Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Depreme Karşı Yeni Yöntem

Orta Doğu Teknik Ünversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Güney Özcebe'nin başında olduğu akademisyenler depreme karşı yeni bir güçlendirme yöntemi buldu. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi'nin de iş birliği yaptığı çalışma ile insanları evlerinden çıkarmadan evleri

Hürriyet Portal
Depreme Karşı Yeni Yöntem

BR>
DIŞARIDAN TAKVİYE DE GEREKEBİLİR

- Bütün duvarlara uygulanabiliyor mu?

Bütün duvarlara uygulanabiliyor. Ama bütün duvarları bu şekilde güçlendirseniz bile hedeflenen yapısal güvenliği sağlamaya yeterli olmayabilir. Bu binanın büyüklüğü, mimari yapısı vs gibi bir çok etkene  bağlı. Çok katlı binalarda binanın dışarıdan payandalaması yani betonarme duvar kullanmak da gerekiyor. O zaman sadece dış yüzeyde bazı alanlara betonarme yapıyoruz ve hibrid bir sisteme dönüşüyor.

- O zaman evlerin boşaltılması gerekiyor mu?

Yok hayır, onda da gerekmiyor. İnsanlar yine evin içinde oturabiliyor. 

- Hangi binalara dışarıdan betonarme takviye de gerekiyor?

Bu bir mühendislik problemi. Yapı üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan bu soruyu cevaplayabilmek mümkün değil. Ama genel olarak 4 katlı binalara sadece içeriden yapılan uygulama yeterli gelebilir.

Bir de burada mal sahibinin önüne seçenekleri koyarsınız. Kullanıcı binası ile ilgili olarak  'depremden hasarsız çıksın' kararı da verebilir ya da 'benim evim yıkılmasın ama hasar görebilir' de diyebilir. Her iki şekilde de gidilecek yollar belli. Bu  kararı yönetmeliklere dayandırılan mühendislik yaklaşımları ile verebilir ve uygulamaya geçebilirsiniz.
SAĞLAM ZEMİNDE BİLE GÖÇECEK BİNLERCE YAPI VAR

- Zeminin hiç önemi yok mu?

Bizde zeminden bağımsız olarak yapıdan kaynaklanan büyük bir tehdit var. Zayıf zemin bile olsa bunun üzerindeki hasar beklentisi yapıdan kaynaklanır. Çünkü zayıf zemine uygun teknikleri kullanarak bina yapabilirsiniz. Ama zeminin iyi olması yapıyı ayakta tutmaz. İstanbul'daki sıkıntı da bu.

Sağlam zemin üzerinde bile göçecek binlerce yapı var.

- Peki insanlar ne yapsınlar?

Biz toplumsal bir çözüm öneriyoruz. Bu olay kişisel iradeye bırakılamaz. Bugün sadece Zeytinburnu'nda çökecek bina sayısı binlerle ifade ediliyor. Bina sahibine 'binanızı güçlendirin' deyip topu atmak çözüm değildir. Sizin mal sahibine 'bak şu yöntem var' demeniz lazım. Ayrıca şunlar da ekonomik imkanlar, şu şekilde kredi, şu şekilde düşük faiz sağlıyorum demeniz gerekir. Ondan sonra da zaman vereceksin, 'git ilgili yerlere güçlendirme projeni ve uygulamasını yaptır; yalnız ben bu işleri yakından denetleyeceğim' demeniz lazım. Bir siyasi iradenin yapması gereken budur.

SİYASİ İRADEYE ÇAĞRIDA BULUNUYORUM

- Siz o zaman siyasi iradeye çağrıda bulunuyorsunuz...

Elbette. Yüzbinlerce bina ve yüzbinlerce candan söz ediyoruz. Çürük binada oturmak zorunda olan insanlar bilmiyor mu binalarının tepelerine çökeceğini? Bu insanlarımız için çözüm üretmezseniz onlar ne yapsın? Hem problemin çözümü bilinmiyor, hem ekonomik imkanlar kısıtlı... Kısır bir döngü yani,  evlerine ancak ekmek parası götürebilen insanlarımızın gerçekten yardıma ihtiyacı var.

Burada mali protokollerin ve teknik protokollerin belirlenip uygulanması lazım. Ayrıca bir o kadar önemli olan diğer bir husus ise, bugünden tezi yok yeni yapılacak binanın önümüzdeki depremde yıkılmayacak şekilde yapılmalarını sağlamak lazım. Ama maalesef bugün dahi yeterli denetleme yok.

- Bireysel olarak yapılabilecek birşey yok mu?

Elbette yapılır ama asıl olan burada kişisel çözümler değil, toplumsal çözümler üretilmesi. Bu anlamda toplumsal bir seferberliğe, toplumsal bir projeye ihtiyacımız var.

Biz bu uygulamayı Antakya'da Belediye Konutları'nda 8 katlı bir blokta yaptık mesela. Tüm kat sakinleri anlaşıp aralarında para topladı ve binalarını hem içeriden hem de dışarıdan güçlendirdi.

Başka yerlerden isteyenler de mühendislik hizmeti alıp yaptıracaklar. Bunu yapan şirketler var, çünkü bu uygulamanın yönetmeliklerimizde artık yeri var. Biz bilgiyi saklıyoruz gibi bir durum yok, uygulayıcılar bunu biliyor.

- Antakya'daki uygulama ne kadar sürdü?

Antakya'daki yerel müteahhit, herşeyiyle 4 ayda bitirip çıktı. Bina içi ve dışı ikişer ayda bitti.

