Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İzmir’in kendini yeniden keşfetmesi gerektiğini
söyledi. Gül, “Otobandan ve havadan bakıyorum böyle bir şehir yok.
İzmir’e şimdi yatırım yapan kazanacak” dedi.
Efes, Meryemana, Şirince, Kemeraltı, Agora gezisinin
ardından Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda sanayicilerle buluşan
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül daha sonra kaldığı otelde İzmir’deki gazete ve
ajansların temsilcileriyle sohbet etti. Geziden çok etkilendiğini söyleyen Gül,
Şirince ve Agora’nın kendisini çok şaşırttığını söyledi.
Meryemana’yı ilk defa Cumhurbaşkanı ziyaret ediyor dediklerinde çok
şaşırdığını anlatan Gül, “Dışarı bunları tanıtmakta eksiğimiz var. Buralar
mücevher taşı gibi. Şirince’yi bilmiyordum. Burası gerçekten çok güzel.
Avrupa’daki hayran kaldığımız yerlerden daha güzel. Heryer çok güzel düzenlenmiş
ve herkes çok güzel destekliyor. Kızlarağası hanını biliyordum ama hiç
oturmamıştım. Orası da çok değişik, sanatçıların buluşma yeri olmuş. Agora’ya
gittik. Agora’yı biliyordum. Çocukluğumda akrabamız vardı, oraya giderdik. Ama
hep birkaç sütun var biliyordum. Programda görünce ‘Burayı görmeye gerek var mı’
diye düşündüm. Agora’yı görünce çok şaşırdım. Kapalı Çarşı gibi, Yerebatan
Sarnıcı gibi hatta daha büyük muhteşem bir yer. Burasının tanıtılması lazım.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde Kadifekale ile birleşse orası muhteşem bir yer
olur. Artık bunlar süratle yapılabilir. İzmir’in o küllenmiş cevherleri ortaya
çıkarılabilir” dedi.
İzmir'in mazereti yok
İzmir’e her gelişinde heyecan duyduğunu, çocukluğunun burada geçmiş olmasının
etkisi olabileceğini anlatan Gül, kentin de bu heyecanı yaşaması gerektiğinin
altını çizdi. Cumhurbaşkanı Gül, “Gerçekten mazereti yok İzmir’in,
EXPO sürecinde de bana ilginç sorular yöneltildi. İzmir’in
metropolitan ruhu gitmiş gibi sorular soruldu. İzmir’in bu ruhu gitmez açık
söylüyorum. Kişilerin gidebilir ama İzmir’in gitmez. İzmir kıyaslamasını
Avrupa’daki metropolitan kentlerle yapacak. Napoli ile
Selanik ile yapacak. Bunun bilinmesi takviye edilmesi lazım. Siz de o
terminolojide konuşmayın. İzmir mi istanbul mu derseniz İstanbul’un bazı
avantajları var ama İzmir’in de İstanbul’da olmayan büyüklükleri var.
İzmir böyle bir şehir ve İzmir’e böyle bakıp bu terminoloji ile konuşmak lazım.
İzmir’in siyasetini de böyle yapmak lazım. Yazarken çizerken bunlara bakmak
lazım. İzmir’in sorunu yok demiyorum. Tabi ki büyük kentin, metropolün büyük
sorunları olacak. Burayı alıp herhangi bir şehir terminolojisi ile konuşulursa
esas o zaman kaybetmeye başlar İzmir” dedi. Aslında İzmir’in bu olumsuz ruh
halini üzerinden atmak üzere olduğunu düşündüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Gül
şunları söyledi:
“Hemen gözükmez ama bu oluyor onu söyleyeyim. Dört sene sonra o psikoloji de
gider. Liman sorunları var. Üzerinde çalışılıyor. Ama maalesef hukuki
hikayelerden dolayı. Mecbur en iyi şekilde hallolacak. Otobanlar, hızlı trenler,
sonra yabancı büyük yatırımcıların ilgi alanına girmesi. Büyük bir yatırımcı
firma gelse Türkiye’yi şöyle bir dolaşsa, biz ona beş yer göstersek İzmir’e
gelip de İzmir’in cazibesine kapılmamak mümkün mü? Onun için İzmir’in
kendini yeniden keşfetmesi gerekiyor. Kendini yeniden keşfedecek. Büyüklüğünü
keşfedecek ve bu sunulacak. Her şeyden önce bu bir kültür meselesi.
