyor ve bunları doğaya uygun bertaraf etmeyi de engelliyor. Halbuki yılda
hem en az 1 milyar 100 milyon lirayı cebimizde tutabilir hem de daha sağlıklı
bir çevre yaratmaya doğru adım atmış oluruz.”
|