Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu,
Uludağ'ın tek sorununun "sahipsizlik" olduğunu
belirterek, "Bütün bakanlıklar Uludağ'a karışınca çorba oluyor" dedi. Ağaoğlu,
Aağaoğlu Şirketler Grubu Genel Müdürü Hasan Rahvalı, Baş Hukuk Müşaviri Adnan
Kılıç, Hukuk Müşaviri Haluk Ündeş, Finans Direktörü Yurdagül Korkmaz, Ağaoğlu My
Resort ve Kuşaklıkaya Genel Müdürü Murat Türker ile birlikte düzenlediği basın
toplantısında, Uludağ'da 1988 yılından beri işlettiği 5 yıldızlı otelini, Çevre
ve Orman Bakanlığının hazırladığı mutabakat planına karşı olduğu için aldığı
kapatma kararını hatırlattı.
Bakanlığın, hazırladığı mutabakat planını Uludağ'daki tüm otellerin
imzalamasını istediğini belirten Ağaoğlu, bunun üzerine Bölge İdare Mahkemesine
dava açtığını, mahkemenin de "yürütmeyi durdurma" kararı aldığını belirtti.
Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerinin sonucunda
istedikleri yasal zemine kavuşmaya yönelik olumlu gelişmelerin başlaması ve
mahkemenin kararı üzerine oteli açmaya karar verdiğini ifade eden Ağaoğlu,
"Uludağ'ın tek sorunu sahipsizlik. Bütün bakanlıklar Uludağ'a karışınca çorba
oluyor. Bir kadının tek kocası olur. Bizim kaç kocamız olduğu belli değil.
Horozun çok olduğu yerde de sabah erken oluyor" diye konuştu. Ağaoğlu,
Uludağ'daki otel sayısının 14-15 civarında olduğunu, bunun yanında "Beyaz
Cennet"te 18 adet kamu binası bulunduğunu kaydederek, gecekondu görünümündeki
kamu binalarının yıkılması halinde yapı yoğunluğu sorununun ortadan kalkacağını
savundu.
"Yatırım yapmaya hazırım"
Uludağ ile ilgili sorunun çözülmesi yerine büyütülmesi yolunun tercih
edildiğini ileri süren Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Hedef, Uludağ'daki kaçak bina sorununa bir çözüm getirmek olmalı.
Uludağ'daki otelimize geçen yıl 15 milyon dolarlık yenileme yatırımı yaparak
kayak merkezimizi Avrupa standartlarına taşıdık. Aslında bakanlığın elinde,
işletmecilerle birlikte hazırlanan ve Uludağ'ın sorunlarını çözecek plan var.
Yeni plan, sorunları çözmeye yönelik, çağdaş ve uygulanabilir olacaksa ben
otelimizi yıkıp yeniden kurmaya ve 100 milyon dolar yatırım yapmaya da hazırım.
Mevcut durumda dağın yüzde 20'lik kapasitesi kullanılıyor. Bu yeni plan
çerçevesinde maden tarafındaki kapasite de değerlendirilmeli.
Ayrıca, dağ turizmini yaz dönemi de canlı tutmak ve kongre, yayla turizmi
gibi alternatiflerle Uludağ'ı 12 ay turizme kazandırmak önemli. Bursa ekonomisi
için Uludağ büyük önem taşıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesinin ve Valiliğin bu
konuda önemli çabaları var. Kayak hocaları, kayak sporu camiası ve Bursa
esnafının olumlu çabaları ve desteği de kararımızda etkili oldu."
"Deyim yerindeyse 'şövalyelik' yaptım"
Ağaoğlu, Uludağ'daki diğer otel sahiplerinin başka yatırımları olmadığını,
tek geçim kaynaklarının Uludağ'daki otelleri olduğu için kendisi gibi tepki
koyamadıklarını ifade ederek, "Ben, deyim yerindeyse 'şövalyelik' yaptım. Çünkü
Uludağ'daki otelimiz bizim için hobi yeri" dedi.
Bir gazetecinin, "Uludağ'ın Davos'a dönüştürülmesi yönündeki çalışmalar
hakkında neler düşünüyorsunuz?" sorusuna Ağaoğlu, "Davos'u gözümüzde çok
büyütüyoruz. Orası bir köy, ama tanıtımlarını çok iyi yapmışlar. Uludağ, akılcı
yatırım yapılırsa kongre, yayla ve kayak turizmi için tesisler tamamlanırsa
Davos'tan çok daha iyi bir merkez halini alır" yanıtını verdi.
Ağaoğlu, Uludağ'ın en büyük sorununun otopark olduğunu belirterek, birkaç yıl
önce "oteller bölgesi"ne varmadan büyük bir otopark yapıp devlete hibe etme
teklifinde bulunduğunu, hatta "otopark'tan elde edilecek gelirle Uludağ'ın
altyapı sorunu çözülsün" önerisini getirdiğini, ancak kimseden bu konuda olumlu
yaklaşım görmediğini sözlerine ekledi.
|