Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Faizler Tek Haneye Düşmeden Kira Öder Gibi Ev Almak Hayal

Kira öder gibi ev sahibi olmaya imkân sağlayacak mortgage (ipotekli konut kredisi) yasasının 2006’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yasa ile inşaat sektörünün canlanacağı, artan konut arzı ile fiyatların düşeceği beklentisi hakim.

Zaman



ira öder gibi ev sahibi olmaya imkân sağlayacak mortgage (ipotekli konut kredisi) yasasının 2006’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yasa ile inşaat sektörünün canlanacağı, artan konut arzı ile fiyatların düşeceği beklentisi hakim.

Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası Başkanı Nazım Aygün, mortgage’ı ‘uygulanması ancak düşük faizlerle mümkün proje’ olarak nitelendiriyor. Aygün’e göre en azından tek haneli seviyelere inmemiş faiz oranları ile mortgage yarardan çok zarar getirir.

Nazım Aygün, enflasyonun yüzde 8’e inmesine rağmen bankaların hâlâ yüksek faiz uyguladığına dikkat çekerek, “Bileşikte yüzde 22-23’ten para satıyorlar. Artık yüksek enflasyon ile yaşamıyoruz. Bunu anlamanız lazım. Sizin maaşınız bir milyon lira ise seneye 1,5 milyon lira olmuyor. Maksimum bir milyon 70 bin lira alıyorsunuz.” ifadelerini kullanıyor. Bankaların 20 yıllık kredi verdiğini, bunun anaparasını 5 yılda tahsil ettiğini kaydeden Aygün, “Kalan 15 sene boyunca faiz tahsil edecek. Korkunç para. Bir müşteri 15 yıl banka için çalışacak. Dünyanın hiçbir yerinde yok bu.” diyor. Aygün, sağlıklı uygulanabildiği takdirde mortgage’ın inşaat sektörünü ayakları üzerinde durur hale getireceği görüşünde. Aygün, bunun başta istihdama katkı olmak üzere bütün sektörleri olumlu etkileyeceğini söylüyor. İnşaatın istihdama katkısı yüzde 6’lar civarında iken 2001 krizinden bu yana yüzde 4’lere dek geriledi. Normalde etkilediği bütün sektörler itibarıyla inşaatın toplam istihdama katkısı yüzde 33’ü buluyor. Aygün özellikle bu yıl başından beri bankaların verdiği konut kredilerinin faizlerindeki büyük düşüşlere dikkat çekiyor. Bir yıl önce aylık yüzde 2 seviyelerinde gezen faizler şimdilerde 1,3 sınırında. Nazım Aygün, 20 yılı bulan kredilerdeki aylık yüzde 1,3’lük oranların çok yüksek olduğunu belirtiyor.

Devlet İstatistik Enstitüsü’nün geçen hafta açıkladığı büyüme rakamlarını değerlendiren Aygün, inşaatın gösterdiği olağandışı performansın kalıcılığından şüpheli. Enstitüye göre ekonomi 2005’in ilk çeyreğinde yüzde 5,3’lük artış gösterirken inşaat 16,5 ile buna en büyük katkıyı sağlamıştı. Aygün daha önce yüzde 9 büyüme zamanında sektörün yüzde 12’nin üzerinde daraldığını hatırlatarak, “Bu o dönemin telafisi mi, gerçek bir iyileşme mi yoksa manipulatif büyüklük mü?” sorularını yöneltiyor.

Kamu yatırımının kısılması inşaat sektörünü daralttı

Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası Başkanı Nazım Aygün, kamu yatırımlarının iç borçlarla mücadele kapsamında önemli ölçüde kesintiye uğradığına işaret ederken, bu durumun inşaat ve müteahhitlik üzerinde olumsuz etki doğurduğuna değiniyor. Şu an Marmaray Tüp Geçidi, Karadeniz Otoyolu, bölünmüş yollar ve Ulusu Barajı hariç önemli bir projesi bulunmayan kamu, diğer mevcut küçük projelerinin de yarısına yakınını iptal etti. Aygün, elde kalan projelere ağırlık verilmesini ve belediyeler gibi özel idarelerle birlikte bütün kamunun yatırımlarını artırmasını istiyor.

Nazım Aygün, halen yürürlükte bulunan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun kamu yatırımlarını engelleyici bir etki yaptığı görüşünde. 2002’de DSP-MHP-ANAP koalisyonu tarafından hazırlanarak bazı değişikliklerle AK Parti hükümeti zamanında yürürlüğe giren yasanın suiistimale açık belirsizlikler içerdiğini aktaran Aygün, endişelerini şöyle dile getiriyor: “Yasada iki olmazsa olmaz şart var: Ödenekler ve tatbikat projesi de denilen kesin proje zorunluluğu. Bu şartlar sebebiyle geçen yıl İstanbul’da özel yönetim ödeneklerinin sadece yüzde 40’ı kullanılabildi, yüzde 60’ı kullanılamadı.” Kanunda ihaleye çıkılmasından tamamlanmasına, incelemeden başlamasına kadar uzun süreçlerin var olduğunu belirten Aygün, ihaleyi kazanan bir firmanın başlayabilmek için 6 ay bekleyebildiğine dikkat çekiyor. Aygün’ün kanunda eksiklik olarak nitelediği diğer unsur ise yasanın idareye ve bürokrasiye geniş yetkiler veren belirsiz ifadeler içermesi. Nazım Aygün, bir maddede 17,3 trilyonluk eşik değerin altındaki ihaleler için firmadan bilanço istenmeyeceğinin belirtildiğini, ama iki madde sonra idarenin isterse bilanço isteyebileceğinin yazıldığını aktarıyor. Bir diğer örnek ise 63. madde ile ilgili. Eşik değerin üstündeki ihalelere yabancı firmaların katılması halinde kanun, yerliler lehine yüzde 15’lik fiyat avantajı sağlanabileceğini öneriyor. Aygün ‘yapabilir, edebilir’ türü ifadelerin kalkması gerektiğini ve net ibarelerin yer almasının zorunlu olduğunu vurguluyor.

http://www.yapi.com.tr/haberler/faizler-tek-haneye-dusmeden-kira-oder-gibi-ev-almak-hayal_30090.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!