Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Japonya Depremi, Uzmanları Bile Gafil Avladı

Japonya'nın sismik tehlike haritasında, Fukuşima bölgesinin rengi düşük riski belirten yeşil ve ortalama risk anlamına gelen sarı ile renklendirilmişti. Ancak Japonya'nın yakınında çok sayıda tektonik alan birbiriyle çarpıştığı için ülkenin tümü deprem bölgesinde yer alıyor. Uzmanların çoğu, bir sonraki büyük depremin haritada azami riski belirten

Sabah Gazetesi, New York Times
Japonya Depremi, Uzmanları Bile Gafil Avladı

Japonya'nın sismik tehlike haritasında, Fukuşima bölgesinin rengi düşük riski belirten yeşil ve ortalama risk anlamına gelen sarı ile renklendirilmişti. Ancak Japonya'nın yakınında çok sayıda tektonik alan birbiriyle çarpıştığı için ülkenin tümü deprem bölgesinde yer alıyor. Uzmanların çoğu, bir sonraki büyük depremin haritada azami riski belirten kırmızı ve turuncu renkte yer alan bölgede meydana gelmesini bekliyordu. Bu bölge ise Fukuşima'nın güneybatı bölgesinde yer alıyordu. New York'taki Columbia Üniversitesi Lamont-Doherty Dünya Gözlemevi'nden Sismolog Christopher H. Scholz, 11 Mart'taki depremin en fazla hasar verdiği bölgeyi işaret ederek, "Diğer yerlere nazaran oldukça güvenli görülüyor. Eğer bir nükleer santral inşa ediyorsanız, buraya yerleştirirdiniz" diyor.

Son 300 yıldır tutulan kayıtlar, neredeyse her on yılda bir kırılan Japon Çukuru'nun bir kısmının yani Fukushima'nın doğusunda bulunan kıyı fayının 7,5 ile 8,0 arasında büyüklükte bir depreme yol açacağını işaret ediyordu. Bu büyüklükteki depremler dünyanın birçok yerinde büyük hasara yol açabilir. Ancak bu Japonya için geçerli değil. Japonlar, sıkı inşaat kuralları ve tsunamilere karşı deniz duvarları inşa ederek bu riski asgariye indirdi. Ancak beklentilere bağlı olarak yapılan planlarda bir yere kadar işe yarıyor. Önlemler büyük ihtimalle on binlerce hayat kurtardı ancak 9,0 büyüklüğünde bir depremin vereceği hasara karşı yetersiz kaldı. 9,0 büyüklüğünde bir deprem, 8,0 büyüklüğünde olandan 30 kar daha fazla enerji salıyor. Deprem Japonya'da kaydedilen en büyük depremdi. Ayrıca 1900'den beri dünya çapında kaydedilen en büyük 4'üncü deprem. Dokuz metrelik tsunamiler deniz kıyısını boydan boya örten duvarları aşıp kilometrelerce içeriye girdi. Ölü sayısının 20 bini aşacağı tahmin edilirken bölgede yaklaşık 500 bin kişi evsiz kaldı.

Kyoto Üniversitesi'nden Jeoloji Profesörü Shinji Toda, "Hiç kimse 9,0 büyüklüğünde bir depremin olacağını tahmin etmiyordu" diyor. Bu ilk defa olmuyor. Kimse 2004 yılında Sumatra açıklarında meydana gelen 9,1 büyüklüğündeki depremi de beklemiyordu. Deprem tüm Hint Okyanusu kıyılarını etkileyen tsunamilere yol açıp 200 bin kişiyi öldürdü. Bilim insanlarının gafil avlanmasının en büyük nedeni, depremlerin daha önce bilinmeyen fay hatlarında meydana gelmesi. Bu yıl Yeni Zelanda'da, geçen yıl Haiti'de, 1994'te California, Northridge'de ve 1989'da California, Santa Cruz'da yaşanan ölümcül depremlerin hepsi bu tür faylar üzerinde meydana geldi. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan Jeolog Ross Stein, "Bu çok utanç verici bir şey ama fay hatları konusunda hâlâ çok az şey biliyoruz" diyor. California'da bilim insanları küçük depremlere yol açan bin 400 fayın listesini yaptı. Ancak 6,7 ya da daha az büyüklükteki depremlerin yaklaşık üçte biri daha önce bilinmeyen faylarda meydana geliyor. En büyük depremler bindirme bölgesi olarak bilinen okyanus tabakalarıyla kıta tabakalarının çarpıştığı yerlerde meydana geliyor. Bu özellikle Pasifik Okyanusu'nun altında meydana geliyor. Ancak tabakaların birbirini üstüne geçtiği bu bindirme bölgelerinin bazıları çok daha hassas.

Scholz, Japonya'daki son büyük depremin Şili Üniversitesi'nden Jaime Campos ile birlikte 1995 yılında geliştirdikleri teoriye uyduğunu söylüyor. Scholz, Fukuşima açıklarındaki Pasifik tabakasının Japonya'nın altına doğru kaydığı bölgede bazı alanlarının sıkıştığını söylüyor. Son 300 yılda meydana gelen orta şiddetteki depremler alanlardan birinin serbest kalmasıyla meydana geldi. Ancak bu sefer alanların hep beraber serbest kalmasıyla daha ölümcül bir deprem yaşandı. Japonya'nın tarihinde son depremin bir örneği daha önce de yaşandı. Ancak üzerinden bin yılı aşkın bir zaman geçti. "Japonya'da Üç Saltanatın Gerçek Tarihi" anlamına gelen "Nihon Sandai Jitsuroku" yazıtlarında, 869 yılının Haziran ayında yaşanan bir deprem ve Japonya'nın kuzeydoğusunu sular altında bırakan tsunami tasvir ediliyordu. Felaket, yüzlerce kilometre kıyıyı yutup şehir ve köyleri sular altında bırakmış. Bahsedilen bölge, geçen ay en fazla zarar gören bölge. Bölgede çökeltiler üzerinde yapılan araştırmalara göre 869 depreminin büyüklüğü 8,3 olarak hesaplanmıştı.

ABD Jeoloj i Araştırmaları Kurumu'ndan Jeolog Brian F. Atwater, ABD'nin kuzeybatısındaki Pasifik kıyılarında da benzer bir tehlikenin olduğunu söylüyor. En tehlikeli bindirme bölgelerinden biri de az sayıda deprem meydana gelen 3 bin 200 kilometrelik Java çukurunda. Portland Devlet Üniversitesi Jeoloji bölümünden Profesör Robert McCaffrey, jeofizikçilerin bindirme bölgelerinin tehlikeleri konusunda yorum yapma yeteneklerinin henüz olmadığına inanıyor. "Deprem tarihimiz bindirme bölgeleri konusunda bir model geliştirebileceğimiz kadar eskiye gitmiyor" diyor. Kullanılabilecek tek verinin bindirme bölgesinin uzunluğu olduğunu söyleyen McCaffrey, Java çukurunda 9,6 büyüklüğünde bir deprem olacağı tahmininde bulunuyor. Deniz duvarlarının yaygın olarak inşa edilmediği ve etkin bir uyarı sistemi olmayan Endonezya bundan en fazla etkilenecek ülke. McCaffrey, "Bu benim en büyük korkum" diyor.

ETİKETLER: dünyadan
http://www.yapi.com.tr/haberler/japonya-depremi-uzmanlari-bile-gafil-avladi_86614.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!