Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Gerçek Türkiye Haritasına Hazır mısınız?

2023’e kadar iki bin HES yapılması planlanıyor. Bu milyonlarca insan için göç, pek çok hayvan ve bitki için ölüm demek. Yeni maden yasa tasarısı kabul edilirse, muhafaza ormanlarında, sulak alanlarda, milli parklarda, hatta sit alanlarında bile maden çalışmaları yapılabilecek. Sinop ve Mersin nükleer enerji tehdidiyle karşı karşıya. Denizler öyle

Cumhuriyet Dergi
5 Gerçek Türkiye Haritasına Hazır mısınız?

BR>
HES’ler iki milyon insanı yerinden edecek



Güven Eken (Doğa Derneği Başkanı)

- Anadolu’da yanlış su politikalarıyla birlikte su üzerindeki baskı hızla artıyor. Son 10 yılda sadece kuruyan sulak alanlarımızın büyüklüğü Marmara Denizi’nin büyüklüğüne denk. Bu Anadolu’yu Anadolu yapan insanın da bir parçası olduğu biyolojik çeşitlilik açısından en büyük tehlike. Yanlış su politikaları nedeniyle, Anadolu’nun yüzölçümünün yüzde 26’sını kaplamasına karşın, biyolojik çeşitliliğinin yüzde 90’ını barındıran önemli doğa alanları bütün özelliklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu yanlışlar orman varlığı, nadir ve nesli tehlikedeki bitki ve hayvan türlerinin yanı sıra doğal, tarihi ve kültürel varlıklar ve sosyo-ekonomik çevre üzerinde de birçok etkiye sahip.

- Son yıllara kadar bu yanlışların başında barajlar ve sulama kurutma çalışmaları geliyordu. Buna enerji üretimi gerekçesiyle tüm Anadolu’nun derelerinin özel sektöre satıldığı HES'ler eklendi. Anadolu’nun hemen hemen tüm nehirlerinde yapılmak istenen HES’lerin sayısı 2000’i buluyor. Mikro HES’lerle birlikte bu sayı çok daha artıyor. Suyun, tüm canlıların en temel yaşamsal kaynağı olduğu düşünüldüğünde bu politikaların yaşamı tehdit eder boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz.

- Bu sorunlar Karadeniz’den Toroslar’a, Doğu Anadolu’dan Toroslar’a kadar Türkiye genelinde yaşanıyor… Sadece Karadeniz’de 500’ün üzerinde HES projesi bulunuyor. Anadolu’da HES karşıtı mücadelenin sesinin hemen hemen tüm illerden yükselmesi yaşanan sorunun Türkiye genelindeki olumsuz etkilerinin bir sonucu. Bu politikalar doğal, kültürel zenginliklerin yanı sıra Anadolu’nun insansızlaşması ve buna bağlı olarak gıdada bağımsızlığını yitirmesi gibi birtakım tehlikeleri de getiriyor. HES yapılması planlanan vadilerde gerçekleştirilen tarımsal üretimin durması ve buna bağlı olarak insan nüfusunun şehirlere göçmesi gündemde. HES’ler nedeniyle sudan mahrum kalacak vadilerde yaşayan iki milyonun üzerinde insan şehirlere göç etme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve bunun neden olacağı sosyal maliyet henüz bilinmiyor.

- 29 Temmuz 2010’da BM Genel Kurulu’nda görüşülen ve 124 ülkenin oyuyla “temiz suyun temel insan hakkı” olduğu yönünde alınan karara Türkiye’nin 41 ülkeyle birlikte çekimser yönde oy kullanması, içinden geçtiğimiz dönemin ruhuna koşut politikaların bir tesadüf olmadığının en somut göstergesi. Sonuç olarak Türkiye’nin su kaynaklarının devlet eliyle ticari metalaştırma ablukasından çıkarılması için geniş tabanlı toplumsal kabulün sağlandığı bir yasal çerçeve oluşturulmalı; Anadolu’nun biyolojik, kültürel ve tarihi zenginliğinin geleceğini anayasal güvence altına alan adımlar bir an önce atılmalı; genel olarak çevre politikalarının yarattığı uygulamalar, özel olarak da HES projeleriyle ilgili yaşanan insan hakları ihlallerinin yarattığı toplumsal travmalara bir son verilmeli; yaşanan trajik sonuçları rehabilite edecek adımlar hızla atılmalı; Türkiye’nin coğrafyasında, toplumsal yapısında köklü dönüşümlere ve yıkımlara yol açan suyla ilgili politikalar hızla değiştirilmeli.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5  |   6
ETİKETLER: çevre
http://www.yapi.com.tr/haberler/gercek-turkiye-haritasina-hazir-misiniz_84171.html

Read Comment Section
5 Yorum Yorum Yaz
  • Her dalda gelişen teknoloji ülkemizde yeterince uygulanmiyor,ekolojik dengeler gözardı ediliyor,gözleri dönmüş yasaları hiçe sayan rantiyeciler fırsatı ganimet bilip,gün bugün diyerek gelecek nesillerin herşeylerini yağmalıyorlar,birilerinin bu gidişe dur demesi şart. YANITLA
  • (H.E.S)Hidro elektrik santraller yenilenebilir enerji kaynaklarındadır.Entemiz enerji kaynağıdır.Suyun olduğu yerde yeşil alanlardan bahsetmek mümkün olur ki suyun akış hızından faydalanan bu sistemde oluşturulan göletler çevrenin su rezervinide artırmış olurken çevre katliamı bunun neresinde.Su akar türk bakar diye alay edilen biz değilmiydik. Bazı ülkelerin işine gelmeyen kalkınma hareketlrimizi engellemek adına çevreciler kandırılarak olumsuzluklara alet ediliyorlar uyanık olalım. YANITLA
  • Umutluydum Artık değilim Türk insanının çoğunun tanıdığı veya yaşadığı İstanbulun Denızleri tepeleri ormanları hatta kuçücük çamlıca tepesini bile koruyamayan bunca insan ANADOLUMU NASIL KORUYACAK? YANITLA
  • Bir önceki yorumda Levent Bey'in dediği gibi, bugün bizi yönetenler, siyasi ve ekonomik olarak, dost düşman kimsenin reddedemeyeceği şekilde bir başarı sağladılar ve tüm dünyayı bu konuda konuşturarak herkese şapka çıkarttırdılar. Bu başarıyı gösteren yöneticilerimizin, enerji konusunda yaptığı çalışmalarda da çevre ve doğanın korunması hususlarını hakkınca gözeterek adım atacaklarına samimiyetle inanıyor, kendilerine güveniyor ve destekliyorum. Yeter ki uygulama esnasında, her kesimin insanı gözükebilen, her işten haksız rant elde etmek isteyen, hak hukuk bilmez suistimalcilere fırsat verilmesin. YANITLA
  • Ne yazıktır ki,bunların siyasi ve ekonomik yaptıklarını Türkiye insanı birgün geri getirebilir ama topragımızı,denizimizi,ormanlarımızı ve havamızı geri getirebilmek imkansız...ama bu millet anlayamıyor,anlamak istemiyor;NE YAZIK!!!!!!!!!! YANITLA
5 yorumdan 5 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!