TMMOB Şehir
Plancıları Odası Trabzon Şubesi, Çarşamba günü saat 14.00‘da Rize
TMMOB binasında, Rize kent merkezinin sorunları ve alınması
gereken önlemlerin neler olacağı konusunda bir basın açıklaması yaptı. Şube
Yönetim Kurulu, Rize İl Temsilciliği ve üyelerinin katılımıyla yapılan
toplantıda, dere yatakları ve yataklar üzerindeki yapılaşmanın vermiş olduğu
kentsel tahribat, trafik problemi, kentteki fonksiyonel dağılımın plansız
bir şekilde kendiliğinden oluşması ve bunun yarattığı problemler (Emniyet
Müdürlüğü, üniversite vb. kurumların yer seçimleri), güney çevre yolu ve
çevresinin planlanması, kent meydanının düzenlenmesi, yapılaşmanın düzensizliği
(kat yükseklikleri, yol genişlikleri, donatı alanları vb.) gibi konu başlıkları
ele alındı.
ŞPO Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu adına Şube Başkanı Salih
Hacisalihoğlu tarafından yapılan açıklamada, bugün Rize kent merkezi
olarak kullanılan alanın büyük bir kısmının 1960’ların ortasında o dönemin
belediye başkanı Ekrem Orhon tarafından çalışmaları başlatılan
dolgu alanı üzerine kurulu olduğuna dikkat çekildi ve "O döneme kadar Rize kenti
genel topoğrafyası ve coğrafyasıyla uyumlu bir kıyı şehri makroformuna sahipken,
kentin genişlemesi ve arsa kazanılması adına yapılan bu dolgu çalışmaları bugün
gelinen noktada kenti kıyıyla bağlantısını büyük ölçüde koparmış, doğasıyla ve
topoğrafyasıyla barışık olmayan bir kente dönüştürmüştür. Dünyada doğasıyla
barışık olmayan tüm yapay oluşumlara doğa her zaman gerekli cevabı vermiştir ve
vermeye de devam edecektir" denildi.
Açıklamada dikkat çekilen konu başlıkları ve ŞPO'nun önerileri
şöyle:
"Sel felaketleri bu durumun bir örneği"
"Dolgu alanı üzerine yapılaşan bir kent, önüne suyun akışını engelleyecek
şekilde bent gibi çekilen sahil yolu ve üzeri kapatılan dere yatakları maalesef
sel baskınlarının olmasına neden olmuştur. Bu olaya sadece doğal afet demek daha
çok kadercilik ve işin kolayına kaçmaktır. Bu nedenle Rize kentinin en güncel
sorunu olarak dillendirebileceğimiz sel ve yarattığı kentsel tahribatın önüne
geçilmesi için acil önlemler alınması zorunludur. Sel baskınlarının başlıca
nedeninin ‘Karadeniz Sahil Yolu` olduğu kabul edilmeli, yolun kent içi
geçişlerinin alternatifleri hızla projelendirilmeli, kentler ile Karadeniz
arasındaki set ortadan kaldırılmalı, yağmur sularının ve kentte yaşayanların
Karadeniz`e erişimi kolaylaştırılmalıdır.
Kent ile deniz arasına set çeken Karadeniz Sahil Yolu`nun yanı sıra, kent
içindeki derelerin üstlerinin kapatılması, çevresinin yapılaşmaya açılması, dere
yataklarının betonlaşması can ve mal kayıplarında artmasındaki bir diğer önemli
nedendir. Yerel rant baskısına direnemeyen dere yatakları mutlaka
özgürleştirilmeli, yapılaşmadan arındırılmalı, üstü kapatılan derelerin açılması
için yapılması gereken çalışmalar kısa süre içinde tamamlanmalıdır.
Kent
içinden geçen dereler üzerinde var olan köprü, menfez vb. alt yapı tesisleri
bilimsel veriler temel alınarak yenilenmeli, suyun doğal akışını
kolaylaştıracak, engel oluşturmayacak biçimde yapımları sağlanmalıdır. Aksi
takdirde aynı problemlerle yeniden karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Bu
sorunu önüne geçilmesinin birinci adımı Rize kent merkezinin içerisinde geçen ve
genel olarak üzerleri kapatılmış, kaçak hatta bazen ruhsatlı yapılaşmayla iyice
daraltılan, üstü yol olarak kullanılan ve içerisine kaçak olarak kanalizasyon
bağlanan dere yataklarının rehabilite edilmesidir. Bu amaçla derelerin
atıklardan arındırılması, yataklardaki kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi ve en
önemlisi açılabilecek konumda olan yerlerde üzerlerinin açılması acil tedbirler
olarak sıralandırılabilir. Bu çözümlemelerin hayata geçirilebilmesinin olmazsa
olmaz birinci adımı ise kentin bu sorunlara çözüm üretebilecek üst ölçek
planlamasının yapılmasıdır.
Artan araç sayısı, yol standartlarının ve otoparkların
yetersizliği
"Rize kentinde yaşanan önemli bir diğer problem ise trafik problemidir.
Kentte artan araç sayısı, yol standartlarının ve otoparkların yetersizliği Rize
gibi küçük bir kentte önemli trafik problemlerinin oluşmasının başlıca nedenleri
gibi görünmektedir. Trafik problemi Türkiye’deki birçok kentin ortak problemi
olmakla birlikte plansız gelişmenin yarattığı en önemli kentsel sorunlardan
biridir. Kentlerin planlı olarak değil de kendiliğinden genişliyor olması ve
ulaşımın genişleme yaşandıktan sonra düşünülmesi trafik probleminin
çözümlenmesini engellemektedir. Rize kentinde yoğunluklu olarak kullanılan ana
arterlerin yeterli kesitte olmaması trafiğin sürekli tıkanmasına neden
olmaktadır. Ayrıca kent içinde araç kullanma alışkanlığı da trafiğin
tıkanmasındaki bir diğer etkendir. Trafik probleminin çözümlenmesinde genel bir
ulaşım planının yapılması kaçınılmaz bir durumdur".
