Mustafa Ayaz’ın gecekondusuna bir arkadaşımı götürmüştüm.
Onun hayranıydı ve ondan resim almak istemişti. Ayaz’la tanışmamız böyle
başladı.
Ankara’ya gittiğimde Ankara Bürosu’ndan Faruk Bildirici,
Mustafa Ayaz’ın kurduğu müzeden söz etti. Nazlı Eray’la
birlikte müzeye gittik. Resim yaptığı gecekonduyu bilen biri olarak, bu
görkemli müze, doğrusu beni şaşırttı. Bu müzede sadece Mustafa Ayaz’ın
yapıtları sergileniyor. Sergilenen yapıtlar ise zaman zaman
değişiyor. Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar
Merkezi’nde, resimlerin sergilenmesi dışında önemli etkinlikler de
düzenleniyor. Bunların başında Sanat Kursları geliyor.
Kursların birkaç amacı var, birincisi öğrencileri Güzel Sanatlar
Fakültelerine hazırlamak, ikincisi de sanata ilgi duyan ve bu konuda kendini
yetiştirmek isteyenlere hizmet sunabilmek.
Tek kişinin müzesi olmakla birlikte, Ayaz, bu müze aracılığıyla yurtiçinde ve
dışında Türk sanatının tanıtılması açısından, çeşitli çalışmalar
tasarlıyor. Ankara’daki modern müze binasını Ayaz, resimden kazandığı parayla
yaptı, şimdi bu binanın masrafını üstlenebilmesi, sürdürebilmesi için elbet de
yardım gereksinimi duyuyor.
Kurumların da, devletin de bu girişimi desteklemesini umuyorum. Müze’nin
öyküsünü Mustafa Ayaz’ın kaleminden ileteceğim sizlere:
“1974 yılında, Yenimahalle Şentepe’de gecekondumu yaptığım zaman dünyalar
benim olmuştu. Artık hem ailemin hem de resimlerimin bir yuvası vardı. Çevrenin
sanatsal bir mekâna dönüşmesi için de bahçe duvarına bir kabartma tasarlamıştım.
Böylece benim gecekondum sıradan olmaktan öte Mustafa Ayaz’ın sanat evi olarak
yaşayacaktı.
Evin bodrumunu atölye olarak kullanıyordum. En güzel eserlerimi de orada
yaptım. Yıllar geçti. Resimlerim çoğaldı çoğaldı. Sonra 2002
yılında çağdaş anlamda kendi adıma bir müze yapma gereksinimini duydum. Hemen
kolları sıvadım. Umduğumun çok çok üstünde bir işi başardım; hem de bir kuruş
yardım almadan. Halktan aldığımı, halka vererek...
Amacım bir müze binası inşa etmek değildi. Yapıtlarımın güvenli bir barınağı
olsun, orada sonsuza dek yaşayabilsin ve kalıcı olsunlar diye düşünüyordum.
Böylece 30 yıllık hayallerim gerçeğe dönüşecekti; gecekondudan çağdaş bir
müzeye...”
Sanatseverlerin bu müzeyi ziyaret edeceklerinden kuşkum yok.
|