Anadolu’da büyüyen kentler var, çok başarılı şehirler falan var ama. Büyüklük
açısından sanayi kültürü olacak, ticaret kültürü olacak, dışarıyla
ilişkiler kültürü olacak, çeşitlilik kültürü olacak. Bunlar zengin ediyor
şehirleri. Bunların hepsi İzmir’de var. İzmir kadar dışa açık neresi var
ki? İzmir kadar sanayisi Osmanlı döneminde, Cumhuriyet döneminde olan neresi var
ki? Demokrasinin en canlı, en temel yaşandığı kent İzmir. Demokrasi’nin sesi
olmuş, mikrofonu olmuş hangi şehir var İzmir kadar?”
Otel yapın çağrısı
EXPO’nun kaçırılmasının büyük talihsizlik olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Gül,
“Olsaydı çok büyük fırsat olacaktı. Ama kaçması çok büyük talihsizlikti. O güne
bazı şeylerin tesadüf etmesi elimizden kaçırdı. Herkesin kaderinde olduğu gibi
şehirlerin kaderinde de böyle şeyler olabiliyor. Doğrusu çok uğraştık. Tüm
bunlar boşa gitti mi? Gitmedi. O çalışmaların hepsi yatırımdır. Birkaç yıl sonra
hepsi geri dönecektir. Şimdi yatırım ajansının çalışmalarını takip ediyorum.
Yatırım ajanslarına çok sıkı talimatlar verdik. En üst düzey insanlar olacak
orada. Dört beş sene içinde İzmir’in çok büyük bir hamle yapacağına çok büyük
bir cazibe merkezi olacağına inanıyorum. Tarım sanayi ticaret turizm. Bunun
dördünü nerede bulacaksınız? Hangi ilimizde bu? Hiçbir yerde yok” dedi. Bu yılın
sonunda veya 2011’de İzmir İktisat Kongresi’ni
toplayacağını açıklayan Gül, bunun uluslararası boyutunun da olacağını, Türkiye
için de önem taşıdığını belirtti. “Tanıtım eksikliği konusunda ben özen
göstereceğim. Bunu yapacağım açık söyleyeyim. İzmir’i biraz empoze etmek,
tanıtmak değerlerini öne çıkarmak için çalışacağım. Bunu sıklıkla yapacağım”
diyen Cumhurbaşkanı Gül Türkiye’yi ziyaret eden yabancı devlet adamlarının
İzmir’i ziyaretini sağlayacağını hatta kendisinin de birlikte geleceğini
söyledi, şöyle devam etti: “İzmir’in hikayeye ihtiyacı yok. İzmir’in tanıtıma
ihtiyacı var. İzmir’in motivasyona ihtiyacı var.
Otobandan bakıyorum böyle bir şehir yok. Havadan bakıyorum böyle bir şehir
yok. Herkes küçük sorularla, küçük meseleler getirilirse herkes öyle düşünür.
Büyük bakacaksınız, ona göre hareket etmeniz lazım. Birden bire öyle bir girdaba
girilir ki taşraymış gibi algılanır. Burası taşra mı? Hindistan ziyaretinde
dolar milyarderleri, dünyanın en büyük otel zincirinin sahipleri geldi.
Türkiye’ye yatırım yapmak istediklerini söylediler. Onlara ‘Git İzmir’e otel yap
arkadaş’ dedim. Böyle bir şehirde otel yapmak için herkes elini çabuk tutsun.
Kim daha evvel otel yaparsa o kazanacaktır.”
