Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa
Demir, Türkiye’de ruhsatsız, kaçak yapı sorununun temelinde bunların
‘yapılabilir’ görülmesinin yattığını belirterek, sorumlular hakkında meslekten
men’e varan ‘çok ciddi müeyyideler’ getireceklerini bildirdi. Demir, 17 Ağustos
depreminin 10. yılında, afet yönetimiyle ilgili gelinen noktaya ilişkin Anadolu
Ajansı muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Mustafa Demir, öncelikle 17 Ağustos
depreminin ‘çok büyük bir afet’ olduğunu vurgulayarak, bu afetin
Türkiye’de “Depreme dayanıklı yapı kavramını zihinlere yerleştirdiğini” söyledi.
Men cezası getirilecek
Süreç içinde depreme dayanıklı yapı inşa etme konusunda ‘Çok büyük mesafeler
katedildiğini’ dile getiren Demir, 17 Ağustos depreminin ardından çıkarılan ve
halen pilot uygulamanın başlatıldığı 19 ilde yürütülen Yapı Denetimi Kanunu
hakkında bilgi verdi. Mustafa Demir, şöyle konuştu:
“Yurt genelinde etkili olacak bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Yalnız bu yapı
denetimi kavramı içinde, bugün anladığımız yapılırken yapıyı denetim şeklinin
dışında da yeni düzenlemelere ihtiyaç olacaktır. Ruhsata aykırı yapı yapma
olgusunda ihmali bulunan disiplinlere ciddi müeyyideler getirmeyi de içinde
barındıran, topyekün planlamadan tutun, tasarım, yapım ve kullanıma açmaya kadar
tüm alanı içine alacak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var.”
Demir özetle, şunları söyledi:
* Mühendislik ve mimarlık meslek yasalarını çıkarmak istiyoruz. Mesleğin
kapsamını, sınırlarını çizmek gerek, ilgili kesimlerle bu yönde çalışma
yürütüyoruz. * Önce plancılar, tasarımcılar ve yapım mühendislerine, kendi
yaptıkları meslekleri icra noktasında bir denetim mekanizması gerekli. Yapıyı
yapım açısından denetime tabi tutmak gerekiyor, yapana da ayrıca denetim
gerekiyor. Bunların ortak özelliği; hepsi yapıda buluşur. Yapıyı merkeze
alarak süreçle alakalı, diyelim yapıda bir eksiklik oldu bu tasarımcısından
kaynaklanan bir şeyse o eksikliğin sorumluluğunu ona sormak lazım. Eğer
yapımcıdan, yükleniciden, müteahhit firmadan kaynaklanıyorsa hem ona sebebiyet
veren teknik elemandan hem de yapımcıdan bunu sormak gerekir. Eğer bizzat yapım
işini gerçekleştiren ustalarca, elemanlarca yapılan bir hataysa yine ona
sebebiyet veren mühendislere ve yapımcıya da müeyyide getirilmeli. Bunlar çok
zor şeyler değil, güzel sağlıklı bir sistem kurulduğunda işleyecek olan bir
yapı. Buna çalışıyoruz. * Yaptırımların derecelerini belirleyeceğiz.
Müeyyideler meslekten men’e kadar varacak. Ruhsata aykırı belli yapılar
olabilir, kapının yerini ufak değiştirmiştir mesela o ayrı bir şey ama özellikle
taşıyıcısında, binanın ana ölçülerinde yüksekliklerinde hata yapan, hataya
sebebiyet veren teknik elemanımıza, mühendisimize, kat yüksekliği 3 iken 3.50
yapılmışsa onun başındaki kontrol eden fenni mesule, kaçak yapıya müsaade eden
belediye yetkilisine, ilgilisine çok ciddi müeyyide uygulamak lazım. *
Ruhsata aykırı ve kaçak yapı yapılabilirliği bizi bu hale getirmiştir. Bizim
bunun yapılabilirliğini Türkiye’de tamamen ortadan kaldırmamız gerekiyor. Kaçak
ve ruhsata aykırı yapı yapma kavramı, yapacak olduğumuz düzenlemeyle Türkiye’de
tarihe karışmalı. * Türkiye’de bir kişinin yapıyla ilgili yaşadığı sıkıntıda
hakkını arayabilmesi de zor. Mesela aldığınız elbisede bir hata, kalite problemi
varsa tüketici haklarıyla ilgili düzenlemelerimiz var. Gidiyorsunuz hakkınızı
orada arıyorsunuz. Peki yapıda bir eksiklik, aksaklık olduğu zaman... Hak arama
noktasındaki mekanizmalarımız yetersiz, bu oluşturulmalı, üzerinde
çalışıyoruz.
|