Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Daha İyisi Yapılamaz Saplantısı: Tarihte Kültürel Ortaklık ve Taklit Üzerine Düşünceler




* Bu yazı, daha önce Mimarlık Dergisi'nin 333. sayısında (Ocak - Şubat 2007) 'Gerçek ile Taklit Arasında Mimarlık: Taklit Kimlikler, Sahte Aidiyetler' başlıklı dosyada yayınlandı.

Yazıma, şair Özdemir Ince'nin yirmi yıl önceki bir yazısından aldığım öykü ile başlıyorum ...

Vaktiyle bir Arap genci, şair olmak için ne yapması gerektigini hocasına danışır. Hocası, bir şiiri ezberlemesini salık verir. Şair adayı genç, bir zaman sorıra hocasının karşısına tekrar çıkarak bir şiiri ezberledigini söyler ve bundan sonra ne yapması gerektiğini sorar. Hocası, şimdi onların tümünü unutmasını ister.

Günlük yaşamda soyut olarak "taklit"i ayıplar, uygulamada çeşitli nedenlerle olumlu karşılarız. Her olay gibi kuşkusuz bunun da nedenleri vardır. Kolayca sahiplendiğimiz, edindiğimiz alışkanlıklardan az farklı görüntülerden hoşlanır, değişik olanları yadırgarız. lletişim alanında 20. yüzyılda patlayarı gelişmeler, bu koşullanma ve etkilenme fırsatlarını akil almaz düzeyde arttırmıştır. Her yönüyle daha gelişmiş toplumların yaşam biçimiyle birlikte görsel seçenekleri de ilgi çekici, etkileyici olmuş, yaşarrumızdaki yeri büyümüştür. Bu konu çok yönlü, dünyamızın kuşkularla dolu bir parçası olmasa, düşünce oluşturmarrıız daha kolayolurdu.

Ithal edilen denenmiş seçenekler. yanlış yapma olasılığının önüne geçmek için gereken gayretlerden bizi kurtarmaktadır. Yani kolaycılığı, tembelliği, taklit etmeyi seçer, bir bakıma aidiyet ve kimlik sorunlarunız konusunda da küreselleşme, uluslararası olma gerekçelerine sarılırız. Hana, sınırlı bir bölge içinde ve sınırlı bir teknoloji ile üretilen mirnarsız/vernaküler mimarinin erdemine sığınmayı da deneriz veya özlem (rıostalji) mimarisi gibi duygusal nedenler ileri süreriz. Koşullar değişmiş olsa da kendi mimari geçmişimizi kullanarak, ona olan saygımız gereği tarihin kimliğimiz olduğunu söyleyerek gerekçeler üretir, adına geleneksellik/yerellik koyar, üç, beş ayrıntı öğe saptar, onlarla aidiyet ve kimlik kazandığımızı savunutuz.

Diğer taraftan taklit, yaşamın her alanında yer alır. Doğaldır ki, insanoğlu taklit ederek, yineleyerek öğrenmiş. Sesleri yineleyerek dilleri; miırıariyi, öğelerini yineleyerek yapıları; yemekleri, giyimi, kuşarnı oluşturmuş, bundan bir kültür, yaşam biçimi ortaklığı doğmuştur. Bu ortaklık, toplurnların varlık nedeni olmaktan öte, kimliği de olmuş, daha genişleyerek uygarlıklara dönüşmüştür. Yani, bu ortaklıklar, bölgelere göre farklılıkların da nedeni olmuş, tarih renklenmiş, canlarırruş, güzelleşmiştir. Bugün bu bölgeler, uygarlıklar, kültürler arasındaki farklılıkların azalmasından gelen tekdüzelikterı şikayetçi olarak, çeşitlilik için yapmadığımız zoraki saçmalık da kalmamaktadır.

Fakat bu çabalar nafiledir, taklit yakanuzı bırakrnamakta, tarihin, dönemlerin kültürel yapısına göre şekil değiştirmeyi sürdürmektedir. Taklit, gerek mimara güvenmeyen işverenler, gerek kencline güvenmeyen hizmet verenlerce tasarını için başarı güvencesi zannedilmektedir. Aslında işverenler çoğunlukla ne istediklerini bilmeyen, daha seçme düzeyine gelmemiş bir toplumun zenginleridir. Buna karşılık, taklit yapan mimarın az veya çok seçme duyarlılığı ve bilgisi olmalıdır. Taklit, proje üretmenin kestirme bir yoludur; zahmetsiz, haksız kazanç gibidir. Yani, meşruiyetın rafa kaldırıldığı bir toplumda haksız kazanç, yaşam biçimi haline gelmektedir. Yani, konfeksiyon kesiminde yeni bir üri.in teklif etmek yerine, kendini kabul ettirmiş ürünlerin benzerlerini üretmeyi başararak bununla övürıebiliyoruz; mimaride de uluslararası olduk, dünyanın neresinde olsa kabul görür diyebiliyoruz. Konfeksiyonda, bir de ürünün özgün markasını taklit edip üzerine koyarak yüzsüzlük mü ediyoruz, yoksa taklit edilen özgün ürünün adresini vererek dürüstlük mü ediyoruz, karar veremiyorum. Örneğin Aalto örneği salonlar yapan mimar, Aalto'nun değil kendi iınzasını atıyor..

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5
http://www.yapi.com.tr/haberler/daha-iyisi-yapilamaz-saplantisi-tarihte-kulturel-ortaklik-ve-taklit-uzerine-dusunceler_95846.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!