br />
Petrol yerini, kömüre bırakacak
Enerji kaynakları açısından incelendiğinde, birincil enerji arzında, petrol,
doğal gaz ve kömürden oluşan fosil kaynaklı yakıtların ağırlıklı konumunun
önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenirken, enerji talebindeki artışın
(2008-2035 dönemi) yüzde 75,7'lik bölümünün bu kaynaklardan karşılanması
öngörülüyor. Biyokütle ve çöp için bu oran yüzde 8,5, diğer yenilenebilirler
için yüzde 6,6, nükleer için yüzde 6,4, hidrolik için ise yüzde 2,8 olacağı
kaydediliyor.
2020 yılında birincil enerji arzındaki en büyük paya (yüzde 29,8) sahip
olacağı hesaplanan petrolün, 2030 ve 2035 yıllarında ilk sıradaki yerini kömüre
(sırasıyla yüzde 29,1 ve yüzde 29,3) bırakacağı düşünülüyor. Doğal gazın ise
elektrik üretimindeki payını koruması (yaklaşık yüzde 21,4) bekleniyor.
Tüketim
Tüketim tarafına bakıldığında mevcut politikaların devamı halinde, en hızlı
artışın hidrolik-dışı yenilenebilir enerji kaynaklarında (yüzde 3,6) olacağı
hesaplanıyor. Doğal gaz tüketiminin ortalama yıllık yüzde 1,7'lik artışlarla
2035 yılında 2008 yılına göre, yüzde 55,6, petrol tüketiminin ortalama yüzde
0,8'lik artışlarla yüzde 23,8 ve kömür tüketiminin ise yüzde 1,7'lik artışlarla
yüzde 59,3 artacağı öngörülüyor. Bu dönemde fosil yakıt fiyatlarının yüksek
seyredeceği ve hükümetlerin fosil yakıtlara alternatif enerji kaynaklarına
yöneliminin artacağı tahmin ediliyor.
Dünya enerji tüketiminde kömürün payının 2035 yılında yüzde 29'lara ulaşması
bekleniyor. Kömür tüketimindeki bu artışın tamamının sorumlusunun OECD-dışı
ülkelerin (Çin, Hindistan ve Endonezya) olacağı ve kömürün elektrik üretimindeki
payının ise yüzde 2035'de yüzde 43'e yükselmesi bekleniyor.
Yenilenebilir enerji kullanımı artacak
Yüksek petrol fiyatları, fosil yakıtların çevresel etkileri üzerine duyulan
endişeler, dünyanın pek çok ülkesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımının arttırılmasına yönelik verilen teşvikler, yenilenebilir enerji
kaynaklarının daha geniş oranda kullanımının yolunu açıyor. 2035 yılına kadar
dünya genelinde hidroelektrik ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının
tüketiminde yıllık yüzde 3,2'lik artışlar bekleniyor. Hidrolik dışında
yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güçteki oranının, 2030 yılında yüzde
10'a yükseleceği, hidroelektriğin ise aynı dönemde yüzde 13'e gerileyeceği
öngörülüyor.
Yenilenebilir kaynaklardaki artışa en büyük katkı ise rüzgar enerjisinden
gelecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanım payının
2020 yılında yüzde 21,7 ve 2035 yılında da yüzde 23,1'e ulaşacağı
düşünülüyor.
Yenilenebilir enerji tüketiminde beklenen bu artışın OECD dışındaki
ülkelerde, özellikle Çin, Hindistan, Brezilya, Malezya ve Vietnam'da inşasına
başlanan orta ve büyük ölçekli hidroelektrik santrallardan gelmesi beklenirken,
OECD ülkelerinde ise gelecekte, Kanada ve Türkiye haricinde, büyük ölçekli çok
az hidroelektrik santral inşa projesi öngörülüyor. OECD ülkelerindeki
yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artışın rüzgar ve biyokütle başta olmak
üzere hidrolik dışındaki kaynaklardan karşılanması bekleniyor. Rüzgar enerjisine
olan yatırımların, OECD-dışı ülkelerde özellikle Çin?de artmaya devam edeceği
tahmin ediliyor. Güneş (PV ve CSP) ve dalga enerjisi uygulamaları ise henüz
büyük ölçüde ticarileşme sürecinin başlangıç aşamasında
bulunuyor.
|