Yer seçimleri
"Rize kenti kullanılabilir arsa ve arazi açısından oldukça kıt bir kenttir.
Ayrıca kamusal arsa ve arazi sahipliliği açısından Türkiye’deki en fakir
şehirlerden biri olması sebebiyle kamusal kullanım alanlarının yer seçimleri de
kısıtlı olmakta, kamulaştırma maliyetlerinin fazla olması da kamu kurumlarının
tahsise yönelmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple imar planı kararlarına dikkat
edilmeksizin büyük alan kullanımı gerektiren kamu kurumları tahsis edilen en
kolay yerde kendilerine yer seçmektedir. Bu tip yer seçim kararları trafik,
yoğunluk, erişebilirlik vb. tüm etkenler dikkat alınmadan yapıldığı için kentte
kaotik bir durum oluşturmaktadır. Oysa hazırlanan imar planları tam anlamıyla
uygulamaya geçirilse, plandaki yer seçim kararları değiştirilmezse ve
fonksiyonel dağılım kentte homojen bir şekilde dağıtılsa kentte oluşan bu
keşmekeşin önüne geçilebilir".
Güney Çevre Yolu projesi
"Rize kentinin özellikle son yıllarda gündeminde olan bir diğer konu Güney
Çevre Yolu projesidir. Kent merkezinin güneyinden kente paralel bir biçimde
geçmesi planlanan yolun yapılma gayesi kent merkezindeki yoğun yapılaşmanın
rahatlatılması ve kentin güneye doğru açılma isteğidir. Ancak uzun zamandır
gündemde olmasına ve yolun kendi projelendirilmesi bitmiş olmasına rağmen yol
güzergâhı ve çevresinin imar planı kararları henüz hazırlanmamıştır. Böylesi
önem arz eden bir yol ve güzergâhı sadece karayolları mühendisleri tarafından
hazırlanan yol projesiyle geçiştirilmesi kendiliğinden ve düzensiz genişleyen
Rize kentinin bir başka sorunu olmaktan öteye gitmeyecektir. Bu bağlamda yolun
hangi amaçla yapıldığı, çevresinde hangi tip fonksiyonların yer seçmesi
gerektiği ve sonuç olarak bu yolun yapımı sonrası nasıl bir kentsel gelişme
beklendiğinin tespiti şarttır. Aksi halde bir yol yapılır, etrafında
kendiliğinden genişleyen bir konut dokusu oluşur ve bugünkü kent merkezinde
eleştirisini yaptığımız yoğun kentsel dokudan herhangi bir farkı kalmaz. Çok iyi
niyetlerle hayata geçirilmesi düşünülen ve Rize için hayati önem arz eden bu yol
ve güzergâhı için ivedi bir şekilde imar planı kararlarının üretilmesi
gerekmektedir".
Kent meydanı
"Kent merkezinin kentsel dokusunun önemli eksikliklerinden birisi de
nitelikli kentsel meydanının olmamasıdır. Tarih boyunca kentler meydanlarıyla
anılmış ve meydanlar kentlerin en önemli röper noktaları olmuştur. Rize kent
merkezinde Cumhuriyet Meydanı olarak bilinen eski valilik binası ki şimdiki
kullanımıyla açık otopark olarak kullanılan alan ile postane binası arasında
kalan meydan oldukça salaş bir görüntü vermektedir. Araç trafik sirkülasyonu
meydanın yaya trafiği açısından sağlıklı bir biçimde kullanılmasını engellediği
gibi tören ve kutlamalar sırasında bu sıkışıklık insanların kent merkezlerini
sağlıklı bir şekilde kullanılmasını engellemektedir. Son yıllarda bu tip
kentsel meydanların rehabilite edilerek yeniden kente kazandırılması amacıyla
ulusal hatta uluslar arası yarışma projeleri düzenlenmekte ve oldukça
başarılı sonuçlar alınmaktadır. Farklı fikirlerin yarıştığı ve nihayetinde ortak
fikrin galip geldiği böylesine bir proje yarışmasının Rize Kent Merkezi içinde
yapılması olumlu sonuçlar verecektir".
Yeni bir imar planı ihtiyacı
"Rize kenti oldukça yoğun yapılaşmanın olduğu bir kenttir. Kentsel dokunun bu
kadar sıkışmasının en önemli nedenlerinden biri imar planı kararlarındaki yoğun
kullanım haklarıdır. Neredeyse imar adalarındaki parselin tümüne inşaat yapma
isteği sonucunda yoğun yapılaşmaların oluşmasına, yol genişliklerinin ve donatı
alanlarının yetersizlikleri kentsel yoğunluğu artırmakta bununla birlikte aynı
ada içerisindeki farklı kullanım kararları (basit tabiriyle çek-çık uygulaması)
kimliksiz bir yapılaşmaya sebep olmaktadır. Bu bağlamda tüm bu düzensizliğin
önüne geçilebilmesi için kent bütünüyle ele alınmalı ve kent için yeni bir imar
planı üretilmelidir. Islah edilmesi gerekli olan alanlar için halkın katılımı da
sağlanarak kentsel dönüşüm projeleri uygulanabilir".
|