Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Limak
ve Bilgin gruplarının yüzde 50 ortaklıkları ile kurulan
Darenhes Elektrik Üretimi A.Ş Elazığ ve Tunceli sınırlarındaki Peri Suyu
üzerinde inşa ettiği HES projelerinin finansmanı için
4 banka tarafından sağlanan 415 milyon dolarlık kredinin imza töreninde
basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Yenilebilir enerji kanunundaki alım fiyatları finansmanı
nasıl etkiledi?'' sorusuna Yıldız, yatırımcıların rezervuarlı projelerde bu
kanun kapsamında yararlanmak istemediklerini ama genel manada
değerlendirdiklerinde şu anda piyasada oluşan rakamların Yenilenebilir Enerji
Kanununda verdikleri rakamların daha üzerinde gittiğini söyledi.
Yıldız, şu ana kadar 2005 yılında çıkmış olan ve geçen yıl aralık ayında
tekrar revize edilen yenilenebilir enerji kanunundan şu ana kadar kamunun alım
garantisiyle alınmış tek bir adet proje, tek kilovatsaat bulunmadığını
vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bizim 5,5 avro cent civarında 7,3 dolar cent civarında koyduğumuz rakam,
aslında özel sektörün yalnızca bankacılar nezdinde finans temin ederken
kullandığı rakamdır. Piyasada kullandığı rakamlar değillerdir. Piyasada özel
sektör bu krediyi temin ederken kendi ayakları üzerinde yürüyebilen, hatta
koşabilen bir yapı sağlanmıştır. Bu 5-6 yıl içinde bir kısım projelerde kendini
finanse eden bir yapı haline gelmiştir. O yüzden enerji yatırımları diğer
yatırımların yanında cazibesini korumaktadır ve bundan sonra da korumaya devam
edecektir.''
Bir gazetecinin, finansman sağlanan HES projelerinin bulunduğu bölgenin
güvenliğine ilişkin sorusu üzerine de Yıldız, 8-9 yıl öncesine göre çok ciddi
büyük değişiklikler olduğunu, Elazığ Havalimanı'na indikten sonra bu barajlara
80 kilometre duble yol ile ulaşıldığını söyledi. Bunun güvenlik açısından son
derece önemli olduğunu, bu projeler geliştirildikçe, oralarda güvenliğe duyulan
ihtiyacın tabii olarak karşılandığını ifade eden Yıldız, yatırımların o
coğrafyada oluşturduğu değişikliklerin güvenlik açısından önemli avantaj
olduğunu vurguladı.
Yıldız, konuşmasında bahsettiği 3 uluslararası yatırımcıya ilişkin soruya
karşılık da bu uluslararası yatırımcıların isimlerini önümüzdeki günlerde
açıklayacaklarını, şu anda hazırlık sürecinde olduklarını ifade etti.
Başkent Doğalgaz
Yıldız, Başkent Doğalgaz konusunda TPAO'nun ilgisi konusundaki bir soruya da,
''TPAO'nun böyle kabiliyetinin olduğu doğrudur. Ancak bizim tercih ettiğimiz,
özel sektörün özellikle doğalgaz dağıtım şirketleriyle alakalı ilgilerini ön
plana almaktır. TPAO'nun yapacağı şeyler ayrı sınıflandırılmıştır. Böyle bir
kabiliyetinin olması böyle bir iş yapacağı anlamına gelmez. 2 ay içinde gelen
teklifleri değerlendirdikten sonra TPAO kenarda bu teklifleri bekleyecek'' diye
konuştu.
HES'lerle ilgili bir soru üzerine de Bakan Yıldız, Türkiye'nin su
kaynaklarının 3'de birinin işletmede olduğunu, 3'de birinin lisans aldığını,
3'de birinin de proje aşamasında lisans almayı beklediğini ve bütün bunların
hepsinin yerli ve yenilenebilir enerji kaynağı olduğunu söyledi.
''Türkiye cazip ülke''
Yıldız, ithal edilen enerjinin ortada olduğunu, bu oranı büyüme rakamlarıyla
birlikte olabildiğince düşürmeye çalıştıklarını ifade ederek, ''Hem Türkiye
büyüyecek hem de büyürken ithal enerji kaynaklarının oranlarını düşüreceğiz. O
açıdan 145 -150 milyar kilovatsatlik HES'leri harekete geçirilebilir. HES
kaynaklarının hemen hemen 2023'e kadar hepsini devreye almak istiyoruz"
dedi.
Devam eden global krizin Türkiye'nin yatırım ihtiyacı ve kredi akışını
etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruya karşılık da Yıldız, 2008 yılında
dünyada kriz çıkmış olmasına rağmen 2009 ve 2010 yılında enerji sektörünün
üretim santralleriyle ilgili kısmında 3 yıl içinde 7-8 milyar liralık yatırıma
devam ettiklerini belirtti.
Yıldız, ''Yeni sağlanmış olan siyasi istikrarın aslında dünyada plase
edilmeyi bekleyen hukuki paraların yine hukuki zemine gelmesi için Türkiye'nin
cazip ülke olacağı kanaatindeyim. O yüzden herhangi bir tedirginlik ve sıkıntı
yaşamayacağız diye düşünüyorum'' dedi.
|