Otomobilin, çevreyi kirleten yakıtların, hava kirliliği yaratan gazların ve
çöplerin olmadığı bir kent düşünün. Bugünün modern yaşamında bir hayal gibi
gözüken bu düşünce, Abu Dabi’de gerçek oluyor.
Abu Dabi Emirliği, çöl üzerinde geleceğin ekolojik kentini
inşa ediyor. Yaklaşık 50 bin kişinin yaşayacağı Masdar
Şehri'nin altyapısında ve bu kentte inşa edilecek konutlarda çevre
dostu en son teknolojiler kullanılacak.
Deutche Welle Türkçe'nin bu konuda yaptığı haber şöyle:
Dev projenin maliyeti ise 22 milyar dolar. Dünyanın altıncı
büyük petrol ihracatçısı olan Abu Dabi Emirliği, bu maliyeti tek başına
karşılamayacak. Zira, Masdar’daki konutlar çevreye duyarlı yapılar olacak. Bu
nedenle finansmanın bir kısmı Kyoto Protokolü’nün de öngördüğü
şekilde, emisyon sertifikalarının satışıyla gerçekleştirilecek.
Konutların, 2016 yılından itibaren konfor içinde yaşamak isteyen alıcılara
sunulması planlanıyor.
Evlerin reklam filmleri de şimdiden yayınlanmaya başladı. Mimarlık bürosu
Foster and Partners’ın reklam filminde, ev sahiplerinin doğaya
zarar vermediklerinden emin bir şekilde ve yüksek standartlarda bu konutlarda
konforlu bir yaşam sürebilecekleri anlatılıyor.
Bu ünlü İngiliz mimarlık şireketinin sahibi Lord Norman
Foster dünyanın farklı ülkelerinden 500 uzmanla,
21’inci yüzyılın ileri teknolojileri ile donatılmış kentini inşa etmeye
çalışıyor.
“Bu şehirle bir rüya gerçeğe dönüşüyor. Hepimiz iyi bir yaşam standardı
istiyoruz. Yine hepimiz doğal kaynaklarımızı korumak, çocuklarımız ve
torunlarımıza güzel bir gezegen bırakmak istiyoruz. Projemizin on ilkesi var.
Bunlar arasında sıfır karbon, sıfır atık başta geliyor. Diğer yandan
‘sürdürülebilirlik’ dediğimiz zaman çoğunlukla ihmal edilen
adil ticaret, fırsat eşitliği, sağlık, mutluluk, bölgesel gelenek ve kültürlere
saygı" diyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı uzmanı Rezzan El
Mübarek, bu ilkelerin Masdar şehir projesine rehberlik ettiğini
belirtiyor.
Masdar, yüzde 80 daha az su kullanımı, çöplerin yüzde yüz geri kazandırılması
ve karbondioksit salımının 0 düzeyine indirilmesi ile geleceğin örnek kenti
olmaya aday. Tüm bu önemli çevre dostu özelliklerinin yanı sıra
mimari olarak şehir geleneksel Arap şehirlerinin çizgilerini
taşıyacak.
Şehrin sokakları, gölge ve serinliği muhafaza edebilmek amacıyla dar bir
şekilde tasarlanıyor. Otomobillerin olmayacağı şehirde sokaklar yalnızca yayalar
için. Şehirde toplu ulaşım ise metro ile sağlanacak, 200’er metre aralıklarla
istasyonlar inşa edilecek. Ayrıca çevre dostu elektrikli motorları bulunan
araçlar kullanılacak.
Şehirdeki binaların, yeşil alanların ve su kaynaklarının aşırı sıcaklardan
korunması da akıllıca tasarlanmış bir mimariyle sağlanacak. Ve tüm bunların da
yine çevreye zarar veren fosil yakıtlar kullanılmadan yapılması planlanıyor.
Masdar’ın en önemli artılarından biriyse tüm elektriğin güneş ve rüzgar
enerjisinden yararlanılarak üretiliyor olması. Üretim fazlası şebeke
aracılığıyla diğer şehirlere aktarılabilecek.
Peki bu şehirde insanlar neyle geçinecek? “Tüm dünyadan şirketler için burası
cazibe merkezi olacak, yatırım yapmak, burada boy göstermek isteyecekler. Aynı
zamanda bankalar, finans kuruluşları, ar-ge faaliyetleri geliştirmek isteyen
teknoloji şirketler için de burası önemli bir merkez olacak" diyen Masdar
Yönetim Kurulu Başkanı Sultan El Yaber, Masdar’ın yenilebilir
enerji sektörü için katma değer yaratmanın çözümü olacağını belirtiyor.
Ünlü Massachuttes Teknoloji Enstitüsü ile işbirliği
içerisinde yapılandırılmaya çalışılan Masdar Şehri’nin, aynı zamanda
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın da ana merkezi
olması planlanıyor
|