Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yeniden ibadete açılışının 5'inci yıl dönümünde koruma ve restorasyon çalışmaları devam eden Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde incelemelerde bulundu. Çalışmaları yürüten bilim kurulu üyeleri ve yetkililerle birlikte yaptığı incelemenin ardından basın açıklaması yapan Bakan Ersoy, camideki güvenlik önlemlerinden güçlendirme projelerine, kubbe ve minarelerdeki çalışmalardan mozaik konservasyonlarına kadar birçok konuda bilgiler verdi. Çalışmaların bilim kurulu denetiminde sürdüğünü hatırlatan Ersoy, Ayasofya'nın hem manevi hem de kültürel miras olarak gelecek nesillere en güçlü haliyle aktarılacağını dile getirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Yalnızca milletimizin değil, tüm insanlığın ortak mirası olan bu eşsiz emaneti korumak, güçlendirmek ve gelecek nesillere layıkıyla aktarmak için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bugüne kadar pek çok önemli adım attık, atmaya da devam ediyoruz. 15 asırdır ayakta olan, tarihinde 3 kere yıkıma uğrayıp tekrar ayağa kaldırılan Ayasofya'yı gelecek nesillere en doğru şekilde emanet etmek için el birliğiyle çalışıyoruz. Bunu yaparken teknolojik imkanlardan da, özellikle güvenlik anlamında en üst seviyede faydalanıyoruz." dedi.
'Yapay zeka destekli yeni bir güvenlik sistemini de oluşturduk' Alınan ek güvenlik önlemlerinden bahseden Bakan Ersoy, “Camimizde 300 fiziki güvenlik görevlimizin yanında yapay zeka destekli yeni bir güvenlik sistemini de oluşturduk. Cami içinde ve çevresinde artırılan kamera sayısı ile birlikte yapay zekanın desteğiyle olası aksaklıklara çok hızlı şekilde müdahale ediyoruz. Yaşanmasını hiç istemeyiz ama olası bir olumsuz durumda ekranlar personele hemen uyarılar veriyor ve cami içerisinde güvenlik görevlileri olaya anında müdahale edebiliyor." ifadelerini kullandı.

'Çalışmalarımızı 'koruma, onarım ve güçlendirme' olmak üzere 3 başlıkta ele aldık' Bakan Ersoy, “Çalışmalarımızı 'koruma, onarım ve güçlendirme' olmak üzere 3 başlıkta ele aldık. İlk aşamada, basit onarımlar kapsamında mimari elemanlarda tespit edilen hasarları gidermiş ve bozulmaları önleyici müdahalelerde bulunmuştuk. Ahşap, sıva ve mermer yüzeylerdeki hasarları da onarmıştık. Hem halkımızın hem de turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Ayasofya-i Kebir Camii'nde ziyaretçilerin yapıya zarar vermesini engellemek için bariyer ve uyarı önlemleri aldık. İç narteks çıkışında şeffaf kapamalarla hassas yüzeyleri koruma altına aldık. Galeri katını onardık, elektrik ve mekanik altyapıyı baştan sona yeniledik." dedi.

