Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Cumhuriyet ‘Cumhuriyet’i Yok Etmesin

Umarız başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve tüm Bölge Koruma Kurullarımız olmak üzere, belediyelerimiz, valiliklerimiz ve diğer ilgili kurumlar, bu uyarıyı artık önemser; onurlu geçmişimizin mimarlık armağanlarından gelecek kuşakların da gurur duymalarını sağlarlar...

Cumhuriyet Gazetesi
Cumhuriyet ‘Cumhuriyet’i Yok Etmesin

Elçilik binaları, ülkelerin mimarlığa verdikleri değeri yansıtırlar. Cumhuriyet devriminin, bunu ne denli önemsediğini kanıtlayan “Tahran Büyükelçilik Binamız” da öyledir... Yaklaşık 2 yıl önce, ODTÜ’den Prof. Dr. Ayşıl Tükel Yavuz ile Prof. Dr. Yıldırım Yavuz’un da katılımıyla, binanın hizmete girişinin 70’inci yılı kutlandı. Yıldırım Yavuz’un anlattığına göre, mimar Seyfi Arıkan, çağdaş bir yapı tasarlamak istediğini söyleyince Atatürk demiş ki; “Modern cumhuriyetin elçilik binası da elbette çağdaş olmalı ama Türkiye’yi temsil ettiği, mimarisine de yansımalı...”

Yine Atatürk, 1930’larda Ankara’daki müze inşaatını ziyaretinde özetle şunları da söylüyordu; “Modern mimarlığın da ülkelere göre farklılıkları vardır. Fransa’daki modern mimarlık nasıl Fransızsa, Almanya’daki Alman, İtalya’daki İtalyan modern mimarlığıdır. Bizim de modern mimarimiz ‘bize has’ olmalı...”

İşte bu özlem, kamu yapılarında 50’lere, sivil yapılarda da 60’lara kadar etkili olan “ulusal çağdaş mimarlık” arayışının temeliydi. Binlerce yıllık uygarlık tarihinden süzülmüş birikimlerin “modern Türkiye”yi bezeyecek yapılara da esin kaynağı olması “Cumhuriyetin mimarlık mirası”nı yarattı...

Devrimin önemli yapıları

Mimarlar Odası, aynı mirasın yurt düzeyindeki tüm örneklerini belgeleyerek, yok olmalarını önlemeyi hedefleyen çalışmalar içinde... Bu kapsamda Ankara-Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 26-27 Şubat’ta gerçekleşen sempozyumda “Cumhuriyet Devrimi”nin ürünü olan özgün ve özenli yapıların durumu ve “kentlerimize kültürel katkılarıyla yaşatılmaları” ele alındı.

Bu çabayı, “önce”likle bir “Cumhuriyet kurumu olma”nın sorumluluğuyla sürdürdüklerini belirten Genel Başkan Bülend Tuna diyor ki; “Kültür mirasımızın bu çok özel dönemini yansıtan örnekleri aynı zamanda Cumhuriyetin yarattığı mimari özen ve sanatsal duyarlılığın belgeleri olarak da geleceğe aktarılmalı...”

Sempozyumu yöneten MYK üyesi Emre Madran da Cumhuriyet yapılarının kültürel değerlerimizden yıllardır en fazla tahrip olanlar arasında yer aldığını anımsatarak şunları söylüyor: “Bu dönem yapılarının ‘eski’ sayılmaması ve çok sayıda bulunmaları yüzünden korunma kararları da ihmal edildi. Birçoğu merkezi ve yerel yönetimlerce yıkıldı ve bu duyarsızlık sürüyor. Yani Cumhuriyet, ‘Cumhuriyeti’ yok ediyor...”

Yargıdan anlamlı destek

Madran’ın bu serzenişinde ne denli haklı olduğunu, sempozyumla aynı günlere rastlayan bir “yargı kararı” da açıkça kanıtlıyor...

Ankara 5. İdare Mahkemesi, Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı İmar Planları”nı şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı bularak 30 Aralık 2008 tarihli kararıyla geçersiz kılarken gerekçelerini şöyle vurguluyor: “Cumhuriyetin 1940-50 dönemine ait ve çoğu mimari proje yarışmaları ile elde edilmiş binaların oluşturduğu kentsel dokunun bütünlüğünün korunması çok önemlidir (...) dava konusu plan, koruma amaçlı imar planı olmaktan ziyade, ‘yenileme amaçlı’ bir yaklaşım göstermektedir (...) kentsel sit alanı içindeki binaların temizlenmesi, mevcut dokunun karakterini ve bütünlüğünü bozacaktır...”

Hukukun ve bilirkişi raporlarındaki bilimsel yaklaşımların Cumhuriyet mirasına verdikleri bu değer, ülkeye egemen olan “kültür yoksunu imar düzeni”ne neden yansıyamıyor?

Bu soruya da yanıt aranan sempozyumun hazırlık belgelerinde özellikle başkentimizdeki kayıplar şöyle anımsatılıyor;

“Ankara’nın yenilenmesi adına Lozan Palas yıkılarak Akbank’a; Belvü Palas Merkez Bankası’na; Körfez Lokantası işhanına dönüştürüldü. Anafartalar Caddesi’nde 40’tan fazla 1950 öncesi konut ve ticarethane yapısı yıkılarak yerlerine ‘eski binalar’(!)dan çok daha fazla getirisi olmayan yeni bloklar yapıldı. Türkiye’nin ilk toplu konut uygulaması olan Bahçelievler’de, dönem yapıları parmakla sayılacak kadar azaldı. Oysa tüm bu değerlerin, kent kimliğine katkıları gözetilmeliydi...”

Türkiye'nin belleği

Mimarlar Odası şubelerinin sempozyumdaki bölgesel sunumları, aynı tahribatın birçok kent ve kasabamızda da sürdürüldüğünü gözler önüne serdi. “Sadece dini ve anıtsal yapıların önemsendiği koruma anlayışı” içinde “tescil edilmeyen eski kamu yapıları”na özelleştirme politikalarıyla “arsa” gözüyle bakıldığı da vurgulandı.

Bu aymazlık nedeniyle “ülke halkı bir süre sonra belleğini yitirecektir” denilen sempozyumda; “oysa aynı bellek, vatandaşı olmakla övündüğümüz Türkiye Cumhuriyet’inin belleğidir...” uyarısı yapıldı.

Umarız başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve tüm Bölge Koruma Kurullarımız olmak üzere, belediyelerimiz, valiliklerimiz ve diğer ilgili kurumlar, bu uyarıyı artık önemser; onurlu geçmişimizin mimarlık armağanlarından gelecek kuşakların da gurur duymalarını sağlarlar...

http://www.yapi.com.tr/haberler/cumhuriyet-cumhuriyeti-yok-etmesin_67176.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!