BR>

“Bizde
uzman var ama uzmanlığa sahip çıkan yok”
Daha sonra köprü
konusuna değinen Kuban, 1970’lerde de köprü meselesinin var olduğunu belirtti.
Politikacılar her şeyi bildiğini ancak hiçbir şeyi bilmediğini sözlerine ekleyen
Kuban, “Bizde uzman var ama uzmanlığa sahip çıkan yok” dedi.
Konu ile
ilgili olarak Hasol, köprü ve kent ilişkisine dikkat çekti:
“Yıllar önce
Mimarlar Odası ve DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) köprü yapımına karşı çıkmıştı.
Köprüye itiraz nedeni ile ilgili olarak o dönemden bu dönem söylenen bir şey
var: İstanbul’un kuzeye doğru gelişmemesi yönünde. İstanbul yağ lekesi gibi
büyüyor ve biliyoruz ki bugün köprü özel araçlara hizmet ediyor.
2. köprü
yapılması planlandığı zaman konu ile çalışan ekip bana, sizce bu köprü İstanbul
trafiğine ne kadar katkı sağlayacak diye sormuştu. Ben de yüzde 30 civarı olsa
gerek dedim. Onlar ise ‘hayır, biz hesapladık sadece yüzde 3 oranında katkı
sağlayacak’ dedi. Sonuçta İstanbul’un yerleşim dengesi değişti. Bugün
İstanbul’un kültürel altyapısı sıfıra yakın, köprüler dengeleri olumsuz yönde
değiştirdi”.
Kuban, kontrollü büyümenin olmadığını, ulaşım plancılarının
söylediği üzere İstanbul’un 300 kilometrelik metroya ihtiyacı olduğunu belirtti.
New York’un yüzde 60’ının araba kullanmadığını ancak bizde herkesin araba
kullandığını söyleyen Kuban, sonuçta mega şehirlerinin çözümlerinin zor olduğunu
aktardı.
Hızlan’ın nazım planlar hakkındaki fikirlerini sorması üzerine
Kuban, artık nazım plan yapımının mümkün olmadığını dile getirdi. Verilerin
sürekli değiştiğini aktaran Kuban, dünyanın hiçbir yerinde artık nazım plan
türevinde plan üretilmediğini, artık ‘temel prensipler’in var olduğunu, bu
prensiplere göre kente yönelik kararlar alındığını belirtti.
Bugün
devlet eliyle oluşturulan yerleşmelere dikkat çeken Hasol ise, “Söz konusu konut
yerleşmelerinin mimari eksikliklerini bir kenara koyalım, o konutta yaşayan
insanların sosyal ihtiyaçları konuşulmuyor”
dedi.
|