'Nem oranlarını kayıt altına alıyoruz' Bakan Ersoy, “Bununla beraber yapısal izleme yaklaşımımız kapsamında Ayasofya'yı yakın takipte tutuyoruz. 1991'den beri sensörlerle izlenen caminin yapısal hareketleriyle nem oranlarını kayıt altına alıyoruz. Ayasofya-i Kebir'in çok katmanlı ve karmaşık bir yer altı kısmı da mevcut. Bu bölümlerin temizliği ile ilk etapta etüt ve temizleme çalışmalarını şu ana kadar tamamlamış olduk. Ayasofya-i Kebir Camii için birbirine bağlı restorasyon projelerini yürütmekteyiz. Külliyenin bütüncüllüğünü daha da vurgulu ve estetik hale getirecek projelerle Üçüncü Mehmet, İlinci Selim, Üçüncü Murat Şehzadeler Türbeleri ile Sıbyan Mektebi ve Muvakkithane'nin restorasyonlarını başarıyla tamamladık. Ayasofya dünyaya mal olmuş bir mabed. Dolayısıyla yapılanlara ilave olarak yapılması gereken daha birçok plan ve proje var. Tüm çalışmalarımızın özenle ve hassasiyetle yürütüldüğünün altını özellikle çizmek isterim. Bu çerçevede devam eden ve planlanan çalışmalarımız bulunuyor" diye konuştu.
'43,5 metre yüksekliğinde, çelik platform sisteminin inşasına başlıyoruz' Bakan Ersoy, “2023 yılında başlayan 2'nci etap restorasyon kapsamında minareler ve dış cepheler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. İkinci Bayezid minaresinin söküm ve güçlendirme çalışmaları da halihazırda devam etmekte. Minare platformu üzerine iskele kurarak minare sökümü yapıldı. Onaylı statik projesi esasınca güçlendirme imalatları ve minarede gerekli taş imalatları yapılmakta. Ana kubbe ile ilgili olarak ise uzmanlar bu yapı parçasının güçlendirilmesi gerektiğini belirledi. Kubbenin dış yüzeyindeki kurşun kaplamayı yenileyerek güçlendirme çalışmalarını gerçekleştirmenin planlamasını yaptık. Kubbedeki hassas mozaiklerin zarar görmemesi ve çalışmaların sağlıklı yürütülmesi için kubbe üzerine çelik konstrüksiyon ve koruyucu brandadan geçici bir örtü sistemi kurduk. Bu çalışmayla eş zamanlı olarak iç mekandaki mozaik restorasyonları için 43,5 metre yüksekliğinde, ibadetleri aksatmayacak bir çelik platform sisteminin inşasına başlıyoruz. Bu platformun inşası için de hazırlıklar son aşamaya geldi. Kapılarda gerekli önlemler alındı. Çalışmaları daha güvenli ve hızlı yapmak için kule vinç de kuruldu." ifadelerini kullandı.
'Tüm kurşun kaplamaların değiştirilmesi zorunluluğu ortaya çıktı' Bakan Ersoy, “Restorasyon uygulamalarında yapının deprem güvenliğinin sağlanması öncelikle önem arz etmekte. Yapılan kapsamlı analiz ve incelemelerde yapının kubbesinde güçlendirme ihtiyacı olduğu belirlendi. Güçlendirme uygulamaları ana kubbe ve yarım kubbelerde bütüncül olarak peyderpey yapılacak. İç yüzeyi mozaik kaplama olan kubbenin güçlendirme çalışmaları dış yüzeyden yapılacak. Hem kurşun onarımı ihtiyacı hem de kapsamlı güçlendirme uygulamaları nedeniyle tüm kurşun kaplamaların sökülerek onarımı ve değiştirilmesi zorunluluğu ortaya çıktı. Kubbede yapılacak olan güçlendirme, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu, minare ve cephe onarımları gibi gerekli müdahaleler tamamlandıktan sonra yapılan geçici çelik konstrüksiyon çatı örtüsü, platform ve kule vinç kurulduğu yöntemle sökülerek kubbenin restorasyon çalışmaları tamamlanacaktır." diye konuştu.

'Süreç, bilim kurulumuzun denetiminde ilerlemektedir' Bakan Ersoy, “Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde yürütülen çalışmalar yalnızca bir restorasyon değil, aynı zamanda mühendislik, sanat ve bilimin buluştuğu büyük bir koruma seferberliğidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen bu süreç, alanında yetkin akademisyenlerden oluşan bilim kurulumuzun denetiminde ilerlemektedir. Bilim kurulunda Prof. Dr. Can Binan, Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın, Prof. Dr. Ahmet Güleç, Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, Doç. Dr. Mehmet Selim Ökten ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu kıymetli emaneti gelecek nesillere ulaştırmak için yoğun şekilde çalışmalarımızı sürdürürken, diğer taraftan da çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyoruz." dedi.
|