Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

'Atatürk Üzerinden İlgi Çekmeye Çalışıyorlar'

Bienalin küratörü Hou Hanru'nun katalogdaki yazısına tepkiyle başlayan "Kemalizm" tartışmalarına son noktayı İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı koydu... Eczacıbaşı, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni sanatla uğraşmak yerine ilgi çekmeye çalışmakla suçladı.

Milliyet Gazetesi/Yasemin Bay
'Atatürk Üzerinden İlgi Çekmeye Çalışıyorlar'

0. Uluslararası İstanbul Bienali'nin açılışından tam 20 gün sonra yaşanan "Kemalizm" tartışmalarına İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı son noktayı koydu.

Bienalin küratörü Hou Hanru'nun bienal kataloğunda yer alan metni Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) tarafından bir bildiriyle kınanmış; Dekan Prof. Nazan Erkmen'in imzasını taşıyan bildiride Hanru'nun yazısında "Kemalist projeyi tepeden inme bir dayatma" olarak değerlendirmesi eleştirilmişti.
Bu bildirinin ardından ise birçok eleştirmen, sanatçı ve küratör görüşlerini açıklamışlar, kimi Erkmen'i haklı bulurken kimi de Hanru'nun sözlerinin yanlış değerlendirildiğini, sanatta ifade özgürlüğüne dikkat çekerek, bu konuların tartışılabilmesi gerektiğini belirtmişlerdi.

Eczacıbaşı, Milliyet'e verdiği özel röportajda bienal üzerine yaşanan "Kemalizm" tartışmalarına ve suçlamalara birinci elden açıklık getirdi...

'Hayretle karşıladık'
İstanbul Bienali'nde Atatürkçülük tartışmasını başlatan MÜGSF'nin hazırladığı kınama metnini okuduğunuzda aklınızdan neler geçti?

Bir üniversitenin güzel sanatlar fakültesi dekanının bienale böyle bir bildiri üzerinden tartışma yaratarak yaklaşmasını hayretle karşıladık. Bazı eleştirilerde İKSV de hedef alındı. Oysa 35 yıllık geçmişinde İKSV'nin cumhuriyet ilkelerine ve Atatürk devrimlerine gösterdiği saygı açıkça kendini belli eder. Biz bunu "Atatürkçüyüz" diye bağırarak değil, bir kültür ve sanat kuruluşuna yaraşır biçimde yapıyoruz.

Hanru'nun metnine ufak da olsa herhangi bir tepki bekliyor muydunuz?
Metnin tepki göreceğini hiç düşünmemiştim. Kaldı ki bir küratörün ya da bir sanatçının düşüncesine karışmamak İKSV'nin en önde gelen kurallarından biridir. Hanru, aylarca İstanbul'da kaldı, Türkiye üstüne birçok kitap okudu, çeşitli kişilerle görüştü. Bienal kataloğundaki uzun yazısında dile getirdiği iki söz üzerinde duruluyor: "Cumhuriyetin tepeden inmesi" ve "bunun çelişki ve ikilem yaratması." Bugün Şerif Mardin'den Çağlar Keyder'e kadar birçok toplumbilimci buna benzer düşünceler ileri sürüyor.

Metinlerin algılanışı, okuma şekline göre değişir. Siz Hou Hanru'nun metni üzerinden nasıl bir okuma yaptınız?
Hanru, küreselleşmenin toplumsal, kültürel, sanatsal bakımdan güçlü devletlerin gelişmekte olan ülkeleri hegemonyaları altına aldığını, bu gerçek karşısında belli bir ütopyacı idealizmin gerekli olduğunu söylüyor. Bunun için de Türkiye'nin, özellikle İstanbul'un, küreselleşmenin sanatsal ve kültürel açılardan incelenmesine benzersiz bir ortam sağladığını düşünüyor. Bu düşüncenin cumhuriyet devrimlerine, Atatürk ilkelerine karşı bir yanı olabilir mi?

İstanbul Bienali gibi bir sanat etkinliğinde Atatürk ve Atatürkçülük üzerinden böyle bir tartışmaya gidilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Atatürk'ü bu şekilde korumaya kalkmak aslında Atatürk'ü küçültmek demektir. Atatürk'ün düşünceleri o kadar güçlüdür, o kadar Türkiye'yi ileri götürmüştür ki... Atatürk'ten yana olanların saklayacakları bir şey yok. Niçin bunun üstünü kapatarak ortalığı karıştırıyoruz?

Tepkiyi verenin, tartışmayı başlatanın saygın bir sanat kurumu olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İstanbul'da 21 üniversite bulunuyor. Bunlardan 15'i bizden rehber isteyerek öğrencilerine bienali gezdirdi. Üç üniversite de önümüzdeki günlerde gelecek. MÜGSF ise bienale ilgi göstermeyen üç üniversite fakültesinden biri. Kendileri bienal ile ilgilenmiyor, Atatürk üzerinden ilgi çekmeye çalışıyor.


Hanru ile konuşmalıydı

İKSV'nin daha önceki açıklamasında "Bu tartışmayı sanatsal platformda yapmak isterdik" denilmişti. Sözü edilen tartışma platformu nasıl olmalıydı?
Erkmen, elbette toplumsal konulardan da söz edebilir ama bunu bildirilerle suçlayarak değil, Hanru ile görüşüp onun gerçekte söylemek istediklerini öğrenerek, hatta bir tartışma ortamı yaratarak yapabilirdi. Atatürk düşünce özgürlüğü konusunda öğretmenlere şöyle sesleniyor: "Hiçbir zaman unutmayın ki, cumhuriyet sizden düşüncesi özgür, vicdanı özgür, irfanı özgür kuşaklar istiyor." Atatürkçü düşüncenin üzerinde bu denli titizlikle duruyorlarsa, neden bunu da anımsamıyorlar? Bir yabancının özgür düşüncesine karşı neden bu kadar tepki gösteriyorlar? Küratörümüz Hou Hanru'nun istenilen yerde bu konuyu tartışmaya katılacağını biliyorum.

"Hanru tespitini yaparken, Türkiye'yi o günkü koşullarına göre değerlendirmeliydi" şeklinde bir eleştiri gelmişti. Bu eleştiriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Hanru bugünkü durumu değerlendirirken, "Atatürk neden bunları yaptı?" demiyor, "Böyle sonuçları görülüyor" diyor. Bu bir gerçek değil mi? O günkü koşulları belirtmiyor diyenler var. Peki bugünlerde neler oluyor? Atatürk üzerine kıyametler kopuyor. Atatürk'ü tabu yapmak ona karşı olmak demektir. O bir liderdi. O'nu put haline getirmeyelim, O'nun benzersiz devrimlerini, düşüncelerini gerekiyorsa görüşelim, konuşalım, O'nu böylece yaşatalım.

http://www.yapi.com.tr/haberler/ataturk-uzerinden-ilgi-cekmeye-calisiyorlar_56699.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!