Binalarda beton dökme işlemi varsa 1-4 ay arası sürüyor. Ama beton uygulaması yoksa ve sadece içeriye lifli polimer yapılacaksa hafta mertebesinde bitiyor. Bir daireden 1 günde çıkılır.

TEK YOL GÜÇLENDİRME DEĞİL

Ama iş çok daha büyük bir iş. Bugün 100 bin adet binayı, sadece yıkılmasın, insanlar ölmesin derecesinde en alt güvenlik seviyesinde ve en pratik şekilde güçlendirsen bile toplam maliyet 20 milyar euroyu bulur. Diyelim bu parayı da bulduk, binaları güçlendirmeye başlayın, geleneksel yöntemlerle mümkün değil. Çünkü sizin 100 bin bina daha yapıp insanları geçici bir süre ile oraya transfer etmeniz lazım. Ayrıca binlerce yetişmiş eleman gerekiyor bu iş için. Bu da çok ciddi bir plan istiyor.

Bir de 100 bin yapının hepsinin güçlendirilmesi de gerekmez aslında. Güçlendirilecek yapı var, güçlendirilmeyecek yapı var. Güçlendirilecek olan yapının ekonomik bir değeri olmalı. Örneğin faydalı ömrünü tamamlamak üzere olan bir yapı için güçlendirme masrafına girmektense o yapının yıkılıp yerine yeni bi yapının yapılması daha ekonomik, dolayısıyla mantıklı bir çözüm olabilir. Bugün İstanbul'da öyle bölgeler var ki, o bölgelerde kentsel dönüşüm projelerinin uygulamaya konulması en mantıklı çözüm olacak. Bu bölgelerde İstanbul'un toprağı üst yapısını 10 kere satın alabilecek güçte. Dolayısıyla yalnız güçlendirme değil, olası bütün yöntemleri devreye sokmak lazım ve depreme tüm silahlarımızla topyekün hazırlanmak durumundayız. Güçlendirme, bu yöntemlerden yalnızca bir tanesi. 100 bin yapı müdahale istiyor ama belki bunun 50 binini yıkıp yerine uydu kentler kurmak daha anlamlı, daha ekonomik ve daha mantıklı bir yaklaşım olur.

- Bu işin maliyeti nedir?

Normalde güçlendirme bina maliyetinin yüzde 40'ını geçtiğinde o bina hakkında yıkım kararı alınır. Bir binayı lifli polimerlerle güçlendirmek ile betonarme duvarlarla güçlendirmek arasında pek büyük biir fark yok. Belki biri diğerinden %5-%10 oranında daha fazla maliyet gerektirebilir. Ancak burada vurgulanması gereken nokta şu; bu uygulamayı binayı boşaltmadan yapabiliyorsunuz. Dolayısı ile işin sosyal yönü ön plana çıkıyor ki bunu para ile ifade edebilmek pek mümkün değil.

Antakya'daki uygulamanın kat maliklerine maliyeti 5-6 bin lira civarındaydı. Yalnız bu nun bir pilot uygulama olduğunu unutmamak gerekir.

- Siyaset cephesinden ilgi var mı?

Siz belediye başkanı olsanız, kısa vadeli yatırımlarla başarılı görünmek istemez misiniz? Bu aynı zamanda bir sonraki dönem seçilme şansınızı da artıracak bir yaklaşımdır.  Depremin 30 sene içinde olma ihtimali var ama 30 sene sonrası için siyasi yatırım yapmak pek olası değil. Dolayısıyla deprem riskinin azaltılması çalışmaları ister istemez ikici planda kalıyor. Bu çalışmaların yukarıda ifade edilen türde kısa vadede sonuç verecek çalışmalar olmadığı ortada. Ama ne kadar geç önlem alırsanız problem o kadar büyüyor.

Biz Türkiye için bu projeyi sunuma hazır şekle getirdik, uyguladık, tüm platformlarda yayınladık ve hatta Euronews'in ilgisini bile çektik. Bizim yaptığımız iş artık uygulama aşamasına gelmiştir. Yetkililerin bu projenin farkında olmasını istiyoruz.



NEDİR BU LİFLİ POLİMER?

Engin Seyhan - BASF Yapı Kimyasalları Ürün Müdürü

Lifli Polimerler (FRP) geçtiğimiz yüzyılın ortalarında özellikle uzay ve havacılık endüstrisindeki atılıma paralel olarak metal alaşımlarına alternatif olarak sınırlı bir şekilde kullanılmaya başlandı. Kompozit malzeme teknolojilerinde son yıllarda yaşanan gelişmeler bu malzemelerin yapı sektöründe de kullanımına olanak verdi. Lifli Polimerler bugün boru endüstrisinde ve yapı güçlendirme işlerinde ağırlıklı olarak kullanılıyor. Özellikle yığma ve betonarme yapılarda gerek deprem etkilerine karşı gerekse düşey yüklere karşı yapı elemanlarının yük taşıma kapasiteleri Lifli Polimerler kullanılarak arttırılabiliyor. Böylece binaların güvenlik düzeyleri yükseltilerek depreme karşı taşıdıkları risk düşürülebiliyor.

Bu teknolojinin en önemli özelliği insanların evlerini boşaltmalarına gerek kalmadan güvenli, kolay ve hızlı olarak güçlendirme uygulamalarının gerçekleştirilmesi. Aynı zamanda sistemin çok hafif olması binaya uygulama sonrasında ilave bir yük getirmiyor ve deprem yüklerinin artışına neden olmuyor.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/depreme-karsi-yeni-yontem_79254.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!