
İnşaat İstikrarlı Bir Performans...

İnşaat Sektörü Yılın İkinci...

“Depremler Değil, İhmal ve...

TMB, 2025 Yılının İlk İnşaat...
İnşaat Sektörü 2025 Yılının İlk Yarısında Dayanıklılığını Sürdürüyor
TMB’nin 2025 yılının ilk yarısına yönelik İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda; sektörün, büyüme ivmesini koruma hedefi ile küresel belirsizlikler, jeopolitik gerginlikler, finansman darboğazları ve yurt içinde yaşanan politik gelişmelerin etkisiyle dalgalanan ekonomi arasında dengede kalmaya çalışan bir tablo ortaya koyduğu vurgulandı.

200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam kapasitesiyle Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olan inşaat sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), sektöre ve ekonomiye ışık tutan İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Temmuz 2025 sayısını kamuoyuyla paylaştı. “Belirsizlik Yüksek, Güven Zayıf, Beklentiler Temkinli” başlığını taşıyan analizde; küresel gelişmelerin yanı sıra Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne dair güncel veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi. Belirsizlikler ve destekleyici projelerin inşaat sektörüne yansımaları Kamu müteahhitlerinin şartsız tasfiye hakkı ve vergi tevkifat oranlarında indirim talebi devam ediyor Bahse konu kamu projelerinin müteahhitlerine sözleşmelerin tasfiyesine imkân sağlayan bir düzenlemenin hayata geçirilmesinin sektör açısından büyük bir ihtiyaç haline geldiğinin altı çizilen raporda, tamamlanma oranı %75'in altında kalan ve yatırım programında önceliklendirilmeyen işlerin yüklenicilerine şartsız tasfiye hakkı tanınmasıyla hem kamu bütçesinde tasarruf sağlanacağı hem de bu yüklenicilerin yüksek ek malî yüklerle karşılaşmasına yol açılmamış olacağı belirtildi.
Ayrıca, kamu projelerinde vergi tevkifat oranının indirilmesi konusunun da sektörün öne çıkan ihtiyaçları arasında yer aldığı dile getirilen raporda, 30 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 9707 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile sadece demiryolu hattı, tramvay, monoray, finiküler, metro ve şehir içi raylı ulaşım sistemleri inşaat ve onarım işleri için vergi tevkifat oranının %1’e düşürüldüğünden bahisle; sektörde yaşanan sorunlar, enflasyon ve kredi faiz oranları dikkate alınarak, müteahhitlik firmalarının üzerindeki mevcut yüksek vergi yükünün hafifletilmesi adına bahse konu Cumhurbaşkanı Kararı’nda anılan iş kolları haricinde olup 4734 sayılı Kanun kapsamında ihale edilmiş veya kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar tarafından ihalesi yapılmış yıllara yaygın inşaat taahhüt ve onarım işlerinde hakedişler üzerinden yapılmakta olan Gelir ve Kurumlar Vergisi tevkifatının %2 düzeyine indirilmesinin inşaat sektörü için büyük önem taşıdığı vurgulandı. Türk müteahhitlik firmaları, artan zorluklara rağmen uluslararası güvenilirliklerini koruyor Yurt dışı müteahhitlik faaliyetleri Büyüme, üretim ve istihdam performansı Yatırım ve istihdam göstergelerinde sınırlı düşüşler yaşandı. Yılın ilk çeyreğinde inşaat yatırımlarının gayrisafi sabit sermaye oluşumu içindeki payı %6,9’a geriledi, istihdamdaki payı ise %6,6 olarak gerçekleşti.
İnşaat maliyet endeksi Mayıs ayında yıllık bazda %22,40 artmış ancak bu artış, son yılların en düşük seviyesinde gerçekleşirken, malzeme maliyetleri yıllık bazda %17,81, işçilik maliyetleri ise %31,90 oranında artış kaydetti. Konut satışları artıyor, yeni yapı ruhsatlarında azalma görülüyor 2025 ilk çeyreğinde yapı ruhsatı verilen bina sayısında yıllık bazda %21,3, yapı kullanma izin belgelerinde ise %28 oranında düşüş yaşandı. Bu göstergeler, yeni konut üretiminde sınırlı bir yavaşlama sinyali verdi. Türkiye’nin ilk İklim Kanunu ile inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve dijitalleşme zorunluluğu artıyor Rapora göre yeni yapıların iklim risklerine karşı dayanıklı hale getirilmesi, sel, kuraklık gibi afetlere yönelik adaptasyon planlarının projelere entegre edilmesi, yeşil bina sertifikaları, modüler ve prefabrik sistemler ile enerji verimliliği çözümlerinin yaygınlaştırılması kritik hale geldi. Bu dönüşüm sürecinin başarılı olabilmesi için vergi indirimleri, düşük faizli kredi ve doğrudan hibe gibi teşviklerin hızlıca hayata geçirilmesi büyük önem taşırken, firmaların yeşil finansman kaynaklarına erişimi ve uluslararası rekabet gücü de bu sayede artması bekleniyor. Ayrıca, BIM, enerji izleme sistemleri, karbon hesaplama ve yenilenebilir enerji çözümleri gibi dijital teknolojiler ile LEED/BREEAM gibi sertifikasyonlara yönelik teknik yetkinliklerin önemi artmakta, sektör genelinde Ar-Ge harcamalarının artırılması ve İnşaat 4.0 uygulamalarının hız kazanacağı öngörülmektedir. Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2025 yılının ilk yarısının değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:
KÜRESEL EKONOMİ KIRILGANLIĞINI KORUYOR: Jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşma sektörde temkinli duruşa yol açarken, kamu yatırımlarındaki yavaşlama büyümeyi sınırlandırdı. Deprem bölgesindeki yeniden imar ve büyükşehirlerdeki kentsel dönüşüm projeleri ise üretim ve istihdam açısından sektöre destek sağladı. FİNANSMANA ERİŞİM GÜÇLÜĞÜ SÜRÜYOR: Sektörde faaliyet gösteren firmaların en önemli sorunu, yüksek maliyetli ve kısıtlı finansman koşulları olarak görülüyor. Konut kredi faizlerinin yüksek seyrettiği bu dönemde, özel sektör yatırımlarında yavaşlama gözlemleniyor. İNŞAAT MALİYETLERİ YÜKSELİŞİNİ KORUYOR: Malzeme, işçilik ve enerji maliyetlerindeki yükseliş, sektörün üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İthalata bağımlı girdi yapısı küresel boyutta yaşanan jeopolitik gerilimlerden etkilenerek maliyet artışlarını tetikliyor. YENİ KONUT ARZI SINIRLI KALIYOR: Yüksek faiz oranları ve artan maliyetler nedeniyle konut üreticileri temkinli hareket ediyor. Talep canlılığını korusa da yeni konut arzındaki yavaşlama, özellikle büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğine yol açıyor. |