Yunanistan ile ilişkiler
Bir gazetecinin Yunanistan ile ilişkiler bu ülkenin içinde bulunduğu ekonomik
krizi hatırlatması üzerine de Gül, “Ben Yunanistan’la dostluğa önem veriyorum.
Düşmanlıklar, hamasetler yapılırsa bunların kimseye faydası yok. Yunanistan da
orada coğrafyası da orada. Bunlar belli. Yapılacak şey karşılıklı güveni
arttırmak. Bu sorunların çözümü kolaylaştırır. Papandreu şimdi Başbakan. O
Dışişleri bakanıyken ben de Dışişleri bakanıyken aşağı yukarı 38’e yakın güven
arttırıcı adımlar atmıştık. Sonra kesildi. Ben o günden daha umutluyum doğrusu.
Tekrar başbakanlar mektuplaştı. Yunanistan’da ekonomik sıkıntı var. Türkiye’nin
bu konuda yapabileceği şeyler varsa onu da yapmalı. Mesela onlar geldi burada
banka aldı. Biz de alabiliriz. Başka yatırımlar yapabiliriz. Bunlar da güven
artırıcı şeyler. Ne kadar çok işbirliği yapılırsa problemlerin çözümü de
kolaylaşır. Ekonomik krizi biz de yaşadık. 2001 başında Türkiye milli gelirinin
dörtte birini kaybetti. Oradan nasıl çıktık, nasıl ayakta durduk bunları da
paylaşabiliriz” dedi.
Torunu için fidan dikti
İzmir’de bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 470. Uluslararası Manisa Mesir
Festivali’ne giderken, Sabuncubeli mevkinde ağaçlandırma alanına fidan dikti.
Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte geceyi geçirdikleri Crowne
Plaza Oteli’nden dün sabah saatlerinde ayrılarak bu yıl 470’incisi düzenlenen
Uluslararası Manisa Mesir Festivali’ne katılmak üzere Manisa’ya hareket etti.
Gül, İzmir-Manisa karayolu Sabuncubeli mevkiinde Tepe Karakolu bölgesinde, 87.
Yıl Cumhuriyet Ağaçlandırılması Projesi kapsamında hazırlanan alana 6 mavi sedir
fidanı dikti. Ağaç dikim törenine Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Manisa Valisi Celealettin Güvenç, AKP Manisa
Mellitvekili Hüseyin Tanrıverdi de katıldı. Fidanlar, Abdullan Gül ve eşi
Hayrünnisa Gül ile kısa süre önce dünyaya gelen torunu Zeynep için dikildi. Gül
ve beraberindekiler, Manisa’ya gitti.
Bayan Gül açılışta
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, İzmir’de hayırsever Suzan
Divrik’in yaptırdığı “Suzan Divrik Kız Teknik ve Meslek
Lisesi”nin açılışını yaptı. Karşıyaka İlçesi’nde eski Kız Meslek
Lisesi’nin bulunduğu alana yapılan son derece modern okulun yaklaşık 4 milyon
350 bin liraya mal olduğu belirtildi. Bir öğrencinin çiçek verdiği Gül için
Güzelyalı İlköğretim Okulu öğrencileri zeybek oynarken, Yüzüncü Yıl Olgunlaşma
Enstitüsü öğrencileri de “İzmir’in gelinlikleri ve Atatürk” konulu defileyi
sundu. Bayan Gül, gelinlik defilesini pür dikkat izledi. Bir öğrenci kızın
giydiği önünde “Atam izindeyiz” arkasında ise “Kemal Atatürk” imzalı pelerin
şeklindeki siyah elbise dikkat çekti. Hayırsever Suzan Divrik, yaptığı
konuşmada, böyle bir okulu kazandırdığı için çok mutlu olduğunu belirttti.
Hayrünnisa Gül de, konuşmasında kendisini İzmir’de misafir olarak görmediğini
söyledi. Eşi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşinin akrabalarının yarısının
İzmir’de olduğunu anlatan Gül, “O yüzden yarı İzmirli’yim”
dedi.
|