Ankara’nın hem nüfus hem de yüz ölçümü bakımından en büyük
ilçelerinden olan Çankaya, yüzünü Avrupa’ya çevirdi.
Çankaya Belediyesi, “Avrupalı Çankaya” adını verdiği
projeler dizisiyle, Avrupa ve dünya başkentleriyle katılımcı ve kalıcı ilişkiler
kurmak üzere temaslara başladı. Çankaya Belediye Başkanı Bülent
Tanık, proje kapsamında, Turan Güneş Bulvarı’ndaki belediyeye ait 12
bin metrekarelik bir alanda dev bir kültür merkezi inşaatı
gerçekleştireceklerini belirtti.
Tanık ile uygulamaya konan “Avrupalı Çankaya” projesini ve inşa edilecek dev
kültür merkezini konuştuk:
Çankaya Belediyesi olarak yeni bir proje başlattınız. Bize “Avrupalı
Çankaya” projenizi anlatır mısınız?
* Aslında “Avrupalı Çankaya”, tek bir proje değil, bütün projelerimizin
toplamı. Projeyi, “Avrupai Çankaya” olarak da dillendirmek olanaklı. Çünkü,
Cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün en önemli projelerinden birisi, Ankara’nın başkent oluşuyla
birlikte, kentte planlı ve uygar bir yerleşim alanının oluşturulmasıdır.
Atatürk’ün bu projesi kapsamında da kente, uzmanlar, mimarlar ve şehir
plancıları getirilmiş; bu uzmanların eşliğinde geniş bulvarlar ile ağaçlandırma
çalışmaları yapılmış. Ancak biz, Çankaya’nın son 15 yıl içinde seyrettiği
kentsel gelişiminin bu genel ilkelere uygun olmadığını düşünüyoruz.
Dünya kentleriyle kardeşlik
Proje kapsamında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
* Çalışmalarımız, “dünyaya açık, bütün uluslarla, devletlerle barış ve
dostluk ilişkileri içinde kalıcı olmasını istediğimiz ilişkiler bütünü” olarak
tanımlanabilir. Aslında bizim isteğimiz “Avrupalı” değil; “dünyalı” olmak. Yani
“dünyalı” derken, bütün dünya kentleriyle ve toplumlarıyla kardeş olmak,
onlardan öğrenmek, paylaşmak, kendi deneyimimizi onlara iletmeyi kastediyoruz.
Avrupa’nın Türkiye’yi nasıl gördüğünün dillendirilmesi, onların eksikliklerine
bizim katabileceklerimizin de anlatıldığı bir süreçle Çankaya’nın,
“Avrupalılığının” vurgulanmasını öngörüyoruz.
Projeyle ilgili Avrupa başkentleriyle ikili ilişkiler yürütüyor
musunuz?
* Avrupa başkentlerinde, bizim eşimiz olabilecek belediyelerle diyalog içinde
olmayı çok önemsiyoruz. Bunun yolu elçiliklerden, bizim “kardeş şehir”
ilişkileri geliştirebildiğimiz yerlerden geçiyor. Şu an da “kardeş şehir”
programımız sadece Avrupa Birliği (AB) ile sınırlı değil. Çin’den Latin
Amerika’ya; Küba’dan Hindistan’a kurulmuş ilişkilerimiz var. Belediyenin
bünyesinde bir dış ilişkiler birimi de var. Yakın zamanda bunu geliştirerek, bir
müdürlüğe dönüştüreceğiz. Kentin ekonomisinin dışa açılması anlamında da hem
bizim girişimcilerimizle, hem de uluslararası temaslarla istihdam olanaklarını
geliştirmek için bu birimimiz faaliyet gösterecek.
Ankara bugün herhangi bir Avrupa başkentine ne kadar yakın sizce? Bu
konuda Çankaya’nın rolünü nedir?
* Ankara’yı Avrupa başkentleriyle karşılaştırırken, kentsel gelişmeler baz
alınabilir. Avrupa’daki kentsel gelişme çok daha dingin bir ortamda
gerçekleşiyor. Hedefimiz, insanların mutlu yaşadıkları, geleceğe umutla
baktıkları, yoksulluğu hisseden ve buna karşı duyarlı olan bir kent yaratmaktır.
Çankaya’nın “toplumcu belediyecilik” anlayışı, kentlisini üretken kılıp,
örgütlenmelerini sağlayacak. Bu sayede de ilçe, Avrupa’ya örnek olacaktır. Bu
nedenle, bizim kent adına yapacağımız üretimlerden Avrupa’nın da öğrenebileceği
çok şey olacağını düşünüyorum. Çankaya bölgesindeki çöp ve temizlik yönetimi
gibi...
“2010 Sağlıklı Kentler En İyi Uygulama Ödülü”nü aldınız. Çankaya’nın
temizliği sizce yeterli mi?
* Biz ödül almak için özel bir girişimde bulunmuyoruz. Aldığımız ödüllere
karşın, Çankaya’nın kentin sağlıklı bir parçası olduğunu da iddia etmiyoruz. Çok
yol almamız, çok hizmet götürmemiz gerekiyor. Ülkede şu an da izlenen sağlık
politikaları açısından Çankaya’nın ve tüm Ankara’nın ciddi sıkıntıları
bulunuyor. Sağlıkta özelleştirme, sağlığın temel insan hakkı olmasını arka plana
iten bir düzen getiriyor. Bu noktada belediyeler, önümüzdeki dönem sağlık
politikaları açısından ne yapabilir? Belediyeler, kendi bakış açıları ve siyasi
tercihleri açısından ayrı programlar yürütecekler gibi görünüyor.
‘Kentin doğru düzgün kültür merkezi yok’
Çankaya’daki kültür-sanat faaliyetlerini yeterli buluyor musunuz?
Ankara’nın kültür-sanat anlamında giderek “taşralaştığı” yönünde eleştiriler
bulunuyor.
* Ankara’nın doğru düzgün kültür merkezi yok. Bizim mülkiyetimizde olan bir
çadırımız var. Onun dışında 2 bin kişinin üzerinde konser düzenleyecek bir mekân
yok. Toplantılar futbol sahalarında ya da spor salonlarında yapılıyor. Oysa ki
Ankara, kültür ve sanat insanı üreten bir yer. Bu üretimin tohumu Atatürk
döneminde, kente inşa edilen Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları gibi
kurumlar ile Türkiye’nin ilk konservatuvarı ve kültür yapılarıyla atılmıştır.
Bugün ilk konservatuvar binamız “pespaye” bir durumda; belediye binası yapılmış.
Bunları gördüğümüz için Çankaya Belediyesi olarak, değerli müzik adamı Ulvi
Cemal Erkin adına Ankara’nın ihtiyacını olabildiğince karşılayacak dev bir
projeyi gündemimize aldık.
Sözünü ettiğiniz dev proje nedir?
* Çankaya’ya dev bir kültür merkezi inşa etmeyi düşünüyoruz. Bu merkezde,
büyük bir konser salonu ile onu tamamlayan küçük ve orta büyüklükte tiyatro
salonları da olacak. Turan Güneş Bulvarı’nda 12 bin metrekarelik bir alanımız
var. Buraya bir kültür merkezi inşaatı gerçekleştirmek üzere proje yarışması
düzenleyeceğiz. Önümüzdeki birkaç gün içinde de bu yarışmanın duyurusunu
yapacağız. Projelerin değerlendirilmesinden sonra da bugüne kadar belediyenin en
büyük inşaat faaliyeti olma niteliği taşıyan merkezin yapımını hızla
gerçekleştireceğiz.
|